Madden translate Turkish
437 parallel translation
You'll find me at Katie Madden's.
Ben de Katie Madden'ın yanında olacağım.
I'm looking for Katie Madden.
Katie Madden'ı arıyorum.
And finally, you gave 5 pounds to Katie Madden.
Son olarak da Katie Madden'a 5 sterlin vermişsin.
I'm Katie Madden.
Ben Katie Madden'ım.
- Get Col. Madden.
- Albay Madden'i çağır.
- Col. Madden.
- Albay Madden.
Col. Madden speaking.
Albay Madden konuşuyor.
Madden speaking. What are you guys celebrating down there, New Year's?
Ben Madden.Orada ne yapıyorsunuz çocuklar yılbaşı kutlaması mı?
- Col. Madden reporting, sir.
- Albay Madden'in raporu, efendim.
- Col. Madden, ma'am.
- Albay Madden, bayan.
- Are you with Madden?
- Madden'la mısın?
I'm leaving with Col. Madden.
Ben albay Madden'la birlikte gidiyorum.
Col. Madden, Australia has been trying to get you, sir.
Albay Madden, Australia size ulaşmaya çalışıyordu, efendim.
- Where is Col. Madden?
- Albay Madden nerede?
Found that out at La Mesilla, where they held upJohnny Madden's stage.
Mesilla kasabasında görünmüşler. Johnny Madden'ı soymuşlar.
Killed Johnny Madden.
Johnny Madden'ı öldürdüler.
- Johnny Madden killed?
- Johnny Madden öldürüldü mü?
I hear they killed one of my best friends, Johnny Madden.
Dostum Johnny Madden'ı öldürdüklerini duydum.
You both knew it becauseJohnny Madden told you so yesterday.
Bunu biliyordunuz, çünkü Johnny Madden dün bunu size anlatmıştı.
Johnny Madden's stage never got in, did it?
Johnny Madden'ın arabası hiç gelmedi değil mi?
I'm sorry Miss Madden.
Üzgünüm Bayan Madden.
It's Bridger and Miss Madden.
Bunlar Bridger ve Bayan Madden.
Miss Madden's horse came back hours ago.
Bayan Madden'ın atı saatler önce döndü
That Sioux war party caught up with Miss Madden.
Sioux Savaşçıları az daha bayan Madden'i yakalıyordu.
Who all's name is Burt Madden?
Burt Madden kim?
My name's Madden.
Benim adım Madden.
Madden!
Madden!
I knew Madden couldn't take him.
Madden'in onu halledemeyeceğini biliyordum.
Madden.
Madden.
Larry Madden.
Larry Madden.
Ames Luddington, Larry Madden.
Ames Luddington, Larry Madden.
How'bout sitting in, Madden?
Oturmaya ne dersin, Madden?
TUCK : I know what Madden's back for.
- Madden'nın niye geri döndüğünü biliyorum.
I'll wait for Madden to show his hand. Then I'll drive him out again, and this time he'll never come back.
Madden'ı ellerini görene dek bekleyecek ve onu, yine caddede sürükleyeceğim ve bu defa asla geri dönemeyecek.
Madden?
- Madden mi?
My hunch is it was Larry Madden.
Benim tahminim onun Larry Madden olduğu.
Madden would never side with Willard.
- Madden Willard'ın tarafını tutmaz.
Oh, say, Madden, there's something wrong with my bronc's hoof.
- Oh, şey, Madden, Atın nalında birşey var galiba.
Don't try to help Madden.
- Madden'e yardım etmeye çalışma.
BARCLAY : It's Madden!
- Bu Madden!
Being chased by Madden.
- Madden onun peşinde.
Well, is Mr. Madden here?
Peki, Bay Madden burada mı?
Why, Luddington did here at the request of a Mr. Madden.
Neden, Luddington Bay Madden'ın resmi isteğiyle yaptı.
Madden, huh?
Madden, ha?
I thought you had more sense than to ride back into town with Madden still around.
Senin akıllı olduğunu sanırdım ama, Madden ortalardayken kasabaya neden geldin.
Or perhaps with Señor Madden?
- Yada belkide o Señor Madden di?
Madden just told me- -
Madden bana demin söyledi- -
Madden just told me all about it.
Madden bana demin herşeyi anlattı.
We both would have been better off if you'd have tied up with me instead of Madden.
Şimdiye kadar Madden yerine benimle bağlantıda olsaydın daha iyi olurduk.
Larry Madden.
- Larry Madden.
Tell me, my dear, have you ever met Madden outside of here?
- Sen söyle, hayatım, Buranın dışında Madden'le hiç buluştun mu?