Mado translate Turkish

Tony, I hear Mado's back.

Tony... Mado'nun döndüğünü duydum.

Mado works there.

Mado orada çalışıyor.

Coming, Mado?

Geliyor musun Mado?

I know Mado was with you.

Mado'yla bir birlikteliğiniz oldğuunu biliyorum.

Mado didn't tell him.

Mado ona anlatmamış.

- You know Mado?

- Mado'yu tanıyor musun?

Look, Mado, I know you left Grutter.

Bak, Mado. Grutter'i terkettiğini biliyorum.

Goodbye, Mado.

Hoşçakal, Mado.

If it isn't Mado!

Mado değil mi bu! İçeri gelsene.

Mado paid already.

Mado ödemeyi yaptı zaten.

Mado and I... are engaged

Gabriel? Mado ve ben nişanlandık.

1 for Laverdure, 1 for Mado...

Bir tane Laverdure için... Bir tane Mado için...

- Mrs Mado, she knows everything...

- Bayan Mado, o her şeyi bilir....

Mado is completely megalo...

Mado hepten kafayı yedi...

I know that Mrs Mado is holding Catherine.

Catherin'in, Bayan Mado tarafından tutulduğunu biliyorum.

- Where's Mado?

- Mado nerede?

- Mado?

- Mado mu?

- I'm going to kill you, Mado.

- Seni öldüreceğim, Mado.

There is still one or two compromising papers at Mado's place.

Mado'nun evinde hala bir iki anlaşma evrakı var.

I was looking for Mado.

Mado'yu arıyordum.

Mado is dead.

Mado öldü.

If you think Mado will let you do your own way.

Eğer Mado'yu düşünüyorsan, o senin yoluna gitmene izin verecek.

Mado is dead, Colonel.

Mado öldü, Albay.

And get back the fortune that Mado kept for you.

Servetinizi geri almak için, Mado'yu kendinize yardımcı olarak tuttunuz.

Mado, the kind and unobtrusive little assistant.

Mado, sessiz ve sadık bir hizmetkardı.

And Mado cheated on you too.

Ve Mado'da size ihanet ediyordu.

Mado, open up.

Mado, kapıyı aç.

Mado, bring us a bottle.

Mado, bize bir şişe açsana.

Thanks, Mado.

Teşekkürler, Mado.

Mado...

Mado...

"Darling Mado." That's me. I'm called Madeleine.

"Mado hayatım.", bu benim adım Madeleine.

Darling Mado, I miss you more and more each day.

Sevgili Mado, yokluğun her geçen gün biraz daha zor geliyor.

Good news, darling Mado.

İyi haberlerim var hayatım.

Darling Mado, I'm in exile.

Sevgili Mado, sürgündeyim.

Mukai no HOOMU, rojiura no mado On the opposite platform, in the windows off the street, Konna toko ni iru hazu mo nai noni Even though I know you couldn't be at such a place

Orada olmadığını bile bile,... penceremde bekliyorum.

Mr. Mehta what`s today`s analysis?

Ne dersiniz Bay Mado?

Mado Kaori

Ichikawa Jun ] ]

Sarah is taken, but Mado is free.

Sarah meşgul, fakat Mado boşta.

I was undercover on a case in an SM dungeon.

Sado mado zindanlarından birinde gizli görevdeydim.

Mado garasu ni utsutta shiawase ga iya de I hate the way happiness is reflected in the window's glass

Pencereden yansıyan o mutluluktan nefret ediyorum.

Takai biru ga mado ni utsuru muboubi ni kyodai ni natte yuku yo The tall buildings seem to defenselessly grow bigger in the window reflections

Büyük binalar, cama yansıdıklarında daha da büyük görünüyorlar.

akaritori no mado kara te wo nobasu

Ellerimizi uzatıyoruz engin gökyüzüne doğru

Mado!

Mado!

No, Mado.

Hayır, Mado.

Run tell Albertine...

Mado?

vivid self

Mado-san!