English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Mahogany

Mahogany translate Turkish

251 parallel translation
Table is mahogany finish with tablecloth.
Masası maundan, üstünde örtü var.
It wasn't the biggest yacht in the world, but it had a nice little fireplace in the library, and the bar was paneled in bleached mahogany.
Dünyadaki en büyük yat değildi, ancak kütüphanesinde şömine vardı. Ve bar açık renk maun ile kaplıydı.
Not far from where Petit worked, you might have run across Garou working in a mahogany camp at Charven.
Petit'in çalıştığı yerden çok da uzak olmayan bir yerde Garou'yu görebilirsiniz. Charven'deki bir maun kampında çalışıyordu.
The sitting room, solid oak doors and floors, mahogany wainscoting.
Oturma odası, kapılar ve zemin meşe, lambriler tik ağacıdır.
Three floors of mahogany in the Monarch Building.
Monarch İş Hanı'nda dayalı döşeli üç katı var.
It's a mahogany and polished brass sort of place.
- Maun ve cilalı pirinçle kaplı bir yer.
It's genuine mahogany.
Gerçek maundur.
Yes, sir, a fine piece of old mahogany.
Evet efendim, güzel bir maun parça.
It's genuine mahogany, Wyatt!
O hakiki bir maun, Wyatt!
- This is genuine mahogany from St. Louis.
- Bu maunlar St. Louis'den geldi.
You'll need the mahogany truncheon on this boyo.
Beni haklamak kolay değil.
They tell me he's bringing in a long mahogany bar.
Söylediklerine göre maundan uzun bir barı varmış.
I'm gonna open up the biggest gambling saloon in the whole area with long, red mahogany bars and green felt tables and we'll play roulette, dice, faro and all those wonderful games.
Uzun maun kaplamalar barlar, yeşil masa örtüleri olacak. Ve rulet, barbut, iskambil ve tüm güzel oyunlar oynanacak.
Solid mahogany.
Yekpare maun ağacı.
Look, this is mahogany.
Bakın bu maundur.
Pure mahogany.
Gerçek maundan yapılmadır.
Roger was always putting things in that, uh, little mahogany desk.
Roger eşyalarını hep şu, ah, küçük maun masaya koyardı.
Mahogany.
Maun ağacından.
Do you know his preface to Mahogany? .
Onun Mahogany'e yazdığı önsözü biliyor musunuz?
Not on the pretty mahogany.
Maunun üzerinde olmaz.
Rosewood, mahogany, teak?
Gül ağacı, maun, tik ağacı?
And myself, I have a leg made out of Philippine mahogany.
Ve benim de Filipin maunundan bir bacağım var.
There's no better way to make it than behind three feet of mahogany.
Bir metrelik barın ardında dünyanın parasını kazanabilirsin.
Mahogany?
Maun mu?
Mrs Tepper, on the south wall of that office, there was a lacquered mahogany desk.
Bayan Tepper, büronun güney cephesinde, lake bir maun yazı masası vardı.
Mahogany.
Oh. Maun.
Maybe a mahogany highlight.
Belki uçlara kızıl kahverengi.
Polished brass, brilliant silver, mahogany shining like a mirror.
Cilalı pirinç, parlak gümüş, ayna gibi parlayan maun.
I feel like I'm in the delete bin of life, next to Mahogany Rush.
Mahagony Rush'ın yanında, hayatın iptal köşesinde gibi hissediyorum.
His face like mahogany, all lines and wrinkles, nine grey hairs and only a dab of powder on top.
Yüzü tüm o kırışıklıklar ve çizgilerle bir maun ağacı gibiydi, tepesinde pudaralanmış dokuz tel gri saçı vardı.
He deserves to have lunch in that private dining room, read in that fabled mahogany library.
Daha da güçleniyor. Her şeyden sonra, özel yemek salonunda yemeği ve efsanevi maun ağacından kitaplığında Wall Street Journal okumayı hak ediyor.
I want you to take these earrings and put them in Mom's mahogany box.
Şu küpeleri al ve annemin maun kutusuna koy.
We swam with mermaids and we carried fabulous cargos... of silks and spices, jade and mahogany.
Kimi ülkelerden baharat, ipek ve değişik şeyler alarak ilerledik. Ve insanlar...
I've built a nice mahogany coffin.
Ona güzel bir mahon tabutu hazırladım.
Elevator was made of mahogany.
Asansör maundan yapılmıştı.
NILES : - -with inlay of Philippine mahogany.
Filipin maunuyla kaplı.
Some of us in this profession still believe in... mahogany wainscoting?
Mesleğime duyduğum saygı benim bu tür... Maun kaplama mı?
You get a little mahogany from that ebony?
Abanoz ağacı ister miydin?
Mahogany.
Maun.
I think we should have a beautiful guest room with a mahogany sleigh bed and bedside tables with fresh flowers.
Maun renkli kızaklı bir yatak ve taze çiçekleri olan başucu masalarıyla dolu güzel bir misafir odası haline getirmeliyiz.
Karen. " Thank you for a boat with a mahogany deck. a cruising speed of 40 knots. and a staff of cabin boys who are either gay or questioning.
Maun ağacından yapılmış güverte, 40 deniz miline ulaşan, tayfası eşcinsel veya henüz kararsız erkeklerden oluşan tekne için teşekkür et.
This is hand-carved mahogany.
Maun ağacından bir el işlemesi bu.
Straddle chair from the Arts and Crafts period. Mahogany table with cloud-lift pattern.
Sanat ve zanaat döneminden sandalye.
My husband says the coffin should have been mahogany, too.
Kocam tabutun da... maun olması gerektiğini söylüyor.
It's not available in a mahogany finish.
Maun ağacından yapılmış olanı elimizde yok.
Let's go down below, check out the mahogany.
Aşağı inip mobilyaya bir bakalım.
The human heart is a dense and powerful muscle much like the organic equivalent of mahogany and notoriously difficult to burn.
İnsan kalbi... yoğun ve güçlü bir kastır. Tıpkı maun gibidir. Kalbi yakmak çok zordur.
- Look at this mahogany.
- Şu uyuma bak.
It's just that Dad and Daphne are proud of us, we can't let them down. They've already bought mahogany frames so they can showcase our certificates of completion.
Babam ve Daphne bizimle öyle gurur duyuyor ki, onları düş kırıklığına uğratamayız.
We get mahogany boxes and carve everyone's names in them.
Maun kaplama kutular yapıp içine gelenlerin ismini oyacağız.
In the mahogany bar, the wood floors... the carved ceiling.
Maun barda, ahşap parkelerde, tavan oymalarında..

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]