Majority translate Turkish
1,836 parallel translation
As the majority shareholder, this is my decision to make.
Çoğunluk hissedarların karar vermesini sağlamak istedik.
Let's claim majority for the safety zone.
Güvenli bölgeyi kabul eden açık bir çoğunluk var.
I'm majority shareholder. And I'm selling the mine.
Çoğunluk hissedarıyım ve madeni satıyorum.
And I believe they call that a majority.
Ve yanılmıyorsam buna "çoğunluk" deniyor.
- If the majority.
- Evet çoğunlukla.
The vast majority of New Orleans is under water.
New Orleans'ın büyük bölümü sularaltında.
- Field is a subsidiary of Redwing, a majority share of which is held by...
Q-field, Redwing şirketinin alt kuruluşu. Şirketin en büyük hissedarı da...
Only then can a negotiated transition to majority rule take place.
Uzlaşılmış bir hal değişikliğine ancak bu şekilde geçilebilir.
What we are seeking, is a prelude to majority rule.
Çoğunluğun hakimiyetiyle yeni bir başlangıç istiyoruz.
Perhaps, if you outline the specific nature of your fears... relating to majority rule.
Çoğunluğun hakimiyeti konusunda endişelerinizi dile getirir misiniz?
So why do the 99 % put up with this? According to Citigroup, it's because the majority of the electorate believe that someday they will have a chance of becoming well-to-do themselves if they just keep trying hard enough.
Citigroup'a göre, bunun nedeni seçmenlerin çoğunun yeterince sıkı çalışmaya devam ederlerse, bir gün kendilerinin de zengin olma fırsatı bulacağına inanması.
Did you just snort at our former house majority leader?
Demin eski milletvekili çoğunluk liderimize mi homurdadın?
He was never my house majority leader.
Asla benim milletvekili çoğunluk liderim olmadı.
I... when I reached the age of majority, I tried to find my birth mother, a psychic who worked the circus and carnival circuit in Florida.
Ben... reşit olduğumda, gerçek annemi bulmaya çalışmıştım... Florida'da sirk ve gezici karnavalda çalışan bir medyummuş.
- But you said that the family, I think, has a majority interest in the company.
- Ama sen ailenin şirketteki en büyük hisseye sahip olduğunu söylemiştin.
Well, I didn't want to think that, but the Donaldsons, that's the family with the majority stake, they're convinced of it.
Ben böyle düşünmek istememiştim ama ailesi şirkette büyük hisse sahibi olan Donaldson'lar böyle olduğunu düşünüyorlar.
Mr. President, majority is of non-veg.
Sayın Başkan, çoğunluk vejeteryan değil.
Spent the majority of his childhood at Norfolk.
Çocukluğunun çoğunu Norfolk'ta geçirmiş.
So with me and Amita, the voting majority has spoken.
Ben ve Amita, oylamada kazandık.
But a consistent minority is often more influential than a majority. Uh...
Ama istikrarlı bir azınlık, çoğunluktan daha etkilidir.
That's where the majority of animals are being tortured.
Hayvanların çoğuna buralarda işkence ediliyor.
49 % of me wants to show him just how sorry I am, so he better do nothing to push it into the majority.
% 49'luk yarım ona ne kadar üzgün olduğumu göstermek istiyor umarım beni diğer oranı göstermeye zorlamaz.
- You mean Mr Doug Keller majority stock-holder of Oswald Manufacturing charter member of Champion Creek Country Club?
- Sen Bay Doug Keller demek Çoğunluk hisse sahibi Oswald İmalat Charter üyesi Şampiyon Creek Country Club?
We're the majority stock holders.
Biz çoğunluk hisse senedi sahipleri konum.
"Therefore, I'm bequeathing to you The majority share of Bass industries."
"Bu yüzden, Bass Endüstrisi'ndeki çoğunluk hisseyi sana bırakıyorum."
It's true but the majority of that time, I was pining for a certain blond photojournalist.
Doğru ama o zamanların çoğunda, kalbim bir sarışın fotomuhabiri için çarpıyordu.
The majority of our trash is food packaging and food waste.
Çıkardığımız çöplerin büyük bölümünü ambalajlar ve yemek artıkları oluşturuyor.
With continued help from members of the community, we hope to eradicate the criminal element who have long since blighted the lives of the silent majority.
Halkın yardımıyla beraber uzun zamandır bizlere rahatsızlık veren suç olaylarını kökten bitirmeyi umuyoruz.
They're supposed to be there... or at least the human majority thinks they are.
Onların, orada olduğu kabul edilir... ya da en azından çoğu böyle düşünür...
We still need five for a majority.
Çoğunluk için hala beş kişiye ihtiyacımız var.
No majority.
Çoğunluk yok.
You need a majority vote to shut down Caracara.
Caracara'yı kapatmak için oy çoğunluğuna ihtiyacın var.
You know, Clay- - he's not gonna get a majority vote.
Clay asla oy çoğunluğu alamayacak.
But a minority is only thought of as one when it constitutes some kind of threat to the majority.
Azınlık ancak çoğunluk için bir tehdit oluşturduğunda akla gelir.
You know, the vast majority of people in your situation tonight just follow orders.
Sizin durumdaki insanların çoğu bu gece emirleri yerine getirir.
The majority of the people want to see this program. ... and that's why their televisions are breaking down.
Insanlarin çogunlugu bu programi izlemek istiyor. ve bu yüzden tvleri bozuluyor.
Majority rule.
Çoğunluk kuralı.
The vast majority of my practice is pro-vaccine.
Benim muayenehaneme gelenlerin büyük çoğunluğu aşısız.
Chile's phone company was majority owned by US corporation ITT.
Şili'nin telefon şirketinin çoğunluğu Birleşik Devletler şirketi ITT ( International Telephone Telegraph )'ye aitti.
The Keynesian policy was a success and Nixon won a second term with a landslide majority.
Keynesyen politikası başarılı oldu.. ... ve Nixon elde ettiği bölgesel çoğunluk sayesinde ikinci dönemi kazandı.
Thatcher won the 1983 election with a massive majority.
Thatcher, büyük bir çoğunluk sayesinde 1983 seçimlerini kazandı.
The majority of Russians opposed the "Chicago boys" radical vision for their country.
Rusların büyük çoğunluğu Chicago Boys'un radikal vizyonuna karşı koydu.
What, so the majority of the audience is shopping bags?
Ne, seyircinin çoğunluğunu alışveriş torbaları mı oluşturuyor yani?
- The majority means them?
Çoğunluk onlar mı?
Whatever the majority says.
Çoğunluğa uyarım.
The majority seems to choose the truth.
Çoğunluk gerçeği istiyor gibi.
For $ 100,000... you can be a majority stakeholder in Sacred Turtle Beer.
100.000 Dolar karşılığında Kutsal Kaplumbağa Birası'nın en büyük hissedarı olabilirsiniz.
This is where you'll spend the majority of your non-engagement time.
Görev dışı zamanın büyük bir kısmını burada geçireceksin.
Because the majority are in the headquarters ever hope to take power and towers used in Similarly, but with other purposes.
Çünkü çoğu kuleleri ele geçirip eskisi gibi kullanmayı umut ediyor. Yalnızca farklı bir amaç için.
Yes, positive. We have a clear majority.
- Evet, kesin.
If the majority says yes, I'll ask for her hand.
Çoğunluk evet diyorsa, kızı isteyeceğim.