Maloney translate Turkish
158 parallel translation
- The Maloney Sisters?
- Maloney kardeşlere mi?
And with that, he smiled as nice as you please and said, "That's all right, Miss Maloney."
O da gülümseyerek şöyle dedi : ... "Pekala Bayan Maloney."
Can you imagine calling me Maloney?
Düşünebiliyor musunuz "Maloney" dedi.
"Maloney"!
"Maloney"!
Cut out the Maloney Sisters.
Maloney Kardeşleri kesin.
Miss Maloney, this is Miss Hart.
Bayan Maloney, bu Bayan Hart.
Miss Maloney will show you.
- Bayan Maloney sana gösterir.
Miss Maloney, you have no one sleeping in your room.
Bayan Maloney, odanda uyuyan kimsen yok.
Maloney : What are you doing here, baby-frightener?
Ne yapıyorsun burada, bebek korkutucusu?
Maloney : Beat it, eagan.
Toz ol, Eagan.
You're not sore, are you? Maloney :
- Kırgın değilsin, değil mi?
Sometimes I don't like you, Maloney.
Bazen hiç hoş olmuyorsun, Maloney.
This isn't your first offense, Miss Maloney.
- Bu senin ilk kabahatin değil, Bayan Maloney.
Maloney : If I could dodge that night shift, I'd live with one.
Şu vardiyadan kurtulabilsem bir iskeletle yaşardım ben.
Ask Miss Maloney about it.
Bayan Maloney'e sor.
Hey, hey. Maloney : The tougher, the softer.
- Ne kadar sert o kadar yumuşak.
Maloney : Don't you know that you're supposed to report all bullet wounds?
Her kurşun yarası durumunu rapor etmen gerektiğini bilmiyor musun?
Hey, Maloney, don't forget to wash that bedpan.
Hey, Maloney, o yatak lazımlığını yıkamayı unutma.
Girls : Good night, Miss Maloney.
- İyi geceler, Bayan Maloney.
Any more instructions, Miss Maloney?
Bir isteğin var mı, Bayan Maloney?
Take good care of nanny, Maloney.
- Nanny'ye iyi bak, Maloney.
With me own two eyes, I saw Gypo knock the scrapper Maloney flying across the road, like a man diving off the Bull Wall.
Gypo'nun kavgacı Maloney'i, tıpkı Bull Wall'dan denize atlayan biri gibi, bir vuruşla karşı tarafa fırlattığına kendi gözlerimle şahit oldum.
- Maloney and Herron are with him now.
- Maloney ve Herron şu an onun yanında.
If you'd take the time to study your country's history, Mr Maloney...
Ülkenizin tarihini incelemek için zaman ayırsaydınız Bay Maloney...
Yes. " Request was made by Joseph P. Maloney,
Evet. Talep Joseph P. Maloney tarafından yapılmış.
Then you must be J. Maloney.
Öyleyse siz J. Maloney olmalısınız.
Actually, Mr. Maloney, by talking to me, you could make yourself some money.
Aslında Bay Maloney, benimle konuşarak para kazanabilirsiniz. Öyle mi?
You want to tell me why you put a headstone on an empty grave, Maloney?
Bana neden boş bir mezara bir mezar taşı diktirdiğini söylemek ister misin Maloney?
That must be the fellow with the pipe who called on Maloney.
Şu pipolu adam da Maloney'e gelen adam olmalı.
Joe Maloney's been itching for that job. He's got it.
Joe Maloney bu iş için ölüp bitiyordu, bu iş onun.
But Maloney wouldn't be willing to do that, would he?
Ama Maloney bunu yapmaz, değil mi?
Mr. Maloney?
Bay Maloney mi?
Can you speak a little louder, Mr. Maloney?
Biraz daha yüksek sesle konuşur musunuz Bay Maloney?
Oh. How come you changed your mind, Mr. Maloney?
Fikrinizi değiştiren nedir Bay Maloney?
Oh, don't be silly, Mr. Maloney.
Aptal olmayın Bay Maloney.
I see. Mr. Maloney, are you admitting Edward Shoebridge is still alive?
Bay Maloney, Edward Shoebridge'in hala hayatta olduğunu kabul mü ediyorsunuz?
It wasn't me. It's Maloney.
- Ben değil, Maloney yaptı.
Maloney?
- Maloney mi?
Do you really think Maloney wanted us dead? Mmm-hmm.
- Sence Maloney bizi öldürmeye mi çalıştı?
Maloney's probably got him buried in his backyard.
Büyük ihtimalle Maloney'nin arka bahçesine gömülüdür.
Congratulations on the nice job you did on our car, Maloney.
Arabamıza yaptığıkların için tebrikler Maloney.
You know perfectly well what we're doing on the road, Maloney.
Yolun ortasında ne yaptığımızı çok iyi biliyorsun Maloney.
Why don't you just go ahead by yourself this time, Maloney? We'll skip it.
Bu seferlik sen yalnız git Maloney, biz yokuz.
That's Maloney. He's after us.
Peşimizde.
Yes, Joseph Maloney, you were a generous man.
Evet Joseph Maloney, çok cömert bir adamdın.
No, that's not so, Mrs. Maloney.
Öyle olmadı Bn.
It was the other way.
Maloney, tam tersi oldu. Siz!
Mrs. Maloney, I have to talk to you.
- Bn. Maloney, sizinle konuşmam gerek.
Mrs. Maloney, your husband tried to kill me, and you were in on it, weren't you?
Bn. Maloney, kocanız beni öldürmeye çalıştı ve siz de bu işin içindeydiniz, değil mi?
Mrs. Maloney, where is he?
Bn. Maloney, nerede o?
Who's that?
Bu da kim? Maloney!