English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Manageable

Manageable translate Turkish

250 parallel translation
- So manageable. Cleaner.
- Düzenli olmayı, temiz olmayı...
We've also engaged an educationalist, a student, to see if the course is manageable for ordinary people.
Kursun eğitim seviyesi düşük insanlar için uygun olup olmadığını görmek için aynı zamanda bir eğitimciyle de anlaştık, öğrenci.
You can go on forever and ever, everything is manageable.
Sonsuza dek devam edebilirsin, her şey uygun.
It is proving to be an inconvenience, but it is manageable.
Rahatsızlık verdiği ortada ama, başa çıkmak mümkün.
Let's restrict it to killed, a more manageable figure!
Sadece öldürdüklerinizi söyleyin. Sayması kolay olsun!
And I keep a most particular eye on them... because they're not as manageable as a pile of papers.
Ve onlara hususi göz kulak oluyorum çünkü onlar bir kağıt yığını gibi yönetilebilir değiller.
You had such a kind and manageable manner.
Daha uyumlu... ve idare edilebilir olmalısın.
Manageable parody.
İdare edilebilir bir parodi.
The first half-mile was barely manageable.
İlk yarım millik mesafe dayanılır gibiydi.
Afterwards, we can move into a manageable position. Which would just the same as being named as heirs.
Varis olarak adlandırıldıktan sonra olayı kontrol edilebilir bir noktaya taşıyabiliriz.
Soft, yet manageable.
Yumuşak ve daha kullanışlı.
It's all... manageable.
Aslında hepsiyle başa çıkılabilir.
It'll flush out your system and make your hair more manageable.
Metabolizmanızı temizler. Saçınızın da daha parlak olmasını ve şekil almasını sağlar.
That might suppress your empathic abilities and make the experience manageable.
Bu empati yeteneğini baskılar ve deneyimi daha kontrol edilebilir yapabilir.
We are picking up interference but the distortion is manageable.
Etkileşim algılıyoruz ama bozunma kontrol edilebilir düzeyde.
Wind velocities are a little more manageable here.
Rüzgar hızları idare edebileceğimizin biraz üzerinde.
He seems pretty manageable to me.
Bana oldukça uysal göründü.
Now, if you hold still, I'II drain off some of that power of yours until you're a bit more manageable.
Şimdi kıpırdamadan dur da ; sen biraz kontrol edilebilir olana dek o enerjinin bir kısmını ben alayım.
Over the last few months, this place has become almost manageable.
Son birkaç aydır, bu yer neredeyse idare edilebilir hale geldi.
He's more manageable tonight and on the third night.
Her neyse, bu akşam daha sakin. Üçüncü akşam da öyle.
I know the task you face seems manageable now but child-rearing is filled with trials and tribulations.
Yüzündeki ifade şimdi anlamlı oldu ama çocuk büyütmek deneyim ve sıkıntıyla doludur.
I will take you, you are manageable, but she...
Seni kaçırırım, sen idare edilebilirsin, ama o...
I checked the path last week and it's all manageable.
Geçen hafta patikayı kontrol ettim, tam uygun durumda.
Of course I do, sweetheart. You are beautiful and silky and manageable.
Çok güzelsin, yumuşaksın ve baş edilebilirsin.
But I think it's a manageable risk.
Ama bu idare edilebilir bir risk.
Sounds manageable.
Olabilir galiba.
It's manageable.
Düzenli.
So is that all you want? Your goddamn manageable day?
Demek tüm istediğin düzenli bir yaşam?
So I'm helping her divide the estate up... into more manageable, profitable chunks.
Bu yüzden mülkiyeti daha iyi yönetilebilir ve kar edilebilir hale getirmesi için ona yardım ediyorum.
I know you thought this was a manageable situation... but some situations are unmanageable.
Biliyorum, bunun kontrol edilebilir bir durum olduğunu düşünüyordun. Ama bazı durumlar kontrol edilemez.
So I-I got the saw... and I cut him into manageable pieces.
Testereyi aldım ve onu kullanışlı parçalara ayırdım. Kullanışlı?
But the effects should be manageable.
Ancak bu etkiler idare edilebilir olmalı.
Should... be manageable?
İdare... edilebilir olmalı mı?
I was starting to believe the reason it matters to care about something... is that it whittles the world down... to a more manageable size.
Dünyayı yavaş yavaş daha kullanışlı hale getirmek için Bir şeylere ısrarlı bir şekilde Sarılmak gerektiğine inanmaya başladım.
We appraise their numbers as manageable, Colonel.
İşe yarar bir sayıda olduklarını tahmin ediyoruz, Albay.
God's creatures... on a manageable scale.
Tanrı'nın yarattıkları ama daha küçük boyutlarda.
Another, psychological... that people with extreme sexual or emotional anxiety unconsciously displace their feelings into the arena of appearance, because it's more manageable.
Aşırı derecede cinsel ya da duygusal kaygı taşıyanlar farkında olmadan duygularını görünüşlerinden çıkarıyor. - Yani kendini kötü hissediyorsa yüzünü suçluyor. Çünkü daha kolay yapabiliyorlar.
So really, you're just taking the already broken pieces.. and breaking them into smaller, more manageable pieces.
Yani sadece o kırık parçaları alıp daha küçük ve kullanışlı parçalara ayıracaksın.
How does having compulsive sex with strangers... no close relationship with friends, or family... a job that you hate, and a broken engagement... feel manageable to you?
Kendine hakim olamayarak yabancılarla yatmak... arkadaşlarınla ya da ailenle yakın ilişkin olmaması... nefret ettiğin bir iş ve biten bir ilişki... bütün bunlarla nasıl baş ediyorsun?
To see how, let's first shrink all of space to a more manageable size.
Daha iyi örnekleyebilmek için, önce tüm uzayı daha uygun bir boya küçültelim.
- It's manageable.
- Kontrol altında tutulabilir.
It's manageable.
İdare edilebilirler.
'Sophie is Poland - manageable, won't put up too much of a fight.
Sophie ise Polonya gibi. İdare edilebilir, fazla direnmez.
You know, life is manageable enough if you keep your hopes modest.
Umutlar çok iddialı olmazsa, hayat idare edilebilir.
- lt's manageable, Minister.
Bu kontrol edilebilir, sayın başkan.
Well, I got so desperate on Terminator 2... trying to shorten that film to a manageable length... as we all understand that to be... that I said, " Wait a minute, do we need all these frames?
Terminatör 2 filminde umutsuzca.. filmi kısaltmanın yollarını arıyordum.. hepimizin olmasını anladığı gibi... dedim ki : "Bir dakka, bütün bu karelere ihtiyacımız var mı?"
Something manageable.
- İdare edilebilir bir şey.
It's still serious, but it's totally manageable.
Hala ciddi bir şey ama idare edilebilir.
He's trying to divide us into manageable numbers.
Bizi elverişli sayılara bölmeye çalışıyor.
She's sweet, she's a bender, and her hair seems so manageable.
Tatlı, bükücü ve saçı başa çıkılabilir gözüküyor.
A more manageable type.
Daha idare edilebilir tipte birinden.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]