Manda translate Turkish
328 parallel translation
And there... where the buffalo are harnessed to the carts
Ve orada... manda arabalari için koşum takımı
You have a sleeping compartment.
Kompartımanda uyursunuz.
And make sure nobody stomps like buffaloes.
Ve kimse manda gibi yürümesin.
- l wont share with this woman.
- Ben bu kadınla aynı kompartımanda kalamam!
Sir, I am an invalid, I must not travel in a compartment with open windows.
Bayım, ben ağır hasta olan biriyim. Pencereleri açık bir kompartımanda seyahat etmek benim için oldukça sakıncalıdır.
La-Manda?
La-manda mı?
That's Funny,'Cse, Uh, The Girl Who Normally Sits Here, Her Name Is A-Manda.
Çünkü normalde burada oturan kızın adı A-manda.
You mean here in the compartment?
- Burada, kompartımanda mı yani?
But of course, we lost four in the bombardment.
Ama dört tanesini bombardımanda kaybettik.
You'll read this paper in the compartment.
Kompartımanda bu gazeteyi okuyacaksın.
My cigar case. I guess I left it in my overcoat back in the section.
Purolarım.Kompartımanda paltonun cebimde kaldı herhalde..
You know, the moment the attendant told me that there was a hollander on the train, i knew that i should have a pleasant journey.
Kondüktör kompartımanda bir Hollandalı var dediğinde rahat bir yolculuk yapacağımı anlamıştım.
Moose.
Manda.
The name is Moose.
Adım Manda.
- Moose Malloy.
- Manda Malloy.
- Moose will be sorry to hear that.
- Manda bunu duyduğuna üzülecek.
I don't know anybody by the name of Moose, copper.
Ben'Manda'diye birini tanımıyorum aynasız.
I don't know anybody by the name of Moose.
'Manda'diye birini tanımıyorum.
You wouldn't be worth blackmailing if I'd found you for Moose.
Manda için seni bulsaydım artık şantaj yapmaya değmezdin.
Moose was in love with you.
Manda sana aşıktı.
I can handle Moose. He's in love with you.
Ben Manda'yı halledebilirim.
It didn't work out the way I planned, Moose.
İşler planladığım gibi gitmedi Manda.
- Moose, listen to me!
- Manda, dinle beni!
A monster, Watson with a chest of a buffalo and the arms of a gorilla.
Bir canavardı, Watson. Bir manda gibi göğsü ve bir goril gibi de kolları vardı.
That will do with our ocean part liner. Let see...
Onu kompartımanda, yanımızda götüreceğiz.
Tell him to go take a flying leap at a rolling doughnut.
Ona de ki, manda yuva yapmış söğüt dalına.
We come because of a mandate granted to us by the League of Nations which Emir Hassan and his followers refuse to recognise.
Milletler Cemiyeti'nin bize vermiş olduğu ve Emir Hasan ile yandaşlarının kabul etmeyi reddettiği manda yönetimi nedeniyle geldik.
We French came along with a mandate- -
Biz Fransızlar buraya manda ile geldik...
Manda, join me inside.
Manda, içeride bekliyorum.
- Manda.
- Manda.
My name's Manda now.
Adım artık Manda.
Mr. Manda, please.
Bay Manda, lütfen.
Manda, Georges.
Manda, Georges.
Are you Mr. Manda?
Bay Manda mısınız?
I'm Manda.
Adım Manda.
Kiss me, Manda.
Öp beni Manda.
I found Marie. And Manda.
Marie'yi ve Manda'yı buldum.
You'II never get her if you hurt Manda.
Eğer Manda'ya zarar verirsen onu asla elde edemezsin.
Hands off Manda.
Manda'ya el sürme!
I can count on Manda.
Manda'ya çok güveniyorum.
I don't care about your Manda.
Arkadaşın Manda Hiç umurumda değil.
Do you love me, Manda?
Beni seviyor musun Manda?
No, I was talking to Manda.
Hayır, Manda'ya diyordum.
Come to bed, Manda.
Yatağa gel Manda.
Where's Manda?
Manda nerede?
We can't leave Raymond locked up because of this Manda!
Bu Manda olacak adam yüzünden Raymond'u parmaklıklar ardında tutamayız!
They'II never suspect it was Manda on their own.
Manda'nın bizimle olduğundan asla şüphelenmezler.
But Manda isn't one of us.
Ama Manda bizden biri değil.
Manda turned himself in.
Manda teslim oldu.
Your parents were killed in the bombings?
Bombardımanda annen, baban öldü mü?
You said you had a compartment.
Kompartımanda yolculuk ettiğini söylemiştin.