English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Manicure

Manicure translate Turkish

399 parallel translation
I had a manicure, too.
Manikür de yaptırdım.
I'd like to get a manicure at 1 : 00.
Saat birde manikür yaptıracağım da.
- Did you want a manicure?
- Manikür istediniz mi?
I hadn't planned on a manicure, but on a journey like this... you ought to have every convenience you can get.
Manikür yaptırmayı düşünmüyordum, ama böyle bir yolculukta... her türlü hizmetten yararlanmak lazım.
Listen, I'm getting the manicure.
Bak, ben manikür yaptırıyorum.
When you get through with that washing... the cook wants you to manicure those vegetables... for tomorrow's stew.
- Anlayamadım? - Duydun ya.
A manicure and a haircut wouldn't do any harm.
Manikür yaptırıp saçlarını da kestirirseniz fena olmaz.
He thinks he wants a manicure.
Manikür yaptırdığını sanıyor.
He gave me a shampoo, scalp massage and a manicure.
Başımı şampuanlayıp masaj ve manikür yaptı.
Give me a shampoo, a light trim, and a manicure.
Saçlarımı yıka, biraz düzelt ve manikür yap.
Well, I'd like that too, Doctor, but I just promised this gentleman he could give me a manicure.
Seve seve doktor, ama bu beyefendiye manikür yapması için söz verdim.
I'm going to give you a manicure.
Sana manikür yapacağım.
Oh, Mother, I hope you don't mind my borrowing your manicure set.
Anne. Umarım manikür setini ödünç almama kızmazsın.
Same manicure, same cufflinks.
Aynı manikür, aynı kol düğmeleri.
I'm gonna take a shave, haircut, manicure, the whole works.
Traş olacağım, saçımı kestireceğim, manikür yaptıracağım, her bir şeyi.
I seen a manicure set there today I'd give anything for.
Bu gün orada bir manikür seti gördüm, onun için neler vermezdim.
A manicure set?
Manikür seti mi?
Carl, if you get that reward, you think maybe I could buy that manicure set?
Carl, O ödülü alırsan, belki de o manikür setini almamı düşünürsün.
I have a manicure every morning.
Hergün manikür yaptırıyorum.
Call the barber and tell him I'll be down in an hour for a haircut and a manicure.
Berberi ara, saç kesimi ve manikür için bir saat içinde geleceğimi söyle.
How was the manicure?
Manikür nasıldı?
- Yes, sir. - You'd ruin your manicure.
Manikürün bozulur.
Don't let my manicure fool you, sir.
Manikürüm sizi aldatmasın, efendim.
Venus puts on a new hairdo or manicure.
Venüs saç ya da manikürünü yaptırıyor.
- And give him a shave and a manicure.
Tıraş edin ve manikür yapın. - Hayır!
- No manicure.
Manikür olmaz.
Haircut and manicure : 14 Marks.
Saç kesimi ve manikür : 14 mark.
- I never had a manicure in my life.
Hayatım boyunca hiç manikür yaptırmadım ben.
- How about a manicure?
- Manikür ister misin?
New manicure. That's good.
Manikürü yeni yapılmış.
Havershaw, you ever think of having a manicure?
Havershaw, hiç manikür yaptırmayı düşündün mü?
Haircut, shave, shoeshine, manicure.
Saçımı kestirip traş olacağım, manikür yaptırıp ayakkabılarımı boyatacağım.
We moved steadily up the lhotse face to the north ridge Establishing camp iii Where we could get a hot meal, a manicure and a shampoo and set.
Kramponlarla ve buz basamakları yaparak Lhotse Cephesi'ni tırmandık ve Kuzey Sırtı'na vardık.
At 11 : 00 tomorrow morning... you have a funeral 4,000 miles away... and you're sitting here getting a manicure?
Yarın 11'de cenaze töreni var. Tam 6 bin kilometre uzakta.
I'll give you a manicure.
Sana manikür yapayım.
Studs, you need a manicure.
Studs, sana bir manikür lazım.
I got a manicure, I did a little shopping'.
Manikür yaptırdım, biraz da alışveriş yaptım.
Well, I'm trying to give you a manicure.
Sana manikür yapıyorum ya işte.
Why don't you get a manicure?
Manikür yaptırsana.
Cut, set and manicure.
Kesim, bakım ve manikür
And then I'd have to cancel my manicure.
Ve sonra manikürcümü iptal etmem gerekiyor.
And a manicure.
Manikürlü.
Oh, it's so hard on a manicure, isn't it?
Manikürlüyken çok zor, değil mi?
We'll get you a manicure.
Sana manikür yaptıracağız.
Would you like a manicure?
Manikür ister miydiniz?
Well, Al, all I have to do is go for a manicure.
Al, ben sadece maniküre gitmeliyim.
You manicure your nails.
Çiviyle manikür yapıyorsun.
"Manicure?"
"Manikür?"
Have you any idea what a manicure costs?
- Bugünler manikür kaç para haberin var mı?
At least a manicure?
En azından bir manikür yapsaydık?
I'll go manicure my gloves.
Peki, eldivenlerime manikür yaptırmaya gideyim bari!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]