English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Manipulation

Manipulation translate Turkish

661 parallel translation
A master of manipulation and a man of mystery.
El çabukluğu ve göz boyama sanatkârı.
This is a trick of telepathy, not card manipulation.
Bu bir telepati numarası, üçkâğıt yok.
Misappropriation of funds, manipulation, malfeasance.
Kaynakların yanlış, şahsi kullanım.
The greatest demonstration of fire manipulation the world has ever seen!
Bugüne kadar dünyanın gördüğü en büyük ateş oyunu gösterisi!
The line of questioning up to now is a familiar one... seeking to falsely characterize the accused... by the clever manipulation of semantics.
Bu sorularla.... sanığın söyledikleri zekice manüpile edilerek... sanığı suçlu göstermektedir.
Because, Your Honor, to understand how an outlaw can become pivotal at election time and throw the parliament and government into turmoil by his actions, we must have the courage to expose the sad life of poverty, of ignorance, of servitude to a feudal system endured by these poor people, the many faces of political manipulation, the face of the Mafia.
Çünkü, Sayın Hâkim, bir haydudun seçim zamanında nasıl önemli biri haline gelebildiğini parlemontoyu, hükümeti yaptıklarıyla nasıl telaşa düşürebileceğini anlamak için bu fakir insanların katlandığı yoksulluğu, cahilliği feodal sistemin kölesi oluşlarını, politik dalaverelerin binbir şeklini ve Mafya'nın gerçek yüzünü gözler önüne serebilecek cesarete sahip olmamız gerekir.
But he has no experience whatsoever of the manipulation of such a community as ours.
Ama onun, bizim gibi bir... topluluğu yönetme konusunda hiç deneyimi yok.
Cardinal Wolsey, through skilful manipulation, has seen to it that the monasteries of England are richer than the goldmines of the New World.
Kardinal Wolsey'in çok iyi manipüle etmesiyle, şu anda İngiliz manastırları Yeni Dünya'nın altın madenlerinden daha zengin.
" manipulation of these symbols...
"... bu sembollerini kullanımı... "
$ 9,000 is financial manipulation! $ 9,000?
40.000 frank bir hırsızlık değil tabii... 40.000 mi bayım?
Such a huge financial manipulation requires discretion
Bu denli büyük miktarda para manipülasyonu ihtiyat gerektirir.
Basically, we're concerned with the measurement... and manipulation of human behavior at all levels.
Esas olarak, biz insan davranışını ölçümlemekle ve her düzeyde yönetmekle ilgileniyoruz.
Their difficulties are entirely ones of manipulation.
Yaşadıkları zorluklar tamamen hareketlerle ilgilidir.
But I mean, giving yourself over to the unconscious... can leave you vulnerable to all sorts of very frightening manipulation.
Ancak kendini bilinç dışılığa adadığında, bu seni her türlü dehşet verici manipülasyona karşı zayıf düşürür.
And you were not subject to any political manipulation?
Ve herhangi bir politik kuruluşa bağlı değil misiniz?
And you were not subject to any political manipulation?
Ve herhangi bir politik görüşe bağlı değilmiydiniz?
Genetic manipulation?
Genetik manipülasyon?
invoking a myth, faith, manipulation.
efsanelere, inanca, güdümlemeye başvurmak.
We're finished with unending manipulation.
Bitmeyen hilelerle işimiz yok artık.
I'm gonna invite her up to my place tonight for a little career manipulation.
Onu bu gece kariyer geliştirme planı için evime davet edeceğim.
That's what he meant, manipulation.
O bu bir hile demek istiyor.
A woman's mind is being destroyed by telepathic manipulation.
Buna telepatik zorlama ile yok edilen bir kadının zihni de dahil.
You know why it's a brilliant manipulation of negative space?
- Loucka'yı gerçekten iyi tanıyorsun. Biliyor musun neden bu negatif uzayın mükemmel bir manipülasyonu?
A manipulation effect in the Borg ship's field.
Borg gemisinin altuzay alanında bir işleme etkisi. Kesin bir düzende.
He's been through intense psychological manipulation and biochemical modifications.
Yoğun psikolojik işlemlerden ve... biyokimyasal geliştirmelerden geçirilmiş.
Lies and manipulation, these are the duelling'blades of the day, Jack.
Yalan ve hile, günümüzün düello silahları bunlar, Jack.
- Hans, that's a manipulation.
- Hans, bu kullanma oluyor.
It's a device that disrupts gravitational bonds on a molecular level that allows manipulation on a macro scale.
Bu makine maddenin moleküler seviyede yerçekimsel bağları dağıtarak makro düzeyde hareketine olanak sağlamakta.
In the summary, it talks about the concept of fatty-acid manipulation.
Kısacası, yağ asitlerinin kontrol edilmesinden bahsediyor.
If you wish to inhibit biosynthesis,... have you considered fatty-acid manipulation?
Eğer biyosentezi dizginlemek istiyorsanız,..... Yağlı Asit Yönetimi'ni düşündünüz mü?
Professor Lazarus, remember him, and his Genetic Manipulation Device?
Profesör Lazarus'u ve onun Genetik Yönlendirme Cihazı'nı anımsıyor musun?
He wondered whether he might make money by manipulation of the unconscious.
= PAT JACKSON = Halkla İlişkiler Danışmanı ve Bernays'in iş arkadaşı... çok daha fazla etkenin rol oynadığı düşüncesiydi. = PAT JACKSON = Halkla İlişkiler Danışmanı ve Bernays'in iş arkadaşı
In response to the campaign the government made films to warn about the unscrupulous manipulation of the press by big business and the central villain was the new figure of the public relations man.
Artık geleceğe çok yakınız. Fuarın merkezinde dev bir kubbe vardı. Bernays buna "Democracity" adını vermişti.
They've given away their humanity with this... genetic manipulation.
Ama bu genetik oynamayla... insanlıklarından olmuşlar.
Genetic manipulation or not, nobody's perfect.
Genetik oynama olsun olmasın, kimse kusursuz değildir.
He said, "The campaign waged by the president was so ruthless in its manipulation of the middle-class fears of minorities had been so exploitive and divisive that it created a climate of distrust."
Dedi ki, "başkanın seçim kampanyası orta sınıfın azınlıga olan önyargı ve korkularını kullandı öyle ki, ayrılıklar yaratıp kuşku dolu bir ortam doğurdu."
"Vaginal pessaries require a manipulation of her genital organs " which must be repugnant to every woman. "
"Vajinal aletler, cinsel organın elle muamele edilmesini gerektiğinden her kadından tiksinilmesi gerekir."
Psychokinetic manipulation.
Psikokinetik bir olayla.
You don't accuse somebody of stock manipulation on a hunch!
Önseziyle birilerini hisseleri ele geçirmekle suçlayamazsın!
Genetic manipulation.
Genetik müdahale.
Of the seven films Sternberg made with Dietrich, The Scarlet Empress was the most baroque and the boldest... in its depiction of erotic manipulation... as it traced the transformation of an innocent Prussian princess... into Catherine the Great, the empress of Russia.
Sternberg'ün Dietrich ile yaptığı yedi film arasında erotik manipülasyonu gösterişinde en barok ve en cesur olanı "The Scarlet Empress" di.
Tampering with people's brain waves mind manipulation it just raises too many questions.
İnsanların beyin dalgalarıyla oynamak... aklı yönlendirmek... bir sürü sorun yaratır.
It is brain manipulation!
Bu beyin yönlendirmesidir!
Internationally wanted on dozens of charges of stock manipulation, spying, political engineering terrorism, and violation of cyber-brain privacy.
Kırmızı bülten ile aranıyor düzinelerce suçlama.. ... idari suçlar, casusluk, politik mühendislik terörizm, ve gizli siber-beyin lere sızma girişimleri.
I was created for industrial espionage and data manipulation.
Endüstriyel casusluk ve bilgi işlem için yaratıldım.
- Manipulation.
... manipülasyon.
- Manipulation...
- Manipülasyon...
- What's interesting is that you focused on manipulation.
- Çok ilginçtir ki manipülasyona odaklandın.
- Because there's a possibility of manipulation.
- Çünkü onun olma ihtimali var.
Is there any rubbing, touching, finger manipulation on the other person?
Ovma, dokunma, parmakla müdahale gibi şeyler oluyor mu?
This is a brilliant manipulation of negative space.
İnanıyorum Ed.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]