English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Marathon

Marathon translate Turkish

1,217 parallel translation
Um, does the marathon committee pay for all of this?
Her şeyi maraton komitesi mi ödüyor?
Okay. "Trevor, I thought you were running the marathon."
Tamam. "Trevor, maratonda koştuğunu sanıyordum."
I'M IN THE MIDDLE OF A MARATHON.
Maratonun ortasındayım.
Oh, Nickelodeon's having a marathon of Bewitched.
Nickelodeon "Bewitched" serisini yayınlıyor.
- A marathon.
- Maraton.
You know the one thing I really wanna do before i die? Run the marathon
Oyunculuk kariyerimi terk ettiğimden beri, büyük bir boşluk var hayatımda.
We should do all of these things Oh, come on, honey that's easy for you to say All you gotta do is run a lousy marathon
Sanki bir sırla perçinlenmiş ve kıstırılmışsın.
I am going to train for the marathon and I am going to do it
Olmaz. Grace sözüne sadık kalıyor, benim de aynısını yapmam icap eder.
It's a marathon, not a sprint.
Bu bir maraton, kısa bir yarış değil.
Ten days is a marathon?
10 gün maraton mu sence?
Halloween Eve movie marathon.
Kıyamet günü maratonu.
Centurion Storage, Alvarado and Marathon.
Centurion Deposu, Alvarado ve Marathon.
She's off to run a marathon before lunch, work up an appetite.
Öğle yemeğinden önce maraton yapıyor ki böylece iştahı artsın.
This better not be an all-night marathon or I'll kill you.
Tüm gece boyunca sürmese iyi olur yoksa seni öldürürüm.
Love is like a marathon!
Aşk bir marotondur!
My marathon-running boyfriend was a pillow biter. Satisfied? He liked to give himself over to me.
Bana kendini vermeyi severdi.
I taped the 007 Marathon for you, Dad.
- Bütün James Bond filmlerini kaydettim.
- You used to love this marathon.
- Eskiden bu maratonu severdin.
You went to the dance marathon.
Dans maratonuna da gitmiştin.
Nice kid, but a few miles short of a marathon.
İyi çocuk, ama beyni biraz küçük.
- Marathon talker.
- Zor konuşuyor.
They ought to do a Miss Sally marathon and bring the schoolyard back.
Bayan Sally serisini başlatıp, "Okul Bahçesi" programını vermeliler.
If there wasn't a Jules Mimi marathon on BBC America this weekend... I'd have jumped out the window.
"Jules Mimi" BBC America'da yayınlanmadıysa aşağı atlarım.
The other time was the night after you ran the marathon the first time.
Diğeri, ilk kez maraton koştuğun günün gecesiydi.
No all-night marathon?
Gece maratonu olmadı mı?
New York City Marathon.
New York City Maratonu.
We're on a marathon mission.
Uzatmaya çalışıyoruz.
Only 180 training days left until the Boston Marathon.
Boston'daki Maraton'a kadar sadece 180 günümüz kaldı.
Father... about the Boston Marathon... does everyone from the team get to go?
- Peder, Boston Marathon ilgili... Takımdaki herkes gidecek mi?
You mentioned that there was 180 days left until the Boston Marathon... and I was wondering if we were all going because I'd really like to see Boston.
- Boston Maratonuna kadar 180 gün kaldığınızdan bahsettiniz.. Herkes gidecek mi çok merak ediyorum, çünkü Boston'ı gerçekten çok görmek istiyorum.
Anyone on this team winning the Boston Marathon... would be a miracle to rival the loaves and fishes.
Bu takımdan herhangi birinin Boston Maratonu'nu kazanması ekmek ve balıkla ( İsa'nın mucizelerinden biri ) boy ölçüşebilecek bir mucize olurdu.
I was thinking about running the Boston Marathon.
Boston Maraton'un da koşabilirim diye düşünüyordum.
Besides, what makes you think you can actually run a marathon?
Ayrıca, sen marathon koşabileceğin fikrine nerden kapıldın?
Father Hibbert told us that it would take a miracle... for anyone from the cross-country team to win the Boston Marathon.
- Peder Hibbert bana dedi ki : Kır koşusu takımındaki herhangi birinin Boston Maratonunu kazanması bir mucize olacak.
Me winning the Boston Marathon could be that miracle.
- Boston Maraton'unda kazanarak bu mucizeyi gerçekleştirebilirim.
You ran the 1936 Olympic Marathon for Canada.
- Kanada adına 1936 Olimpiyat
No. The marathon.
- Hayır, maraton.
The marathon?
- Maraton mu?
I'm trying to win the Boston Marathon.
- Boston Maraton'unu kazanmaya çalışıyorum.
He says that he's going to win the Boston Marathon.
- Boston Maraton'unu kazanacağını söyledi.
Remember, the marathon is not without adversity...
Maratonun sıkıntılı ve..
Am I correct in assuming... that your Boston Marathon quest is over?
Boston Maratonu'nun bittiğini düşünmekte haklımıyım?
You think I'd miss the greatest upset in Boston Marathon history?
Şimdi. Boston Maratonu'nun tarihindeki en büyük olayı kaçıracağımı mı düşünmüştün?
And so... welcome to the 53rd running of the Boston Marathon... one of the world's most prestigious footraces.
- 53. Boston Maraton'una hoşgeldiniz - - Dünyanın en prestijli yarışlarından biri.
Excuse me for the interruption... but this is a special broadcast of the Boston Marathon... in which one of our students, Ralph Walker, hopes to win.
- Kesinti için özür dilerim,... ama bu, bizim öğrencilerimizden Ralph Walker için özel Boston Maraton radyo yayını, umarım kazanır.
Ralph Walker is definitely a threat. He wasn't on anyone's radar before the race... and he's leading the Boston Marathon.
- Ralph Walker kesinlikle bir tehtit- - Yarış öncesinde hiç kimsenin dikkatini çekmiyordu ve şu an da Boston Marton'un da lider.
A 14-year-old is leading the Boston Marathon.!
Boston Maraton'un da 14 yaşında bir lider.
John Bannon wins the Boston Marathon.!
John Bannon Boston maraton'unu kazanıyor.
I can't remember a marathon ever coming down to the wire like this.!
Daha önce böyle çekişmeli bir yarış izlediğimizi hatırlamıyorum.
the marathon is the ultimate test of fortitude.
Maraton'un diğer koşu türlerinden farkı, dayanıklılığın en son noktası olmasıdır.
- Walker's marathon looks to be over.
Şimdi 10 - - Walker maraton- -

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]