English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Marita

Marita translate Turkish

90 parallel translation
Marita
Marita
Shete's family will be exactly such soil for Marita.
Shete ailesi Marita için, böyle bir toprak olacak.
Only Gedya and Marita are in love with each other.
Sadece Gedya ve Marita birbirlerine aşık.
If you wish good for your country, marry off Marita to Shete.
Eğer ülke için iyiyse, Marita evlensin.
They sat down and decided to give Marita to Shete.
Oturdular ve Marita'yı Shete'ye vermeyi kararlaştırdılar.
Marita.
Marita.
- They've put Marita on the mule.
- Marita'yı katıta bindirdiler.
Last spring I went to look at the place where Marita used to live.
Geçen ilkbaharda Marita'nın yaşadığı yere bakmaya gittim.
Shining with radiant light before me, as though smiling like Marita's face, was a newly opened pomegranate flower.
Parlak bir ışık saçan çiçek, sanki bana gülümseyen.. Marita'nın yüzü gibiydi, o yeni açmış bir nar çiçeğiydi.
I was looking at that scarlet flower and could not believe that Marita
O kızıl çiçeğe baktım.. ve onun artık dünyamızı süsleyen..
was no longer adorning our earth.
Marita olduğuna inanamadım.
What a surprise, Marita.
Bu ne sürpriz Marita.
My aunt was Marita without my uncle many years ago but she always says it is not alone.
Teyzem Marita eşini yıllar önce kaybetti. Yine de yalnız olmadığını söyler.
Pax, Aunt Marita. - In Aeternum.
- Huzur seninle olsun Teyze Marita.
I was tonight Marita.
Bu akşam Marita'ya vereceğim.
My name is Marita Covarrubias.
Adım Marita Covarrubias.
- Marita.
- Marita.
I'm marita covarrubias.
Ben Marita Covarrubias'ım.
- Marita? - ( footsteps )
Marita?
- Marita, my friend.
- Marita, arkadaşım.
I'm leaving, Marita, I'm quitting.
Ayrılıyorum, Marita, İşi bırakıyorum.
- Roberto, this is Marita.
- Roberto, bu Marita.
- Marita is right.
- Marita haklıymış.
- Marita?
- Marita mı?
Marita?
Marita?
Marita told me this surprise to Márquez was your idea.
Marita'nın dediğine göre Márquez'e sürpriz yapma fikri seninmiş.
Marita Covarrubias.
Marita Covarrubias.
Do you trust Alex, Marita?
Alex'e güveniyor musun, Marita?
There's no God, Marita.
Tanrı yok, Marita.
Miss Marita, did the deceased use the jacuzzi facilities this evening?
Bayan Marta, merhum bu geçe jakuzinizden yararlandı mı?
My central witness, Marita Covarrubias... works for the United Nations... and I can't locate her.
Ana tanığım, Marita Covarrubias Birleşmiş Milletler için çalışıyor ve yerini tespit edemiyorum.
My first wife, Marita, Katie's mother she was a beautiful woman.
İIk eşim Marita, Katie'nin annesi çok güzel bir kadındı.
When I got out of the joint you know, after Marita died I remember, I was more afraid of my little daughter than I ever was of being in prison.
Hapisten çıktığımda Marita öldükten sonra küçük kızımdan, hapiste olduğumdan daha fazla korkuyordum.
It should read : "Katherine Markum beloved daughter of James and Marita, deceased stepdaughter of Annabeth, sister to..." "Sister to Sara and Nadine."
Şöyle yazıIsın : "Katherine Markum James ve müteveffa Marita'nın sevgili kızı Annabeth'in üvey kızı kızkardeşleri Sara ve Nadine'in ablası."
He checked in on Marita and Katie, my mother, if they needed anything.
Bir ihtiyaçları var mı diye Marita, Katie ve anneme uğrardı.
Marita...
Marita...
Hey, Marita.
Merhaba Marita.
My sister, Marita, is really in love with him.
Kız kardeşim, Marita, sahiden ona âşık.
- You must not look at Marita's face.
Marita'nın yüzüne bakmamalısın.
He said that she was very, very wicked.
Kemp, Marita'ya çok, çok ahlaksız olduğunu söylemiş.
Marita says he came back wringing wet and shivering, and wouldn't talk.
Marita'nın dediğine göre geri döndüğünde sırılsıklammış ve titriyormuş.
He left a note for Marita.
Marita'ya not bırakmış.
- Marita says he was forced to.
Marita bunu ona zorla yaptırdıklarını söyledi.
- Kemp caught Horatio and Marita together... doing things.
Kemp, Horatio ve Marita'yı o işi yaparlarken yakalamış.
- Marita said she loved him.
- Marita onu sevdiğini söyledi.
- Kemp accuses Horatio of throwing scalding coffee into Marita's face.
Kemp Horatio'yu Marita'nın yüzüne kaynar kahveyi boca etmekle suçluyor.
- Marita, like Marieke, is Kemp's daughter. - What?
- Marita tıpkı Marieke gibi Kemp'in kızı.
Marita, come, hold this.
Marita, gel, tut şunu.
- For those poor orphans more unfortunate than you, Marita.
Senden daha talihsiz yetimler için, Marita.
- Marita, you're shivering.
Marita, sen titriyorsun.
This is Marita Covarrubias.
Ben Marita Covarrubies.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]