English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Marmite

Marmite translate Turkish

39 parallel translation
The lady will have the petite marmite.
Hanımefendiye bir Fransız çorbası.
I had lunch with him at La Petite Marmite.
La Petite Marmite'de yemek yedik.
Marmite. I'm addicted.
Marmit. Tiryakisiyim.
'Onward Marmite Soldiers'.
"Yürüyen Güçlü Askerler"
I knew it was Nutella or Marmite he'd smudged on the gusset, but it was still him going, "We think you're shit."
Üstünde Nutella veya Marmite sürdüğünü biliyorum ama o hâlâ, "Bizce bok gibisin" diye bağırıyordu.
Marmite?
Marmite mi?
He likes one brown with Marmite and one white with lime marmalade.
Birini kepek ekmek üzerine soya soslu diğerini beyaz ekmek üzerine reçelli sever.
I thought everybody woke up a couple of mornings a week... in the shower with Marmite-clotted handcuffs... but apparently not.
Herkesin haftanın birkaç günü duşta güveçte pıhtılaşmış kelepçelerle uyandığını sanıyordum ama anlaşılıyor ki değilmiş.
- Marmite.
- Manmeet.
And then, out of the blue, I discover you like Marmite.
Ve sonra, birdenbire, Marmite sevdiğini öğreniyorum.
Marmite.
Marmite.
He asked me what Marmite was.
Marmite'nin ne olduğunu sordu bana.
- Marmite?
- Marmite mi?
That is why Marmite is important.
Bu yüzden Marmite önemli.
Got any Marmite?
- Hiç Marmite var mı?
This will surprise you, little one. I've found the Marmite. Get down, armed police.
Öyle deniyor, komik aslında çünkü insanlar aradığında, diyoruz ki, "Merhaba, Adı Ne", onlar da diyor ki, "Kendi şirketinin adını bilmiyor musun?"
Toast and Marmite, just like you wanted.
- Salçalı tostu istediğin gibi yaptım.
Marmite...
Marmite... ( Bir reçel markası )
You must come in for a spot of tea and a homemade Marmite sandwich.
İçeri gelin de size bir bardak çay ve ev yapımı marmite sandviç ikram edeyim.
Seriously, when I saw squeezy Marmite I freaked my nut.
Gerçekten ezme Marmiteyi gördüğüm zaman aklımı kaçırdım
Marmite, love it or hate it?
Marmite seviyor musun yoksa nefret mi ediyorsun?
Is it the classic Marmite product?
Klasik Marmite mi bu? Harika.
Eddie really hates The Gent. I mean Marmite hate.
Eddie bunun farkında ve ona güveniyor
Cheese and Marmite together? On the same butty?
Reçelle peynir aynı sandviçte ha?
- It's Marmite and bagel.
- Güveç ve simit.
Jar of pickles and marmite that expired five years ago.
Bir kavanoz turşu ve son kullanma tarihi beş yıl önce olan bir sos.
Before you throw out my marmite.
Sosumu öylesine atamazsın.
Just how much I love... these Marmite sticks.
Ne kadar sevdiğimi... Yani çubuk krakerleri ne kadar sevdiğimi söyleyecektim.
Marmite, I'm sorry, you must be starving.
Marmite, çok üzgünüm. Çok aç olmalısın.
Secret cologne? You smell like Marmite, Crosley.
Çömlek gibi kokuyorsun, Crosley.
She resolutely refuses to embrace any non-British grub. She does the whole expat marmite and baked beans thing.
İngiliz olmayan herhangi bir gruba kucak açmayı kararlı bir şekilde reddetse de yabancı bütün güveç ve fırınlanmış fasulye yemeklerini de yapar.
Well I think if you can swallow marmite then you can manage minke whale.
Bence güveci yutabiliyorsan o zaman minke balinasını da başarabilirsin.
The local MP. Bit Marmite.
Yerel milletvekili, Bit Marmite.
Butter first, then Marmite.
- Önce yağ, sonra reçel.
Enjoy your Marmite.
Marmite'ının tadını çıkar.
Eggs, bacon, bangers and mash, toast, marmite and crack.
Yumurta, domuz pastırması, sosis ve püre, kızarmış ekmek, güveç ve kokain.
Homemade Marmite?
Ev yapımı marmite mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]