Marseilles translate Turkish
389 parallel translation
- To Marseilles.
- Marsilya'ya.
- Marseilles?
- Marsilya mı?
You're simply being ordered to Marseilles to meet our Spanish agent.
İspanya ajanımızla buluşmak için Marsilya'ya gitmen emredildi sadece.
- I understand you are from Marseilles.
- Marsilyalısınız sanırım.
In that case, you must be related to the La Valles of Marseilles.
Bu durumda Marsilyalı La Valle ailesiyle akrabalığınız olmalı.
So madame told me. And I have known the La Valles of Marseilles... for more than 30 years.
Ve Marsilyalı La Valle ailesini de... 30 yıldan fazladır tanıyorum.
I was only asking if you were related to the La Valles of Marseilles.
Sadece Marsilyalı La Valle ailesi ile akrabalığınız var mı diye bilmek istedim.
And tomorrow I'll call you at your office and tell you all about... the La Valles of Marseilles. - I, uh...
Yarın sabah ofisinizi arayıp Marsilyalı La Valle ailesiyle ilgili her şeyi anlatırım.
- From Marseilles, I think.
- Marsilya'dan sanırım.
You'll do the same at Marseilles.
Marsilya'da da aynısını yap.
Paris to Marseilles.
Paris'ten Marseilles'e.
If he did not leave her in Marseilles or in Oran he won't leave her in Casablanca.
Marseilles'de ve Oran'da bırakmadıysa, onu Casablanca'da da bırakmayacaktır.
The train for Marseilles leaves at 5.
Marseilles treni 5'te kalkıyor.
Why don't we marry in Marseilles?
Marseilles'de evlenelim mi?
When I was sick in Marseilles for two weeks and you were in danger why didn't you leave me?
Ben Marseilles'de iki hafta hastayken ve sen tehlikedeyken, neden bırakmadın beni?
French citizen, born in Marseilles.
Fransız vatandaşı, Marsilya'da doğmuş.
Being from Marseilles, you must be an addict of that soup that bouillabaisse with all the fish in it.
Marsilya'dan olduğuna göre safranlı balık çorbasına bayılıyor olmalısın.
The customs of Marseilles are different to any...
Başka yerlere farklılaşan Marsilya'nın gelenekleri...
You nitwit. In Marseilles, don't we sing with our hands?
Şapşal herif, Marsilya'da insanlar elleriyle şarkı söylemez mi?
I'll get the 5 : 00 a.m. Train to Marseilles.
Sabah 5'teki Marsilya trenine bineceğim.
Don't you recall that Sunday in Marseilles?
Marsilya'daki o Pazar'ı hatırlamıyor musun?
Listen, my love, the day after tomorrow, you two will be in Marseilles.
Dinle sevgilim, yarından sonraki gün ikiniz Marsilya'da olacaksınız.
Guess whom I met in Marseilles ;
Hayatta tahmin edemem. - Dargelos.
The yacht is tied to a dock in Marseilles, France.
Evet. Yat burada bir limanda demirli. Bakın.
You're not going to leave Marseilles without paying your passage.
Ama zaten Marsilya'dan ayrılamayacaksın.
People don't go about calling themselves Paris or Marseilles, do they?
İnsanlar genellikle kendilerine Paris ya da Marsilya demez, değil mi?
Oh, she took the children and moved to Marseilles to her brother.
Çocukları aldı ve Marsilya'ya kardeşinin yanına gitti.
Tell your father that the brother's name is Pastin in Marseilles.
Babana söyle kardeşinin soyadı Pastine ve Marsilya'da yaşıyor.
Last week, Marseilles. The week before, Avignon. Next week, Aix-les-Bains.
Geçen hafta Marsilya'da... bir önceki hafta Avignon'da ve gelecek hafta Aix-les-Bains'da.
I remember Christmas, 1892, in Marseilles.
1892 Noel'ini hatırlıyorum. Marsilya'daydım.
Meadows, please put through a trunk call to Marseilles... and inquire whether a Mrs. Herbert Winthrop... and Miss Diana Winthrop arrived on the Lafayette... on August 18th and took the boat train to Paris.
Meadows, lütfen Marsilya'yı telefonla arayıp, Bayan Herbert Winthrop ve Bayan Diana Winthrop'un Lafayette'den 18 Ağustos'ta Paris gemisine binip, binmediklerini öğrenir misin?
Sir, the steamship company says that Mrs. Winthrop and Miss Diana Winthrop... arrived in Marseilles on the 18th... and were booked through to Paris on the boat train.
Efendim, vapur işletmeleri Bayan Winthrop ve Bayan Diana Winthrop'un... 18 Ağustos'ta Marsilya'dan hareket edip, Paris'e vapurla geldiklerini doğruladı.
Now, monsieur, train to Marseilles... steamer to Bombay via Suez, across India by train... and steamer again to Hong Kong.
Şimdi, beyefendi, trenle Marsilya'ya oradan vapurla Süveyş kanalıyla Bombay'a, Hindistan'ı trenle geçerek,.. ... tekrar vapurla Hong Kong'a.
Here are your tickets to Marseilles.
İşte Marsilya biletleriniz.
Ask them how far we are from Marseilles... and what conveyance they have for us to proceed.
Onlara Marsilya'dan ne kadar uzakta olduğumuzu ve yola devam etmek için nasıl bir araçları olduğunu sor.
I s a long trip to Marseilles.
Marsilya'ya çok uzun bir yol var.
I would like to engage his yacht for a quick trip to Marseilles.
Marsilya'ya hızlı bir yolculuk için teknesini kiralamak istiyordum.
If you leave now you'll arrive in Marseilles in 10 hours.
Şimdi yola çıkarsan 10 saat içinde Marsilya'da olursun.
Even if the odds do go down... we know that Fogg got from Marseilles to Brindisi in time to catch the Mongolia.
Bahisler düşmesine rağmen... Fogg'un Marsilya'dan Brindisi'ye giden Mongolia'yı zamanında yakaladığını biliyoruz.
I won't be able to do everything in one day.
Marseilles'e gidiyor musun?
Are you going to Marseilles? Yes, for the day.
Evet, günübirliğine.
Another sighting by Stillman from Marseilles.
Marsilya'daki Stillman üssünden görüldü.
The scene is Léon's Café in Marseilles.
Sahne Marsilya'da Leon'un Kafeteryası.
Marseilles was never to be anything more than a stopover.
Marseilles asla bir mola yeri olmaktan öteye geçmedi.
No, Marseilles.
Hayır, Marsilya'dan.
From Marseilles.
Marsilya'dan.
He's offering two months in Marseilles.
Marseilles'ya iki ay teklif ediyor.
You go to Marseilles... and end up in Argentina.
Marseilles'ya diye gidersin kendini Arjantin'de bulursun.
I've accepted a two-month job in Marseilles.
Marsilya'da iki aylık bir işi kabul etmiştim.
You'll leave for Marseilles and end up in Argentina.
Marsilya diye gideceksin sonunda kendini Arjantin'de bulacaksın.
- You'll see Marseilles.
- Marsilya'da görüşürsünüz.