English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Massages

Massages translate Turkish

401 parallel translation
I'll say, "Sure, give me a haircut, a shave and one of those new electric massages."
Ben de : "Saç - sakal tıraşı bir de elektrikli masaj." diyeceğim.
Massages, electric cabinets.
Masajlar, elektrik kabinleri.
I went to a Turkish bath and had three massages.
Türk hamamına gittim. Üç defa masaj yaptırdım.
I used to give my boss massages when we went on business trips.
İş gezilerinde patronuma masaj yapardım.
1 29 : massages.
129 : masaj.
When it comes to women, all I ever do is give massages.
Konu kadınlar olduğu zaman, yapabildiğim tek şey masaj.
Do enough massages and you get a feel for such things.
Yeteri kadar masaj yapsanız sizde bunları hissederdiniz.
You're good at giving massages.
Harbiden güzel masaj yapıyormuşsun.
Save yourself from any more massages.
En azından kendini bir masajdan daha kurtar.
She loved my massages, but then our boss got a thing for her, so he's here every day singing along with his scratchy voice!
Benim masajıma bayıldı, ama sonra bizim patron onu aldı, her gün burada sesiyle şarkı söylesin diye!
If I lose, I'll give you free massages for the rest of your life.
Kaybedersem, hayatınızın geri kalanında size ücretsiz masaj yapacağım.
I like women like you, who are all about good clothes, good food, make-up, massages...
Senin gibi kadınlardan hoşlanıyorum. Şık giyimli, güzel yemek, makyaj, masaj...
All this nonsense about mud and underwater massages... and radioactive springs.
Uydurmaca mı? Yani bütün bu saçmalıklar, çamur, sualtı masajı, radyoaktif kaplıcalar.
I just spoke to that nice Japanese girl that gives you massages.
Size masaj yapan o cici Japon kızla konuştum.
Don't you have massages?
Sen masaj yapmıyor musun?
Give him massages.
Masaj yapıyorum.
She will give the best massages you've ever had :
Size en iyi masajı yapacaktır.
head massages to bring sweet sleep, leg massages to make you skip like a goat.
Güzel rüyalar görmeniz için baş masajı sizi bir keçi gibi zıplatmak için ayak masajı.
You're enjoying the baths and massages more and more, sir.
Banyo ve masajı gittikçe daha çok sevmeye başlıyorsunuz bayım.
Or if Chiquita would suddenly get a little tension in her neck... well, he'd immediately have her down on the floor, he'd be walking up and down on her back... doing these unbelievable massages, you know.
Veya Chiquita'nın boynu birden gerilecek olursa onu hemen yere yatırıyor, sırtında aşağı yukarı yürüyordu müthiş masaj yapıyordu, biliyor musun?
- Sir, I don't give massages.
Efendim, ben masaj vermem.
Come down. " We were reading in a medical journal that was left in the locker room the other day, an article by this Oriental doctor on massages.
Soyunma odasında bırakılmış bir tıp dergisinde okudum..... bu doğulu doktor masaj hakkında bir makale yazmış.
Lighted lanterns, foot massages.
Fenerler yanıyor, ayak masajları.
No more lighted lanterns and foot massages are you unhappy?
Bir daha fener yanmaması ve ayak masajının olmaması yüzünden mi mutsuzsun?
No foot massages for a few days and the servants don't treat you the same way.
Eğer birkaç gün ayak masajı olmazsa, hizmetçiler sana eskisi gibi davranmazlar.
I didn't know if those massages would do me good, but they'd do no harm.
Bu masajların bana iyi geleceğini hiç bilmiyordum. Ama zarar da vermezler.
Jerry, she gives massages all day.
Jerry, kız bütün gün masaj yapıyor.
- The massages are out!
- Daha fazla masaj yok!
I need my massages.
Masaja ihtiyacım var.
Foot massages don't mean shit.
- Ayak masajı önemli bir şey değil.
Don't tell me about foot massages.
Bana ayak masajını anlatma.
I've given a million ladies a million foot massages, they all meant somethin'.
Çünkü 1 milyon hanımefendinin ayağına masaj yaptım. Hepsi de önemliydi.
She massages shit.
Cennetlik masaj yapar.
Think of your villa, your independence, your journeys to the Caribbeans, your collagen and beauty massages..
Villanı, özgürlüğünü, Karayipler'e yapacağın yolculuğu güzelliğin uğruna yaptığın harcamaları yoksul aileni ve anonimliğini düşün.
Well, you'll notice how the heated gas pedal warms your feet while - Gently massages your buttocks.
Fark etmişsinizdir ki, gaz pedalı ayağınızı ısıtırken aynı anda da kalçanıza masaj yapıyor.
She knows I'm not taking her to no DoraI for massages and mimosas all weekend.
Bütün hafta masaj yaptırsın ve kokteyller içsin diye... onu Doral'a falan götüremeyeceğimi biliyor.
I give people massages and stuff.
İnsanlara masaj ve başka şeyler yaparım.
A man who gives me the sun... who massages my feet... who gives me stinky tea...
Bana güneşi, ayak masajını, ve bu kokuşmuş çayı veren adam.
My father's massages were the only things that kept her from killing everyone.
Babamın masajında tek şey vardı herkesi ölmekten korumak.
If I left, who'd give you foot massages?
Eğer gidersem, ayak masajını kim yapacak?
Miles, I think this woman needs one of your famous neck massages.
Miles, sanırım bu kadının senin meşhur boyun masajına ihtiyacı var.
I am a touch sore and she does give the most exquisite massages.
Her yerim ağrıyor. Bana çok güzel masaj yapar da.
Great restaurants, massages in the room.
Harika lokantalar, odada masajlar.
So none of these are real massages?
Bunların hiçbiri gerçek masaj salonu değil mi?
Or I could get someone over to give us all massages.
Ya da hepimize masaj yapması için birini arayabilirim.
I have a date with this diplomat I met while giving free massages outside the U. N. And...
Diplomatla buluşmam var. Onunla tanıştığımda... BM.'nin dışında bedava masaj yapıyordum.
Okay, let's start with the free massages at the U. N.
BM'de bedava masajla başlayalım.
I started asking people on the street if they wanted massages.
Caddedeki insanlara masaj ister misiniz diye sormaya başladım.
Try no beer, no massages.
- Bira da yok, masaj da yok.
Yeah, well, some people meditate, some people get massages.
Bazıları meditasyon yapar, bazıları masaj yaptırır.
I think you've spent your time here chasing ass and getting massages.
Buradaki zamanınızı kadınlara ve masaj salonlarına ayırmışsınız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]