Matteo translate Turkish
183 parallel translation
Then the Marshal will go to Matteo's lunch and not mine!
Yanlış söyleme Matteo'nun yemeğine gitmesin sakın.
If you're his godfather, why do you go to Matteo's lunch and not his?
Peki neden öğle yemeğine onunla değil de Matheo ile çıkıyorsun?
He invited me before.
- Önce Matteo davet etti.
Matteo, this'll end with me killing you!
- Matteo bak seni tepelerim.
- No, I don't want to offend Matteo.
- Hayır, Matteo'yu rencide etmek istemiyorum.
Later, one day I half achieved it in a house in the Via Matteo, and that night I vomited.
Daha sonra, bir gün Via Matteo'daki bir evde elde edildim, ve o gece kusmuştum.
It's Saint Matthew!
Ben San Matteo!
Head of Affairs for the Aged, Matteo Bracolini.
İhtiyar heyeti başkanı, Matteo Bracolini.
Rico! It's me, Matteo Gomez!
Benim, Matteo Gomez!
Matteo will come directly to the cemetery?
Matthew doğrudan mezarlığa gidecek mi?
Sure, Matteo!
- Ah, sanırım Matteo du!
It's my cousin Piera, Matteo's wife.
o Concetta Artiera, Matteo'nun karısı.
It's true that Gary's cowboy, while Matteo is a carabiniere but love's always love.
Doğru, Gary kovboy Matteo ise jandarma lakin aşk her daim aşktır.
Vivaldi Giovanni, born Matteo, with that thing... the jack.
Matteo'nun oğlu Vivaldi Giovanni. İşte şu şeyle... bir kriko.
I'M MATTEO, AND I BEG YOU :
BEN MATTEO, SANA YALVARIYORUM :
Tell Matteo the meat wagon is on its way for his mother.
- Ho. Matteo'ya söyle et arabası annesi için yola çıkmış.
Matteo! Matteo!
Matteo!
All right, Matteo, it's okay. Thank you.
Tamam, Matteo, birşey değil.
You're okay, Matteo, any time.
Çok sağol. Birşey değil, Matteo, ne zaman istersen.
St Matthew himself couldn't save it.
Aziz Matteo durumu kurtarmıyor.
Nothing, grandfather Matteo.
Yok bir şey, Matteo dede.
Look, Matteo... sometimes... is much easier to pretend it's not understood.
Bak Matteo bazen anlamamış numarası yapmak daha kolay oluyor.
- Matteo!
- Matteo!
How many times have I told you, Matteo?
Kaç defa sana söyledim, Matteo?
Matteo, what?
Matteo, ne oldu?
I told you, Matteo.
Ben sana söylemiştim Matteo.
It will be called Matteo.
O zaman adı Matteo olacak.
That's when I get my manicure from Matteo.
O saatte Matteo'da manikürdeyim.
- Excuse me? Matt? Matt Matteo, your boyfriend?
Matt Matteo, erkek arkadaşınızdı.
- Matteo.
- Matteo.
Oh, but Matteo, really...
Matteo, çok...
Tell the truth you little piglet, in Venice also, you walk around without your panties?
Elbette gitti seni küçük domuz. Matteo senin Venedik'te külotsuz dolaştığını biliyor mu?
Oh it's beautiful, you should see... Ah.
Burası o kadar güzel ki Matteo...
Oh Matteo, I can't wait for you to come here.
Ah Matteo, Ne zaman geleceksin?
No, I'm just lusting...
Hayır Matteo, ama ben çok kötüyüm.
- Matteo, can you hear me?
- Matteo, beni duyuyor musun?
Oh Matteo, you are boring. You know that without you sex doesn't exist for me.
Matteo, sen olmadan benim için seks diye bir şey olmadığını biliyorsun.
The phone card is almost empty, come Matteo.
Telefon kartım neredeyse bitti.
I am sure Matteo will like it. It's probably very expensive, though...
Eminim Matteo beğenecektir ama fiyatını sorun edebilir.
Matteo?
Matteo mu?
Good Morning, Mr. Borin, it's me, Matteo.
Günaydın efendim. Benim Matteo.
Did you tell Matteo about the loft?
Matteo'ya evden söz ettin mi?
You know that Matteo will be here soon...
Biliyorsun ki Matteo yakında burada olacak.
Matteo is jealous.
Matteo kıskanç.
Matteo, can you hear me?
Beni duyamıyor musun?
Why are you acting like this, Matteo?
Çok kötüsün Matteo.
Don't be like that, please. Are you worried about the exam?
Bunu söyleyemezsin, Matteo.
What should I understand, Matteo?
Bunu yeterince açık söyledim sanıyorum.
It's Matteo's fault.
Matteo yüzünden.
Matteo wasn't like that before.
Matteo hep böyle değildi.
listen to me, my darling, forget about Matteo.
Beni dinle tatlım, Matteo'yu unut.