Maxine translate Turkish
681 parallel translation
All right, Maxine.
Tamam, Maxine.
I'll send the girls away with Maxine, then.
O zaman kızları Maxine ile gönderirim.
Maxine is waiting to wash your faces. Scamper along.
Maxine yüzlerinizi yıkamanız için bekliyor, hadi acele edin.
I've reserved a table at Maxine's.
Maxine'de yer ayırttım.
Maxine.
Maxine'i.
You'll like this, Maxine.
Çok hoşuna gidecek, Maxine.
It's Maxine who's wrong.
Ve işte bu da Terso Maxine.
My dear Maxine, you're here to eat, drink, enjoy the show and have a good time.
Sevgili Maxine, burada yiyorsun, içiyorsun, gösteriyi izliyor ve iyi vakit geçiriyorsun.
Mr. Jarrett, Maxine Richter.
Bay Jarrett, Maxine Richter.
You must be Miss Maxine.
Siz Bayan Maxine olmalısınız.
So that's the notorious Maxine Richter.
Resimdeki ise meşhur Maxine Richter.
Miss Maxine will say a few words.
Bayan Maxine bir kaç şey söyleyecek.
Maxine.
Maxine.
Maxine, you gotta help me.
Maxine, bana yardım etmelisin.
- Maxine, I can't lose this party.
- Maxine, bu grubu kaybedemem.
And what's next, Maxine?
Peki ya sonra Maxine?
Maxine, you gotta help me with her, honey.
Maxine, onu sakinleştirmeme yardım etmelisin tatlım.
That's not funny, Maxine.
Hiç komik değil Maxine.
- Well, people need human contact, Maxine.
- Herkesin insanlarla temas etmeye ihtiyacı vardır Maxine.
I can shave myself, Maxine.
Kendim tıraş olabilirim Maxine.
Maxine, don't say "just panic" like you'd say "just leprosy."
Maxine "sadece cüzam" der gibi "sadece panik" deme şöyle.
I loved old Fred, Maxine, but I do not want to fill his shoes.
Yaşlı Fred'i severdim Maxine, ama ayakkabılarını giymek istemiyorum.
Maxine Faulk.
Maxine Faulk.
Maxine, you're larger than life.
Maxine, büyüksün.
I know, Maxine, generosity is the cornerstone of your nature.
Biliyorum Maxine, cömertlik senin doğanda var.
- A little whiskey makes no difference.
- Biraz viskiden bir şey olmaz. - Rahat bırak Maxine.
Maxine!
Maxine!
Thank you, Maxine.
Teşekkür ederim Maxine.
May I make a further suggestion, Maxine?
İlave bir öneri yapabilir miyim Maxine?
Maxine's indestructible.
Maxine dayanıklıdır.
The only impression Maxine gives is herself.
Maxine'nin verdiği tek izlenim kendisidir.
Maxine's Maxine.
Maxine Maxine'dir.
Who was the person you told Maxine you'd helped through a crackup like this?
Maxine'e söylediğiniz şu yardım ettiğiniz kişi kimdi?
A little act of grace, Maxine.
Biraz merhamet Maxine.
- What are you doing, Maxine?
- Ne yapıyorsun Maxine?
She's gone, Maxine.
O gitti Maxine.
I can get down the hill, Maxine, but I'm not too sure about getting..... back up.
Tepeden aşağı inebilirim Maxine, ama geriye çıkma konusunda çok emin değilim.
Here we are, Patty, Maxine, and LaVerne.
İşte buradayız, Patty, Maxine ve LaVerne.
No, I'm Maxine.
Hayır, ben Maxine'im.
No, we don't got to find me a man for tonight, Maxine.
Bu gece için bana birini bulmak zorunda değiliz Maxine.
Maxine, when are you going to stop trying to find me a husband? As soon as you give me some of that...
Maxine, bana koca aramaktan ne zaman vazgeçeceksin?
I don't need a dinner partner.
- Çok yanlış. Yemek arkadaşına ihtiyacım yok Maxine,..
Come sit down and talk to this nice man.
Bunu nasıl yaparsın? Maxine!
I'm wearing this white suit. Is that all right with you?
Bu beyaz elbiseyi giyeceğim Maxine, sence iyi mi?
Boy, Aunt Maxine is sure going to be disappointed.
Tüh. Maxine Teyze buna çok üzülecek.
We're gonna use the camper for the extra bedroom... until Aunt Maxine gets back from San Francisco.
Maxine Teyze San Francisco'dan dönene kadar karavanı yedek yatak odası yapacağız.
Maxine, I don't know why I ever listen to you.
Maxine, seni neden dinliyorum, bilmiyorum.
I'm Maxine's husband.
Maxine'in kocasıyım ben.
- Hi, Maxine.
- Selam Maxine.
Bon voyage, Maxine.
İyi yolculuklar Maxine.
I am not going to wear the red dress.
Yemin ederim Maxine, beni öyle geriyorsun ki ne yaptığımı bilmiyorum.