Maybe it's better this way translate Turkish
29 parallel translation
Maybe it's better this way, Slim.
Belki de böylesi daha iyi oldu servi boylu.
Maybe it's better this way.
Belki de en iyisi budur.
Maybe it's better this way.
Belki böylesi daha iyidir.
I know this isn't the most suitable time or place... but maybe it's better this way.
Çok uygun bir zaman ve yer değil biliyorum ama belki de böylesi daha iyi.
Oh, maybe it's better this way.
Oh, belki de böylesi daha iyi.
Maybe it's better this way.
Belki böylesi daha iyi.
Maybe... it's better... it's better this way.
Belki de... Böylesi daha iyi... Böylesi daha iyi.
Maybe it's better this way.
Belki de böylesi daha iyi oldu.
Maybe it's better this way.
Belki de böylesi daha iyi.
Maybe it's better this way.
- Hatta ötekisi daha iyi belki de.
I know it's upsetting, but maybe it's better this way.
- Bunun üzücü olduğunu biliyorum, ama belki böylesi daha iyidir. - Öyle. - Evet, galiba.
Maybe it's better this way, so you can go back to play the piano.
Belki de böylesi daha iyi. Piyano çalmaya geri dönebilirsin böylece.
I'm sorry it ends up I have to say goodbye on an answering machine... but maybe it's better this way.
Böylece bittiği için üzgünüm. Telefondan veda etmem gerekti... ama belki de böylesi daha iyi.
But no. Maybe it's better this way.
Evet, hiç vakit buIamadım.
Maybe it's better this way, not knowing much about each other.
Birbirimiz hakkında çok şey bilmemek daha iyidir belki de.
Well, maybe it's better this way.
Belki de böylesi daha iyidir.
I've waited so long Maybe it's better this way.
Çok uzun zamandır bekledim. Belki de böyle olması daha iyi.
Maybe it's better this way.
Belkide böyle daha iyidir.
- Maybe it's better this way.
Belki bu şekilde daha iyi olur.
Maybe it's better this way.
Belki de böylesi daha iyidir.
Um. Maybe it's because you're really sad about something and this is your way of feeling better about yourself.
Belki de bunu, bir konuda çok üzgün olduğun ve kendini bu şekilde daha iyi hissettiğin için yapıyorsun.
If Madison Montgomery really is all that's left to us, maybe it is better this way.
Gerçekten elimizde tek kalan Madison Montgomery ise belki de böylesi daha iyidir.
You know, maybe it's better this way, just out in the open, to deal with or not.
Belki böylesi daha iyidir. Her şey orta yerde, ne için olursa olsun.
Maybe it's better this way.
Böylesi daha iyi belki.