Maybe you can help me translate Turkish
402 parallel translation
I seen all these books through the window, and I figured that maybe you can help me out.
Pencereden içerideki kitapları gördüm ve belki bana yardım edersiniz dedim.
- Maybe you can help me out.
- Belki yardım edebilirsin.
Maybe you can help me solve it.
Belki sen bunu çözmeme yardım edersin.
Maybe you can help me.
Belki bana yardım edebilirsiniz.
Hey, maybe you can help me.
Hey, belki siz bana yardım edebilirsiniz.
Maybe you can help me.
Belki sen yardım edebilirsin.
So, maybe you can help me.
- Yani, belki bana yardım edebilirsin.
Maybe you can help me.
Belki bana yardım edebilirsin.
Please, I think maybe you can help me.
Lütfen, sanırım bana yardım edebilirsiniz.
Maybe you can help me to clear up this ghastly business.
Belki bu feci şeyi temizlememe yardım edebilirsiniz.
Maybe you can help me, Oskar. My parents are missing.
Belki de bana yardımcı olabilirsin Oskar.
Maybe you can help me, my aunt has to pay a fee for a dog that died.
Belki bana da yardım edebilirsin, halam ölen köpeği için para ödemek zorunda.
Maybe you can help me.
Belki sen bana yardım edebilirsin.
No, I mean it Maybe you can help me
Belki bana yardım edebilirsiniz.
Maybe you can help me.
Belki bize yardım edebilirsin.
Maybe you can help me clear it up.
Belki sen onu açıklığa kavuşturabilirsin.
Mamuwalde, maybe you can help me.
Mamuwalde, belki sen bana yardım edebilirsin.
Oh, I almost forgot. Maybe you can help me.
Dirseğinde.
I thought maybe you can help me out.
Belki sen bana yardım edebilirsin.
Oh, maybe you can help me.
Oh, belki bana yardım edebilirsin.
Maybe you can help me, Doctor.
Belki siz bana yardım edebilirsiniz, Doktor.
Maybe you can help me. Listen.
Belki bana yardım edebilirsin, dinle.
Father, maybe you can help me.
Peder, belki bana yardım edersiniz.
Maybe you can help me out.
Belki bana yardım edebilirsiniz.
Maybe you can help me.
Belki yardım edersin.
Maybe you can help me out.
Belki siz bana yardım edebilirsiniz.
But I've got a problem and I think maybe you can help me.
Ama bir sorunum var. Belki sen yardım edebilirsin.
Coach, maybe you can help me out here.
Koç, koç. Belki bana yardım edebilirsin.
Maybe you can help me out.
Belki bana yardım edebilirsin.
Well, look, now that you've shed some light on Webber's case, maybe you can help me with one of my problems.
Webber'in sorununu çözdüğümüze göre benim sorunlarımdan biriyle ilgilenebilirsin.
But since you want to help, maybe you can help me, OK?
Ama madem yardım etmek istiyorsun, belki yardımcı olabilirsin!
Maybe you can help me straighten out my Longfellow.
Belki Longfellow ödevimi düzeltmeme yardım edebilirsin.
I'll show you. Maybe you can help me.
Size göstereceğim, belki bana bilgi verebilirsiniz.
Ladies and gentlemen, maybe you can help me with this one.
Bayanlar, baylar. Belki bu konuda bana yardım edebilirsiniz.
Well, maybe you can help me.
Belki bana yardımcı olabilirsin.
Oh, Al, maybe you can help me handle this.
Al, belki bu konuda bana yardım edebilirsin.
Oh, good. Maybe you can help me.
Guzel belki bana yardımcı olabilirsiniz.
Look, if you guys tell me what you're looking for, maybe I can help you out, um...
Bakın, eğer siz ne aradığınızı söylerseniz, belki size yardım edebilirim, hımm...
Maybe I can help you Harry, if you'll only let me try.
Belki sana yardım edebilirim Harry, Denemem bir fırsat versen.
If you tell me what's bothering you, maybe I can help.
Bana derdini söylersen belki, yardımcı olabilirim.
If you help me, maybe I can do it.
Bana yardım edersen, belki başarabilirim.
- You could help if you would just talk to me about your husband and maybe I can come up with a business associate, a friend,
Kendinizden ve kocanızdan bahsederseniz bana büyük yardımda bulunmuş olursunuz. Belki bir iş arkadaşı, dostu olabilir.
I can--I'll help you clean... and we can go out together... and maybe you could buy me some regular clothes.
Yardım--Temizlikte yardım ederim... birlikte dışarı çıkabiliriz... ve belki de bana normal kıyafetler alırsın.
# Maybe you're the only woman who can ever help me #
# Belki bana yardım edebilecek tek kadınsın #
- Maybe you can be a help to me. - Yeah?
- Belki yardımcı olabilirsiniz.
Just tell me. Maybe I can help you.
Söyleyin bana, belki size yardımcı olabilirim
Maybe tomorrow you can work with me and help me pour foundations.
Belki yarın da sen benimle çalışmak istersin.
You know, maybe your fashion designing can help me now.
Tasarımcılığının bana yardımı olabilir.
Maybe you can come over to my place later and help me find a title?
Belki bir ara yanıma gelir, başlık bulmama yardım edersin.
Maybe you can help me.
Belki siz yardım edebilirsiniz.
Maybe she can help you sort things out. Trust me.
Belki bazı şeyleri çözmene yardımcı olabilir.