Mayonnaise translate Turkish
546 parallel translation
Here we are, excuse me loaded with mayonnaise, just the way you like it.
Al bakalım, afedersin... Sevdiğin gibi bol mayonezli.
Here's the mayonnaise.
Mayonezimiz de var.
Boiled potatoes, mayonnaise, chicken, and bread rolls.
Haşlanmış patates, mayonez, tavuk ve ekmek.
Another egg mayonnaise and a chocolate mousse
Bir yumurtalı mayonez daha ve kremalı çikolata.
A mayonnaise with mint.
Bu nane mayonezi.
You said Mayonnaise was the only one supposed to get on top of that chateau.
Hani sadece Mayonez şatonun çatısına tırmanacaktı? ´
- Mayonnaise cuts the cable... Franko cuts the phone.
- Mayonez kabloyu keser Franko da telefonu.
A normal English salad not fit for human consumption, even if you remove the slugs and add a dash of the extraordinary, a bit of mayonnaise.
Normal bir İngiliz salatası, insan tarafından tüketilemez, böcekleri ayıklasanız bile. Bir parça da olağanüstü mayonez ekleyin.
Bacon, lettuce, and tomato with mayonnaise on pumpernickel toast.
Esmer ekmekten et, marul, domates ve mayonezli sandviç.
And not too much mayonnaise.
Mayonezi de tam kararında.
They were made with too much mayonnaise.
Çok fazla mayonezle yapılmışlardı.
No mayonnaise, no butter, no lettuce and a cup of coffee.
Mayonez, tereyağ ya da marul istemiyorum, sadece bir fincan kahve.
Hold the butter, the lettuce and the mayonnaise, and a cup of coffee.
Tereyağ, marul ve mayonez yok. Bir fincan kahve.
Legs all stuck up with mayonnaise.
Bacaklarına mayonez bulaşmış!
- For me rye bread, with mayonnaise.
- Ben mayonezli çavdar ekmeği istiyorum.
Mayonnaise on the side.
Yanına mayonez koyun.
Wizard in the kitchen can-opener... prepares mayonnaise... sharpens knives
Mutfaktaki sihirbaz teneke kutularını açar. Maydonez hazırlar, bıçakları biler.
Cucumbers, watercress, a little French mayonnaise. - Is the crust cut off?
United Press International bugün Kore Savaşı'nı
Fish stock, mayonnaise.
Balık suyu, mayonez.
I would like a double thick roast beef sandwich, medium rare on rye bread, mustard on the top, mayonnaise on the bottom and a coffee, hot fudge sundae with a large bottle of diet anything.
Bir biftekli sandviç istiyorum, az pişmiş olsun... çavdar ekmeğiyle yapın, üstüne hardal, altına mayonez koyun... bir fincan kahve, bir dilim çikolatalı pasta ve bir şişe soda.
I gotta get some mayonnaise for this.
Mayonez bulmam lazım.
It really is good with mayonnaise.
Mayonezle harika oluyor.
Rat's asshole with mayonnaise!
Mayonezli sıçan kıçı!
Would you like something to eat? If you got cold baloney, mayonnaise and bread, I'll hang around for a while.
Evet, sanırım Dır parça soğuk et, mayonez ve ekmeğiniz varsa...
Say, I got mayonnaise on your tits.
Hey, memelerin mayonez oldu.
Mayonnaise!
Mayonez!
Maybe with mayonnaise.
Biraz mayonez iyi gelir.
Well, there's the bread, and there's the mayonnaise.
Yemek için mi? İşte ekmek... ve işte mayonez.
So, two eggs mayonnaise, a prawn Goebbels, a Hermann Goering, and four Colditz salads.
Şimdi, 2 mayonezli yumurta, 1 Karides Goebbels... 1 Hermann Goering ve 4 tane de soğuk esir kampı salatası.
- Salmon salade with mayonnaise!
- Bol mayonezli somonlu salata!
The mayonnaise.
Mayonez.
Mayonnaise.
Mayonez.
It needs a lemon or mayonnaise or something.
Limon, mayonez ya da başka bir şey koyman lazım.
- There's no mayonnaise on Dr. Lappe's.
- Dr. Lappe'inkinde mayonez olmasın.
He put mayonnaise on his liver and onions.
Soğanlı ciğerinin üzerine mayonez koyardı.
Then you drain a can of tuna, and you dump it into a big mixing'bowl. Now ya add a tablespoon full of mayonnaise... and some salt and pepper, and ya taste it to make sure it's okay.
Sonra bir balık konservesini aç ve karıştırma kabına boşalt... sonra bir kaşık mayonez ilave et... biraz da tuz ve biber, sonra tadına bak iyi mi diye.
I'm having pastrami on white bread... with mayonnaise, tomatoes and lettuce.
Ben de pastırma, beyaz ekmek mayonez, domates ve marul alayım.
- Down with imitation mayonnaise.
- Suni mayoneze son.
I buy mayonnaise, and I'm famous.
Mayonez alıyorum ve ünlüyüm.
In a mayonnaise sauce.
Mayonez sosuyla karışacak.
In mayonnaise!
- Mayonez sosuyla.
It's apples, grapefruit, and potatoes in a mayonnaise sauce.
Mayonez sosunda, elma... ve patates.
It's got a lot of mayonnaise, the way you like, both sides.
İki tarafı da bol mayonezli, sevdiğin gibi.
Tuna fish salad on white bread with mayonnaise a Tab and a couple of Twinkies.
Beyaz ekmek üzerine mayonezli ton balıklı salata... diyet kola ve kraker.
Harold, you want mayonnaise on your sandwich?
Harold, sandviçine mayonez ister misin?
- Ketchup and mayonnaise.
- Ketçap ve mayonez.
Quick! On the double, Mayonnaise!
Çabuk, çabuk Mayonez!
God damn, Mayonnaise!
Tanrı belası, Mayonez!
In this class, that happens to be you... isn't it, Mayonnaise?
Bu sınıfta, bu kişi sensin... değil mi, Mayonez?
Hold the mayonnaise.
Mayonez yok.
Extra mayonnaise and everything.
Ekstra mayonezli ve içinde her şey full.