Mcdonalds translate Turkish
197 parallel translation
And if you get hungry, I'll send the waiter to McDonald's.
Ve acıkırsan garsonu McDonalds'a yollarım.
♪ Like McDonald's can ♪
Aynı McDonalds'gibi.
I mean, there I was at McDonald's.
Yani... Ben McDonalds'taydım.
It's like you walk into McDonald's, and they just line the cows up... and they bump'em all off for you and you never have to see it happening.
Aynı senin McDonalds'a girdiğinde, onların inekleri sıraya dizip hepsini senin için boğazlamaları ve senin bu olurken görmek zorunda olmaman gibi.
But when you walk into a McDonald's and say, "Uh, give me a Big Mac"... you know, you're just getting dead cow and you never see the cow die.
Ama şimdi McDonalds'a girip "Hey, bana bir Big Mac!" dediğinde ölü bir inek satın aldığını biliyorsun ama ineğin ölümünü asla görmüyorsun.
- Are they from McDonald's?
- McDonalds'dan mı gelmişler?
- Our table is reserved at McDonald's.
- McDonalds'da masamız hazır.
We could have paved that motherfucker over put in a McDonalds, if they'd have let us.
Beni dinle. O herifleri dümdüz edip ülkenin tam ortasına bir McDonald's dikebilirdik. Kazanmamıza izin verselerdi.
Why don't we just go to McDonald's like we did last year?
Geçen sene yaptığımız gibi neden McDonalds'a gitmiyoruz.
So's working at McDonald's, but you don't feel the need to tip them.
McDonalds'da çalışmak da öyle, ama onlara bahşiş verme ihtiyacı hissetmiyorsun.
Forget Wendy's, forget Burger King, forget McDonald's.
Wendys'i, Burger King'i, McDonalds'ı unut.
Why do I think McDonalds is the Anti-Christ?
Neden ben McDonalds'ın deccal olduğunu düşünüyorum?
I've been in this godforsaken land... of bungee jumpin and McDonalds since I was 12.
12 yaşından beri Tanrı'nın koruduğu bu "bungee jumping" ve McDLTs ülkesindeyim.
She also got to have as much candy and McDonald's as she wanted.
Hatta istedigi kadar şeker ve McDonalds'dan istediği kadar şey almaya bile hakkı var.
Suppose an argument could be made that the Sixth Amendment doesn't apply.
Bir tartışma, Altıncı Madde'yi uygulanamaz kılabilir. Aynı McDonalds davasında olduğu gibi.
You know, I went to the McDonald's in, uh, Shelbyville on Friday night.
Cuma gecesi Shelbyville'deki McDonalds'a gittim.
- Well, at McDonald's you can buy a Krusty Burger with cheese.
- McDonalds'da bir Krusty burgerini peynirli olarak alabiliyorsun.
If not, I think you two should just go to some fucking Nietzsche seminar and sally and I will rent Basket Case and go to mcdonald's.
Yoksa, siz ikiniz lanet bir konuya dalacak. Ve bizde Sally ile McDonalds'ı tartışacaksak olmaz
We started trading, like, at McDonalds Then I found out.
Değiş tokuş yaptık. Sonra uyandım.
Maybe get a job at McDonald's?
Belki McDonalds'ta iş mi bulurum?
And after our tour, we're having lunch at McDonald's.
Turdan sonra, McDonalds'da yemek yiyeceğiz.
I love McDonald's so much!
McDonalds'ı çok severim!
Because of your thoughtlessness we have missed the field trip lunch at McDonald's which the students on the other buses are now enjoying.
Düşüncesizliğiniz yüzünden McDonalds'daki öğle yemeğini kaçırdık. Ama diğer otobüsteki öğrenciler şu anda orada yemekte.
I knew we should've gone to McDonald's.
McDonalds'a gitmeliydik.
You touch a single crust, you'll wish you took that job at McDonalds!
Tek kırıntıya dokun, McDonalds'a girmediğine pişman olursun.
McDonalds.
McDonalds.
Governments, they come, they go but the McDonalds, they last forever.
Hükümetler, gelir gider ama McDonalds, sonsuza dek sürer.
There's no honor in taking that after-school job at Mickey D's.
Okuldan sonra McDonalds'da çalışmak artık şerefli bir şey sayılmıyor.
Been to McDonald's again?
Yine McDonalds'a mı gitmek istiyorsun?
- l've never set foot in McDonalds.
- Daha hiç McDonalds'a ayağımı atmadım.
He was even fired from McDonalds.
Bir işte kalmakta zorluk çekiyormuş. McDonald's'tan bile kovulmuş.
Ma va'a Napoli, you can't even buy McDonald's with that!
Ma va'a Napoli, ( Ama Napoli'ye Gidecektim. ) Bununla McDonalds'a bile gidemezsin!
He never went to McDonalds.
McDonalds'a hiç gitmedi.
Could the virus kill the Grimace?
Virüs, McDonalds maskotunu öldürebilir mi?
If this guy had been properly diagnosed and sent straight to the O.R., he'd be flipping burgers at McDonald's.
Kendi adına konuş Kerry. Ama düzgün bir teşhis konsa ve Teneceplase verilmeden ameliyathaneye yollansa, hâlâ McDonalds'ta burger pişiriyor olurdu.
- Stop crying and we'll go to McDonald's.
- Ağlamayı kes.Seni McDonalds'a götüreceğim
I wanna go to Toys'R'Us!
- McDonalds'a gitmek istemiyorum. Toys'R'Us'a gitmek istiyorum
- McDonald's.
- McDonalds
Government House, missle site, McDonalds- - whatever.
Hükümet Sarayı, füze tesisi, McDonalds, neresi olursa.
I'm the one that tipped him on Big O... and got that fat man out of flipping burgers at Mickey D's.
Ona Big O'dan söz ettim ve Big O McDonalds'da çalışmaktan kurtuldu.
I got that fat man out of Mickey D's.
Şişkoyu McDonalds'dan kurtardım.
C'mon, are you going to take me to mcdonald's?
Hadi beni McDonalds'a mı götüreceksin?
She will pick me up after school, we're going to the movies and to McDonald's.
Okuldan sonra beni alacak, sinemaya ve McDonalds'a gideceğiz.
And out of nowhere, Kirk comes dancing by, waving a McDonald's hot apple pie in the air and of course
Sonra Kirk elinde McDonalds'ın elmalı turtasıyla dans etmeye başladı.
Night manager at McDonald's.
McDonalds'da gece müdürü.
You realize that no country with a McDonald's has ever attacked the United States?
McDonalds'ı olup da Amerika'ya saldıran hiç bir ülke yok mu sanıyorsun?
C'mon, are you going to take me to McDonald's?
hadi beni McDonalds'a mı götüreceksin.
The first thing I did was go to McDonald's.
Yaptığım ilk şey McDonalds'a gitmek oldu.
[computer] You mean like in, McDonalds?
McDonalds'daki gibi mi?
I'm alone!
Ben de McDonalds'da çalışmak zorunda kalacağım!
Can we get a McDonald's?
McDonalds'a gidebilir miyim?