Mcmanus translate Turkish
422 parallel translation
- Officer McManus, sir.
- Polis memuru McManus, beyefendi.
- Officer McManus.
- Polis memuru McManus.
One Boots McManus, a young lady with bright pink hair who is engaged in some vague capacity at the Full House Club is enthusiastic, even ardent in her regard for you.
One Boots McManus, parlak pembe saçlı genç bayan Full House Club'ta işleriyle meşkulken bile sizin ile ilgili övgü dolu sözleri hevesle söyledi.
Call Leeds and try to get McManus here.
Leeds'i ara, McManus buraya gelsin.
White, separate the children's figures, that'll get McManus.
White, çocukların sayılarını ayrı verin, bu, McManus'u buraya getirecektir.
Inspector Villiers and Sergeant McManus are here to see you, Doctor.
Doktor, Dedektif Villiers ve Çavuş McManus buradalar ve sizi görmek istiyorlar.
Sergeant McManus,..... are you suggesting that David and Jack were attacked by some animal,..... and that the officialdom of East Proctor has conspired to keep it a secret?
Çavuş McManus David ve Jack'in bir hayvan tarafından saldırıya uğramış olduğunu mu söylüyorsunuz ve Doğu Proctor'daki yetkililerin gerçekleri gizlediğini mi?
McManus, the patient in the west wing?
Batı yakasındaki hasta McManus
Mr McManus?
Bay McManus?
They went after McManus first - a top-notch entry man.
Önce uyanık bir gümrük kayıtçısı olan McManus'ı sıkıştırdılar.
- McManus!
- McManus!
Fenster always worked with McManus.
Fenster, hep McManus'la çalışırdı.
Fenster and McManus had a cagey proposition.
Fenster ve McManus'un dâhiyâne bir önerisi vardı.
McManus has a friend in the 14th Precinct.
McManus'un 14ncü Karakol'da bir dostu var.
McManus already has a fence.
McManus, şimdiden alıcıyı ayarlamış bile.
McManus wants to go in shooting.
McManus, ortalığı kan gölüne çevirmek niyetinde.
McManus brought us the job.
McManus, işi gündeme getirmişti.
- That was all Fenster and McManus.
- Fenster ve McManus'un fikriydi.
We arrived in Los Angeles and met McManus's fence, Redfoot.
Los Angeles'a vardık ve McManus'un bulmuş olduğu alıcı olan Redfoot ile tanıştık.
It took one day with McManus nagging him, and we went back to work.
McManus, bir gün boyunca başının etini yedi ve sonunda işe geri döndük.
Such a tough guy, McManus.
Tam bir kabadayısın, McManus.
Mr Fenster I recognise from his mug shots, as well as Mr McManus.
Bay Fenster'i saldırganlığı ile tanıyorum, tabii Bay McManus'u da.
Earlier this year Mr Fenster and Mr McManus hijacked a flight out of Newark.
Bu yılın başında, Bay Fenster ve Bay McManus Newark Havaalanından çift motorlu bir kargo uçağı kaçırdılar.
- McManus was furious.
- McManus çılgına döndü.
It's dry fucking sand, McManus.
Kuru kuma gömülür mü, McManus?
I believe you, Mr McManus.
Size inanıyorum, Bay McManus.
I'm so sorry, Mr McManus.
Çok üzgünüm, Bay McManus.
Before you do me in, Mr McManus, you will let me finish my business with Ms Finneran first, won't you?
Beni öldürmeden önce, Bay McManus Bayan Finneran ile olan işimi bitirmeme müsaade edersiniz, değil mi?
No matter. Kill away, Mr McManus.
Farketmez ama öldürün beni, Bay McManus.
I might only castrate Mr McManus's nephew David.
Bay McManus'un yeğeni David'e, belki bir ayrıcalık tanır, sadece hadım edip bırakırım!
McManus, you better be set up in ten seconds.
McManus, 10 saniye içinde pozisyonunu al.
McManus, he's on his way.
McManus, Keaton yola çıktı!
McManus, what the fuck is goin'on?
McManus, burada neler dönüyor?
The kind of man who could wrangle men like Hockney and McManus.
Hockney ve McManus gibilerinin isteklerine boyun eğmeyecek türde biri.
Why not Fenster, McManus or Hockney?
Neden Fenster, McManus ya da Hockney değil de ben?
If anything comes to mind, a name, a face, someone with a reason to do this, please call me, Mr and Mrs McManus.
Aklınıza bir şey gelirse, bir isim, bir sima, bunu yapma ihtimali olan biri, lütfen beni arayın Bay ve Bayan McManus.
- Dee McManus, Susan Lewis.
- Dee McManus, Susan Lewis.
Hips McManus.
Hips McManus.
Trust me, McManus, you lose an eye, you get kicked in the balls, you get a face full of shit, you become a different man.
Bana güven McManus, bir gözünü kaybedersen, taşakların tekmelenirse, suratına sıçılırsa... değişik bir adam oluyorsun.
McManus, you're a man of reason too, but you've gotten lost.
McManus sen de sağduyulu bir adamsın ama kaybolmuşsun.
Watch your mouth, McManus.
Oh, konuşmana dikkat et McManus.
This is a letter for Glynn from McManus explaining the exchange.
Bu McManus'tan Glynn'e yazılmış takas şartlarını anlatan mektup.
This is all your fucking fault, McManus.
Tüm bunlar senin hatan McManus.
I like it when you beg, McManus.
Yalvarman çok hoşuma gidiyor McManus.
I'm gonna try one more time with you, McManus.
Bir kez daha deneyeceğim McManus.
Time to wake this country up again, McManus.
Bu ülkeyi yeniden uyandırmanın zamanı geldi.
So I'll go to McManus, tell him what might have happened in the gym, - get him to investigate.
Olayın araştırılması için McMannus'a gidip spor salonunda olmuş olabilecekleri anlatacağım.
- Make that happen, McManus.
Bunu hallet McMannus.
Why you here, McManus?
Neden buradasın McMannus?
Police have arrested contractor James McManus on $ 23 million grant and bribery charges in connection with the Mystic River extension. Saugus :
Saugus :
- McManus,
McManus,