Meathead translate Turkish
148 parallel translation
- Don't be a meathead!
- Aptal olma.
- Where are you from, meathead?
- Neredensin et kafa?
- No, Johnny Hawks, you meathead. - Oh.
Hayır, Johnny Hawks, seni et kafalı.
It's old Meathead.
Bu yaşlı Meathead.
Yeah, what do you know, old Meathead Fauncewater.
Evet, kim bilebilirdi... Meathead Fauncewater.
- I would never let a meathead have her, no.
- Hiçbir serserinin ona sahip olmasına asla izin vermem.
Moron, cretin, cuckhold... meathead!
Aptal, sersem, boynuzlu, dangalak!
Shelley, give that to the meathead upstairs, will ya?
Shelley, bunu yukarıdaki şapşala ver, olur mu?
Don't you tell me to "langsamer", you Kraut meathead!
Bana "Iangsamer" deme et kafalı Alman!
- Oh, shut up, you goddamn meathead!
- Biliyorum. Kapa çeneni, kahrolası etkafalı!
Meathead.
Dangalak.
Meathead!
Dangalak!
I ain't got no money, you meathead.
Bende para mara yok, şapşal.
Shut up, meathead.
Kapa çeneni, et kafa.
To come out with a war novel, meathead.
Bir savaş romanı yazmak için, etkafa.
You got 30 seconds, meathead, before we start blasting.
Biz patlatmaya başlamadan önce 30 saniyen var et kafa.
- Dead from the neck up, Meathead.
- Boyundan üzeri işe yaramaz, kaz kafalı.
Damn, Meathead.
Lanet, Et Kafa.
Looks like I owe you one, Meathead.
Sana bir borcum oldu Et Kafa.
Stay, Meathead.
Orada kal Et Kafa.
Face, pay this meathead what we owe him, will you?
Face, şu odun kafalıya borcumuzu öde olur mu?
This meat head ain't making anything happen, anyway.
Bu meathead Her Şeyi Yapamaz Zaten..
That meathead's the kid's father.
Çocuğun babası, o et kafa.
Shut up, meathead.
- Kapa çeneni, et kafalı.
- Move it, meathead.
- Hadi, mankafa.
Have I made myself clear, Meathead?
Bilmem anlatabildim mi mankafa?
It's our field too, meathead!
Burası bizim de sahamız et kafalı!
Hey there, meathead.
Ordaki, aptal.
You brought three beers, meathead?
Üç tane mi bir aldın, etkafa?
Meathead!
Mankafa!
It's Meathead!
Lakabı Mankafa!
Hey, Meathead.
Mankafa.
Meathead!
- Mankafa!
Meathead, you bastard! I'll kill you!
Seni piç, öldüreceğim seni.
- Where's the meathead?
- Et kafa nerede?
Shut up, you meathead you!
Kapa çeneni, seni salak kafa seni!
You skipped a chapter, meathead.
Seni beyinsiz, bir bölümü atlamış olmalısın.
Meathead?
Et kafalı mı?
What a meathead!
Ne salak ama!
Listen to yourself, meathead.
Kendini dinle, et kafa.
Didn't you listen to the last round, meathead?
Son turu dinlemedin mi, et kafa?
- You heard me, meathead.
- Beni duydun, budala.
- How's meathead?
- Etkafa nasıl?
It's more than that meathead Marty could come up with.
Marty avanağının düşünebileceği bir şey değil.
Or, and stay with me here, inspector meathead,
Ya da, ve benimle burda kal, polis müfettişi etkafa,
Saved a girl in the projects from some meathead.
Bir kızı geri zekalı birinin elinden kurtardın.
There's some meathead looking to take down some protection money.
Koruma parası almaya çalışan bir et kafalı var.
- Meathead.
- Hey, köftehor.
When I ran Armitage, when I told that meathead to jump, he jumped.
Ben Armitage'in başındayken, sözümden çıkmazdı.
Think I'm some meathead who chases after women's bodies?
Karı kız peşinde koşan bir aptal mıyım ben?
- What are you gonna do, meathead?
Ettiysem ne yaparsın mankafa?