Mechanic translate Turkish
1,655 parallel translation
- Are you a mechanic? - It's a hobby. Garage...
Hobi olarak yapıyorum
Runs like crap when I'm by myself, but I take it to the mechanic, it runs great.
Tek başımayken berbat, tamirciye götürdüğümde harika çalışıyor.
If you're just the mechanic, then who's responsible for all the parts that you install?
Peki sadece teknisyensen peki yerleştirdigin tüm bölümlerden kim sorumlu?
This guy McVicar, he might be a pig farmer now, but he used to be a mechanic, all right?
Bu adam McVicar, şimdi domuz çiftçisi olabilir ama eskiden tamirciymiş, tamam mı?
A mechanic, like Russ?
Bir tamirci, Russ gibi?
- Only if he moonlights as a mechanic.
- Makineci olarak çalışmışsa belki.
And the other one is the... mechanic. In case the limo breaks down on the way home.
Diğeri de tamirci.
A poor army mechanic.
Zavallı bir halk ordusu mensubu.
Came back to our Volvo bashed with what the mechanic hypothesized was a bat.
Döndüğümüzde arabamızı böyle bulduk. Tamirci, beyzbol sopasıyla yapıldığını söyledi.
You can call my mechanic.
Tamircimi arayabilirsiniz.
I'll have the, uh, mechanic come out and pump it for you.
Tamircinin gelip sizin için doldurmasını söylerim.
Kevin got a job as a mechanic.
Kevin bir tamircide iş buldu.
Azeon's chief mechanic, Jamie Jones.
Azeon'un baş teknisyeni Jamie Jones.
She was with a mechanic.
- Bir ustayla birlikteydi.
Where's your chief mechanic?
- Baş teknisyen nerede?
I'm just a mechanic, all right?
Ben sadece tamirciyim.
- I'm a good mechanic.
Kendi aileme bakarım.
I work part time as a mechanic.
Yarım gün tamirci olarak çalışıyorum.
[Mechanic's Shop]
83 ) } Tamirci
Did you notice the garage mechanic back there was cruising me?
Oradaki garaj işçisinin beni kestiğini fark ettin mi?
Derek Hewitt, a mechanic from Homestead, has confessed to the murder of a still unnamed suspect who was caught on video assaulting young Sherry Williamson in broad daylight yesterday.
Homesteadli bir tamirci olan Derek Hewitt dün güpegündüz genç Sherry Williamson'a saldırırken görüntüleri çekilen ismi belirsiz zanlıyı öldürdüğünü itiraf etti.
You ever do any mechanic work?
Hiç araba tamiriyle uğraştın mı?
A hit man is like a plumber, a dentist or a mechanic.
Bir tetikçi tesisatçı gibidir, bir diş doktoru ya da tamirci gibidir...
- Nick, he's an airplane mechanic.
Nick, adam uçak mühendisi.
Has that airplane mechanic guy ever called you back?
Uçak mühendisi adam seni geri aradı mı?
And The Maintenance Report Th Says Only One Mechanic Worked On The Plane.
Ve raporun dediğine göre uçaktan sorumlu sadece tek bir teknisyen varmış.
We were at the mechanic's outside La Zona.
Aracın içindeydik. Siteye yakın.
I went to see Carlos at the mechanic's.
Carlos'u otobüse görmeye gitmiştim.
SO, IN 1998, HE COMES TO L.A., BECOMES A FREELANCE BOAT MECHANIC,
Annesi, striptizciymiş.
Maybe we'll find you a mechanic.
Belki de bir tamirci bulabilirsin.
That bracelet you're wearing, our town mechanic created that.
Giydiğin o bileziği, kasabamızın tamircisi yaptı.
It's like when you have a problem with your car and you go to the mechanic and it's not doing it anymore.
Hani arabanızda sorun olur da, tamirciye götürürsünüz o sorun tekrar etmez ya.
Not that you are a mechanic.
Siz tamirci değilsiniz elbette.
We integrated the existing processor circuitry fiberware with a bio-mechanic interface protocol, leading to possible cybernetic applications.
Var olan fiberware işlemci devre ile bio-mekanik arayüz protokolünü olası sibernetik uygulamalara rehberlik etmesi için bütünleştirdik.
And how about the clincher, she's a mechanic, for Chrissake?
Ya son sözüne ne demeli, o bir tamirci mi, İsa aşkına? Tanrım.
At the mechanic shop?
Tamircide mi?
You don't take your car to a mechanic, tell him what's wrong and then say, "But don't fix it. Just listen and hug me."
Arabanı tamirciye götürüp arızayı söyledikten sonra, "tamir etme sadece dinle ve bana sarıl" demezsin.
Libor Zicha works as a utility mechanic
Libor Zicha tesviye hizmetlisi olarak çalışıyor.
I was a mechanic before I started.
Ben başlamadan önce araba tamircisiydim.
You can find yourself another mechanic.
Dilersen başka bir tamirciye gidebilirsin.
If a mechanic doesn't recognize a nightingale's song, he hasn't got a good ear for a car's machine either.
Bir tamirci, bülbülün sesini fark etmiyorsa motorun sesine de kulak veremeyecek kadar sağırdır.
A mechanic is like a mathematician.
Motor tamircisi matematikçi gibidir.
I'm telling you. If a mechanic too tolerant with a woman, He is also too tolerant with his screws.
Eğer bir tamirci kadınlara çok hoşgörülü yaklaşırsa vidalara da hoşgörülü davranır.
He was a freelance mechanic for 20 years.
20 yıldır serbest çalışan bir tamirciymiş.
He's a mechanic.
Tamircidir.
If he's a mechanic, maybe he worked on some of Jason's limos.
O bir tamirciyse, belki de Jason'ın limuzinlerinden bazılarını onarmıştır.
Reegs, can you get a mechanic to take a look at Unit 2?
Riegs, bakım için 2 tane araç yollayabilir misin?
You know, you're as good an artist as you are a mechanic.
Biliyor musun, hem çok iyi bir tamirci, hem de çok iyi bir sanatçısın.
Only, the mechanic took 150.
Seni kendi yerime götüreceğim, orayı da çok seveceksin.
DANNY WENT INTO THE NAVY AT 17, BOAT MECHANIC,
Bunları duymak istediğinden emin misin?
I'm a mechanic.
Ben araba tamircisiyim. Jess benden Brandon'ın cipini tamir etmemi rica etti.