Mended translate Turkish
232 parallel translation
I've been too soft with you... but that shall be mended.
Sana karşı çok yumuşak oldum. Ama artık bu son bulmalı.
And they both mended, so I was right after all.
Ama ikisi de düzeldi. Yani bu da haklı olduğumu gösteriyor.
Find the pieces, see if they can be mended and tell Robert to dry his tears.
Bırakın artık. Parçaları bulup, oluyorsa tamir edin ve Robert'a gözyaşlarını silmesini söyleyin.
Oh, I shall have to get this catch mended.
Klipsini tamir ettirmeliyim.
I mended the quilts today.
Bugün yorgan diktim.
They've mended the line, sir.
Hattı onarmışlar efendim.
- I'll have it mended.
- Tamir ettireceğim.
- But, darling, we could get it mended.
Ama tatlım tamir ettirebiliriz.
And then one day, Mama, who had broken her glasses and could not afford to have them mended, was knocked down by a tram near Clapham Junction and fatally injured.
Sonra bir gün, gözlükleri kırılan ve tamiri için parası yetmeyen annem Clapham kavşağında tramvay çarpması sonucu ağır bir şekilde yaralandı.
Look at how you mended the propeller.
Pervaneyi tamir ettin. Bunlara hiç yardımım olmadı.
Here are your clothes, clean and mended.
Elbiselerin burada, temiz ve onarılmış.
- The damage, I trust, can be mended?
- Umarım tamir edilebilir. - Evet.
Frankie mended it.
Frankie tamir etti.
Just as soon as my leg's mended, I'm gonna be up and about.
Ayağım iyileşir iyileşmez, tekrar ayağa kalkarım.
Notice how you leave them with so many holes that they can no longer be mended.
Unutma ; çoraplarını kullanılamayacak kadar yıpratırsan daha sonra onaramazsın.
Maybe he has his suits mended by invisible weavers.
Belki elbiselerini de görünmez adamlar dokuyordur.
Once broken, never mended, eh?
Bir kere bozuldu mu bir daha yama tutar mı?
He mended it!
Yapmış.
We must get this crack mended.
Şu çatlağı onartmalıydık.
It can't be mended now without blood.
Bunu ancak kan temizler.
Vrestin, have you mended the communicator?
Vrestin, iletişim cihazını tamir ettin mi?
Be patient. Tomorrow it shall be mended. And for this night we'll fast for company.
Merak etme, yarın her şey düzelir Bu gece beraberce oruç tutarız.
It could be mended.
Biraz çalışmayla daha iyi olacak.
That's where Ella put her foot through, and I mended it with plywood.
Ella'nın ayağı buraya sıkışmıştı. Ben de kontrplakla tamir ettim.
She spent hours studying the tapestry as it was slowly mended. In fascination, she watched the agile hands of the old man bring back to life the great black charger.
Duvar halısının önünde saatlerce büyülenmiş gibi duruyor o ihtiyar adamın halıdaki siyah ata yeniden hayat veren yetenekli ellerini merakla seyrediyordu.
I love you, Mr. Crow... but until your wing's mended, it's for your own good.
Seni seviyorum, Bay Karga ama kanatların iyileşinceye kadar bu senin iyiliğin için.
You can see where the film was mended together.
Filmin hangi noktada yapıştırıldığını görebilirsin.
I mended the handle which... was sliced.
Sapını onardım hani... dilimlenmiş olan.
Would you like me to get it mended?
Tamir etmemi ister misiniz? ! Tamir mi?
Mended? It's working perfectly all right.
Mükemmel bir şekilde çalışıyor.
The back of the sofa has not been mended yet.
Kanepenin arkası henüz tamir edilmedi.
The porch should be mended.
Sundurma tamir edilmeli.
Mended my watch yet?
Saatimi tamir etmedin mi daha?
His knees have mended.
Bacakları iyileşti.
She darned socks, sewed buttons, mended your underpants.
Çoraplarınızı yamar, düğmelerinizi diker, iç çamaşırlarınızı onarırdı.
Hasn't Merlin mended your wound?
Merlin yaranı iyileştiremedi mi?
The Xerox has been mended.
Yazıcıyı tamir ettirmiş.
I mended it.
Tamir ettim.
It's mended.
Tamir ettim.
Least said soonest mended.
Bu konu hakkında ne kazar az, konuşursak, o kadar çabuk atlatırız.
It's mended
Dikildi.
The cup is mended, look
Bak, kupayı onardım.
It's mended.
Tamir edildi.
Mended and smashed again with deliberate force.
Kasıtlı bir güç tarafından, onarılmış ve tekrar parçalanmış.
His mother mended chairs.
Annesi kucaktan kucağa otururmuş.
It's got to be mended and without a dressmaker, it's up to me.
Onarılması gerek ve bir terzi yok.
You take care of that sweater now that I have mended it, huh?
Kazağına dikkat et. Onu onardım.
With a little luck I'll be back before your foot is mended.
Biraz şansla, ayağın iyileşmeden önce dönmüş olacağım.
If we shadows have offended... think but this and all is mended.
Eğer biz gölgeler gücenmişsek asla onarılamayız.
♪ But you'll find that nowadays ♪ I've mended all my ways
Ama bu günlerde, iyi tarafa döndüm
The one who mended that shirt for you.
Şu gömleğini tamir eden kadın.