English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Ment

Ment translate Turkish

79 parallel translation
Art is ment for the public.
Sanat toplum içindir.
THERE'S BEEN PRESSURE BACK HOME ABOUT THIS KIND OF PU N ISH MENT.
Bizim tek yaptığımız erzak getirip bilgi aktarmak.
THIS ISN'T AN EASY ASSIGN MENT TO HAN DLE- - STOPPING HERE FOUR TIMES A YEAR AND HAVING TO LOOK AT A MAN'S AGONY.
Teselli olur mu bilmem ama kolay bir görev değil bu benimki de.
HE SAID, "YOU MAY BE AN U N DIG ESTED B IT OF BEEF, " A CRU M B OF CH EESE, A BLOT OF M USTARD, " A FRAG MENT OF AN U N DONE POTATO.
" Bir lokma hazmedilmemiş et, bir peynir kırıntısı, bir damla hardal ya da bir parça pişmemiş patates olabilirsin.
IF YOU LOSE THIS ASSIGN MENT, WE'LL HAVE TO DROP YOU.
Bugün sensiz çekim yapabilirler.
U H, WHAT REG I MENT?
- Teşekkürler, Sam.
I MUST SAY, THE STORY OF HIS IS A FASCI NATING DOCU MENT.
- Bu yüzden mi gelmiştin? Bir nedeni de oydu.
Well, monsieur Cl? ment Tonnel
- Monsenyör Clement Tonnel.
cle'ment, Iet's get out of here.
Clement, çıkalım buradan.
Oh, don't ment - What?
Lafı bile...
Take me where the ce-ment grows
# Götürün beni binaların olduğu yere #
Just because you came back from the underworld doesn't ment you're... an immortal.
Çünkü şimdi Yeraltı Dünyası'ndan geri döndünğün için mantıken bir ölümsüzsün.
It's more of a general wondering.... ment.
Daha çok genel merakım sayılır.
Miss elly may go skinny-dippin'In the cee-ment pond. Elly may. I love her.
Miss Elly May beton havuza dalmaya çıplak gidiyor.
It's more of a general wondering ment.
Sadece merak ediyorum diyebiliriz.
I ment no harm.
Zarar vermek istemedim.
This company has always ment a great deal to me.
Bu şirket benim için büyük bir uğraş olmuştu.
- That's not what I ment.
- Demek istediğim bu değil.
BURNED HIS APART - MENT BUILDING DOWN TWO YEARS AGO. TWO YEARS IS A LONG TIME TO BE TEMPORARY. AND YET IT HASN'T INTERFERED WITH MY LOVE LIFE.
Senin ki de öyle, gerçekten... sıkıymış.
Like taxes are ment to be for paying Duhamel I rather give it to my servants. What do you think?
Duhamel için ödenmesi gereken vergiler gibi onu hizmetçilerime vermeliyim ne düşünüyorsun?
I HAD THE APPOINT - MENT RIGHT AFTER YOU.
Senden hemen sonra benim randevum vardı.
ACTUALLY, I DO HAVE SOME INVEST - MENT QUESTIONS.
Aslında bazı yatırım sorularım olacaktı.
I am not ment to be a gangster.
Bir gangster olarak anılmak istemiyorum.
- You ment to defend him?
- Onu savunacak mısın?
Hat he uses It to kill rats In hl s base ment?
Bodrumundaki fareleri bastonuyla öldürüyormuş.
WHAT A COINCIDENCE. THE FIRST FUCKING THING YOU SEE ON YOUR BRAND NEW 99-INCH HOME ENTERTAIN - MENT SYSTEM
Yepyeni, 99 inçlik, ses sistemli televizyonunda ilk gördüğün yüz Stockwell'inki.
Enslave... ment...
Köle... lik mi?
No offence ment!
Umutsuzluğa gerek yok! ( Müzik )
They were ment to be.
Sonunda kavuştular.
The briefest indulge-ment in automotive pleasure.
Aslında otomotiv zevkinin en naçiz parçası.
Not, ki nd of, com bative, you know, it's li ke you're not havi ng a n a rg u ment.
- Hep bu kadar genç miydin? - Hayır, o sendin.
What we do is slice your face and peel it back so we can insert now pig-ment producing cells inside.
Yapacağımız, yüzünü kesip derisini yüzerek içine pigment üretici hücreler yerleştirmek.
So that ment most of the building was just an ordinary office building.
Öyleyse, bu demektir ki binanın çoğu sadece sıradan ofisler.
"En-fran-chis-ment"?
"Vatandalık" mı?
What I ment to say was, neurosurgery is never without risks... -.. and it would be wrong to say otherwise. - What are the risks?
Söylemek istediğim şey risksiz beyin ameliyatı olmadığı ve birşeylerin yanlış gidebileceği ihtimali.
Can I talk to you for a mo... ment?
Sizinle bir dakika konuşabilir miyim?
BEFORE WE ADJOURN TODAY, LET'S TAKE A MENT TO BOW OUR HEADS.
Bitirmeden önce bir dakika başımızı öne eğelim.
We were ment to be, I know it. How else can sex be that incredible?
Belli ki niyetimiz var, yoksa seks bu kadar inanılmaz olabilir miydi?
Chaos was good because it ment that there was no central authority that was imposing ideas so individuals could come up with their own ideas.
Kaos güzeldi, çünkü kendi fikirlerini empoze edecek merkezi bir otoritenin bulunmadığı anlamına geliyordu. Dolayısıyla bireyler kendi fikirleri ile ortaya çıkabiliyorlardı.
Gov'ment came and took my baby!
Hükümet geldi ve bebeğimi aldı!
I miss that word, k'now, I grew up saying that word and, I mean, it never ment gay.
Eskiden çok kullanırdım. Asla eşcinsel anlamında değildi. Çocukken eşcinsel ne demek bilmiyordum.
When I woke up, for a ment, I thought you were gone.
Seni uyandırdığın sanki tamamen kayboldun.
Ment-whore!
Fahişe bir hoca!
Well, we're "room for improv-ment."
Biz "doğaç-gelişim alanı" grubuyuz.
Forgot ment. Look.
Haftaya ne dersin?
- Like fraud. Embezzling-ment.
- Zimmetine geçirme hilesi gibi.
How's life in the Parks De-fart-ment?
Parklar De-pırt-manında hayat nasıl?
Better than life in the Sewage De-fart-ment.
Lağım De-pırt-manından daha güzel.
Now she works for the council's Legal and Democratic Services depart. Ment.
Şimdi belediyede Yasal ve Demokratik Hizmetler bölümünde çalışıyor.
Uh... sexual h-a-r-ass-ment.
Aaa... cinsel t-a-c-iz.
I THOUGHT, OF COURSE, THAT THE EXPERI MENT HAD FAI LED
Anlatacak çok az şey var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]