Merak translate Turkish
69,976 parallel translation
I was wondering if you've seen her.
Onu gördünüz mü merak ediyordum.
Don't worry. We'll find her.
Merak etme, onu bulacağız.
But what I want to know is how did someone manage to put a device inside your brain without you knowing it?
Ama benim merak ettiğim şey şu, nasıl oldu da biri siz fark etmeden beyninizin içine bir cihaz yerleştirmeyi başardı.
If that's what you're worried about.
Eğer merak ettiğin buysa.
Don't worry. Oliver will get us out of this.
Merak etme, Oliver bizi buradan kurtaracak.
Oh, don't worry. Between Curtis and I, we have over 500 points of IQ, so we'll probably be able to figure it out.
Merak etme, Curtis'le birlikte IQ'muz 500'ün üzerinde yani bir yolunu bulacağımızı düşünüyorum.
Ever wonder what's'tween here and there?
Orayla bura arasında neler var hiç merak ettin mi?
Yeah, I've been wondering'how you got all them ducks to dance.
Ben de merak ediyordum bu ördekler nasıl dans ediyor diye.
Oh, so I'm picking up the cake tomorrow, and don't worry, I avoided pink like the plague.
Yarın pastayı alacağım. Merak etme, pembeden vebaymış gibi kaçtım.
I'm just wondering how we're gonna get back without your car.
Araban olmadan nasıl döneceğiz, onu merak ediyorum.
No, don't worry about me. - Okay.
- Yok, beni merak etme.
Don't worry about Gus.
Tabii. Merak etme.
Don't worry.
- Merak etme.
Well, don't worry, dads are kind of my specialty.
Merak etme, babalar uzmanlık alanımdır.
Uh, I wouldn't worry about it.
Ben olsam merak etmem.
Don't worry, lunch is on me.
Merak etme, benden.
That way we don't have to think about it.
- Böylece merak etmemiz gerekmez.
Don't worry, I'll move on.
Merak etme, ben devralırım.
Victor had a dream about your movie in the Arctic, and he thinks it's a really cool idea, and he was wondering if you wanted to come to New York and work on it with him.
Kutupta geçen filminle ilgili bir rüya görmüş ve süper bir fikir olduğunu düşünüyor. Acaba New York'a gelip onunla çalışmak ister misin diye merak ediyormuş.
- Don't worry about it.
- Merak etme.
Don't worry.
Merak etme.
Don't worry. I'll be back.
Merak etme, döneceğim.
Don't worry. Everything is going down as planned.
Merak etmeyin, her şey planlandığı gibi gidiyor.
But don't worry.
Ama merak etme.
Oliver is on his way to Starling General, but... don't worry... He'll be fine.
Oliver, Starling General'a gidiyor ama merak etmeyin, bir şeyi yok.
We got this handled.
Merak etmeyin, bu iş bizde
Don't worry. I'm gonna get you out of here.
Merak etme, seni buradan çıkaracağım.
Just out of morbid curiosity, who did this to him?
Merakımdan soruyorum bunu ona kim yaptı?
Don't worry. I hired professionals this time.
Merak etme, bu sefer profesyonelleri tuttum.
Nobody from Argus was seriously injured in case you were wondering.
Eğer merak ediyorsan, Argus'tan kimse ciddi şekilde yaralanmadı.
Step away. Don't worry. He was a bomb defuser in a past life.
Merak etme, geçmiş hayatında bomba imha uzmanıydı.
I really want to know what it takes to kill this son of a bitch.
Bu orospu çocuğunu öldürmek için ne gerekiyor çok merak ediyorum.
People are gonna want to know where I've been for the past 5 years.
İnsanlar son 5 yıldır nerede olduğumu merak edecektir.
I've always wanted to see Florence...
Floransa'yı hep merak etmişimdir.
Don't worry. I'll explain everything.
Merak etme, her şeyi açıklayacağım.
Who would it be, I wonder?
Kim olacak, merak ediyorum.
Don't worry, sir. If custody's threatened, we have orders to shoot on sight.
Merak etmeyin efendim, tehlike durumunda vur emrimiz var.
See, I wonder... I wonder how they learned where you live, huh?
Merak ediyorum da nerede yaşadığını nasıl öğrendiler?
I wonder... have you stopped blathering on because I just punctured your lung?
Merak ediyorum, akciğerini deldiğim için zırvalamayı kesecek misin?
I was wondering... how long have you been a werewolf?
Merak ediyordum da ne zamandır kurtadamsın?
We were wondering if it was David Walker that inflicted this injury.
Bizim merak ettiğimiz konu ; bu yaralanmaya David Walker'ın mı sebep olduğu.
I was wondering how long it'd be till you brought my sister in.
Ben de laf ne zaman ablama gelecek merak ediyordum.
Sadly, there's no time to conduct a study to satisfy your curiosity.
Maalesef merakını giderecek bir çalışmayı yönetmek için zaman yok.
I wonder if he knew that his trip to Eros would be one-way.
Merak ettim merak ediyorum Eros'a olan yolculuğunun tek yönlü olacağını söyledi.
Well, I'm certainly curious.
Gerçekten merak ediyorum.
I'm just wondering what's going on.
Ne olduğunu merak ettim.
I've often wondered what it would have felt like to look him in the face as I killed Him.
Sık sık, onu öldürürken yüzüne bakmanın nasıl bir his olacağını merak ederdim.
Can I ask, do you guys have good relationships with your real families?
Merak ediyorum da, gerçek ailelerinizle iyi ilişkiler içinde misiniz?
You have nothing to worry about.
Merak etme.
Yeah.
Merak etme.
Don't worry.
- Merak etmeyin.