Metas translate Turkish
163 parallel translation
You're a product, a sublime product.
Piyasa için üretilmiş müthiş bir metasın.
We've got big metas everywhere.
Her yerde büyük metalar var.
Are there metas there?
Metalar orada mı?
In fact, I've never heard of two metas with exact power overlap.
Aslında, aynı güce sahip, 2 metainsan da hiç duymadım..
Not all metas are bad, just like not all cops are good.
Nasıl polislerin bazıları iyi ise, metaların da bazıları kötü.
Eh, no me metas en esto.
Beni bu işe karıştırma.
I wonder how Martha Kent would handle hearing... that you used her son as a bargaining chip.
Martha Kent, oğlunun bir pazarlık metası olarak, senin tarafından kullanıldığını öğrendiğinde, bakalım ne yapacak?
Two gasoline stoves, a litre of gasoline, a pack of Metas, and so on and so forth.
İki gaz ocağı, bir litre gazyağı,... çıkarken ve inerken lazım olacak bir paket kibrit.
Tourism, spending on v merchandise- -
Turizm, Ziyaretçi metasına yatırım- -
No te metas con el Frankie Gutierrez.
No te metas con el Frankie Gutierrez.
Jackie, your cancer has metas...
Jackie, kanserin- - - Hayır!
We have captured two Metas.
İki Meta'yı yakaladık.
Not only did he capture Beetle as instructed... But he acquired two bonus Metas as well.
Eğitimli bir halde Böcek'i yakalamakla kalmayıp fakat aynı zamanda iki bonus meta da elde etti.
The Metas are looking for a distributor, we have to make sure that's Los Angelicos.
Balık pulu. Metas bir dağıtıcı arıyor. Bunun Los Angelicos olmasını sağlamamız gerek.
And that pipeline begins with the Metas cartel out of Colima, Mexico.
Bu dağıtım işinin ucu da Colima, Meksika'daki Metas karteline uzanıyor.
The Metas are targeting law enforcement north of the border, trying to soften up the guys who are hitting them.
Metas sınırın kuzeyindeki kolluk güçlerini hedef alıyor. Kendileriyle uğraşan adamları zayıflatmaya çalışıyorlar.
Two hours ago, the DEA got one of the shooters, and he cut a deal to give us the identity of the man who orchestrates every Metas hit on U.S. soil.
DEA iki saat önce tetikçilerden birini yakaladı. Adam anlaşma karşılığında Amerika sınırları içinde Metas'ın yaptığı tüm saldırıları organize eden kişinin adını verdi.
But we have to move fast'cause the Metas know we're on to Diaz, and they will try to get to him first.
Ancak hızlı hareket etmeliyiz çünkü Metas, Diaz'a ulaşmaya çalıştığımızı biliyor ve onu bizden önce bulmak isteyeceklerdir.
We have intel that they've been green-lit by the Metas.
Metas'ın hedefinde oldukları istihbaratını aldık.
But his testimony's gonna help take down the Metas.
Ama vereceği ifade Metas'ı alt etmemizi sağlayacak.
The man you delivered, you know more than anybody else how important he is to the Metas.
Teslim ettiğin adamın Metas için ne kadar önemli olduğunu herkesten daha iyi biliyorsun.
I will insist that the Metas lift the mark on his wife and his child.
Metas'ın, karısı ve çocuğunun peşini bırakması konusunda ısrarcı olacağım.
But with the russians refusing to do business with us, We're gonna be a little short on the rent this month For the Metas.
Ancak Ruslar bizimle iş yapmayı reddettikten sonra Metas'ın bu ayki ödemesini yapmakta biraz zorlanacağız.
We miss our payment, The Metas collect in blood.
Ödememizi aksatırsak Metas bunun hesabını kanla sorar.
It won't satisfy the Metas.
Metas bu parayı kabul etmez.
Are those plans gonna pay off the Metas?
Bu planlar Metas'a olan borcumuzu kapatabilecek mi?
No, Ryan, I found the money to pay the Metas, we...
Olmaz Ryan, Metas'a ödeyeceğimiz parayı buldum.
To pay the Metas.
- Metas'a ödeme yapmaya.
You just agreed to make a two-year plan with the Metas.
Metas ile 2 yıl çalışacağın konusunda anlaşmıştık.
Metas or Angelicos?
- Metas'ta mı yoksa Angelicos'ta mı?
The only way I can pay back the Metas is if I leverage the profits from a bigger shipment.
Metas'a olan borcumu kapatabilmemin tek yolu daha büyük bir sevkiyatın kazancını kullanmak.
The Metas will come after you.
Metas senin peşine düşecek.
I got a wiretap on a few of the Metas.
Birkaç Metas üyesinin telefonlarını dinledim.
Javier-Javier said they were headed there, that the Metas wanted to deliver the drugs themselves, for me to stay clear.
Javier oraya gittiklerini söyledi. Metas'ın uyuşturucuyu bizzat teslim edeceğini söyledi. Beni işe bulaştırmadılar.
Metas aren't talking about it.
Metas o konuyla ilgili konuşmuyor.
That's the Metas'playbook.
Metas'ın çalışma şekli bu.
Unless these Metas start talking about their routes again, we ain't gonna be busting nothing.
Metas'ın elemanları konuşmalarında nereye gittiklerinden bahsetmezlerse hiçbir şeyi patlatamayız.
See, I know what the Metas will do to your family when you can't pay.
Ödemeyi yapamadığında Metas'ın ailene ne yapacağını biliyorum.
Send a coded message to the Metas.
Metas'a şifreli bir mesaj gönder.
Warren said the Metas are communicating again.
Warren, Metas'ın yeniden iletişime geçtiğini söyledi.
Kidnapping's like an industry to the Metas.
Adam kaçırmak Metas için çok sıradan bir iş.
The Metas have him.
Metas'ın elinde.
If we retaliate against the Metas now, they will come down like the wrath of God on Peacock Hill, and they will obliterate our family, our allies, our entire community.
Eğer Metas'a şimdi misilleme yaparsak Peocock Hill'in üzerine Tanrı'nın gazabı gibi çökerler ve ailemizi, dostlarımızı ve tüm topluluğumuzu yok ederler.
Please welcome our new business partners... the Metas.
Lütfen, yeni ortaklarımıza merhaba deyin... Metas.
Your stash houses you own in Hillside will be sold, at a great profit, to the Metas for their business interests.
Hillside'da sahibi olduğunuz zula evler satıldı. Metas'a yüklü bir bedelle. Onların kendi çıkarları için.
Our mule routes from San Diego, run by the Veinte dos Brothers, will also be sold and handed over to the Metas.
San Diego'dan buraya Veinte dos Brothers tarafından işletilen nakliye yollarımızda satıldı. artık Metas işletecek.
I told the Metas I would handle this.
Metas'a halledeceğimi söyledim.
The old Javier Acosta would already have a dozen meta bodies laying in the middle of the street, ése.
Eski Javier Acosta olsaydı bir düzine Metas piçinin bağırsaklarını yerlere dökerdi, ese.
The Metas do things their own way.
Metas işleri kendi yoluyla yapar
We never got to talk about the Metas.
Metas olayı ile ilgili hiç konuşmadık.
We miss the rent, The Metas are gonna collect in blood, no doubt.
Ödemeyi geciktirirsek, Metas bunun hesabını kan ile soracaktır.