Micki translate Turkish
47 parallel translation
Micki with an "i."
Micki'deki "i" harfi gibi.
Morning, Micki.
Günaydın, Micki.
Micki?
Micki mi?
Who's Micki?
Micki kim?
Don't worry, Micki.
Endişelenme, Micki.
It... It's this thing with Micki.
Bu.. bu Micki olayı.
Micki's memory could turn out to be the clue.
- Micki'nin hafızası yerine gelirse bir ipucumuz olabilir.
Micki, you recognize any of these pictures?
Micki, bu resimdekilerden herhangi birini tanıyor musun?
Micki, that's good.
Micki, bu iyiydi. Gerçekten.
I'm sorry, Micki.
Üzgünüm, Micki.
This is Micki.
Ben Micki.
Micki.
Micki.
All I wanna know... is did someone report a missing Micki?
Bütün bilmek istediğim, Micki için kayıp ilanı veren bir kimse olup olmadığı?
Micki depressed the switch.
Micki düğmeye bastı.
It's me, Micki Bradburn.
Benim, Micki Bradburn.
There is a Micki with an "i" Bradburn living in Santa Monica.
Adının son harfinde "i" olan Micki Bradburn, Santa Monica'da oturuyor.
Micki, do you remember one of those guys trying to kill you?
Micki, o adamlardan biri seni öldürmeye çalışmıştı, hatırlıyor musun?
Lieutenant Commander Micki Shields.
Binbaşı Micki Shields.
Well, it isn't everything, Micki.
Kazanmak herşey değildir Micki.
They are believed to be an Al Qaeda cell responsible for the bombing of Navy Lieutenant Commander Micki Shields'car at a Tacoma supermarket on Wednesday and a second car bombing yesterday on a street where she was jogging.
El Kaide'nin, Donanma'da görevli Binbaşı Micki Shields'in arabasına çarşamba günü koyulan bombadan ve dünkü koşu yolundaki bombalama olayından sorumlu olduğuna inanıyorlar.
I am just Mrs. Micki Shields now.
Artık sadece Bayan Micki Shields'im.
He made love to me, Micki.
Beni sevdi Micki.
This is Micki's room, our own personal drug dealer.
Burası Micki'nin odası, bizim uyuşturucu satıcısı.
Micki, you've got to put an end to this.
Mickey, buna bir son vermeniz gerek.
- Come in, Micki.
- Gir içeri, Micki.
Now listen carefully, Micki.
Şimdi dikkatlice dinle, Micki.
Micki, you're done here.
- Mickey, senin yüzünden oldu.
Micki, did you hear me?
Micki, dediğimi duydun mu?
It's out there, Micki. And it makes us look bad. Real bad.
Bu internette, Micki, ve bizi halk önünde kötü gösteriyor, gerçek kötü.
Seriously, Micki.
- Dalga geçme, Micki.
- It's Micki.
- Micki ben.
- No, Micki, you listen!
- Olmaz, Micki, sen dinle.
Is it Micki?
O Micki mi?
- Micki, where is she?
Micki, nerede o?
And Micki?
Micki?
All right, Micki?
Tamam mı Micki?
He's Micki the Don's nephew.
Patron Micki'nin yeğeni.
There's nothing left to drink.
İçki miçki kalmadı.
No, I ain't got no drink.
Yanımda içki miçki yok.
There won't be any tonight!
Bu gece içki miçki yok.
Micki!
Micki!
This is insane, Micki.
Bu delilik Micki.
Is Micki okay?
Micki iyi mi?
And it's pretty normal, chat, chat, chat, drink, drink, drink, we go back to my place, everything comes off,
Her şey normaldi. Sohbet mohbet içki miçki benim eve gideriz, kıyafetler çıkar "bana bir şey lazım", "sana lazım olan şey bende".
Drinks and stuff.
İçki miçki.