English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Mijo

Mijo translate Turkish

179 parallel translation
Really, mijo?
Öyle mi evladım?
Show business, mijo.
Şov dünyası bu evladım.
- There you are, mijo.
- Burada mısın evladım?
It's only the beginning, mijo.
Bu sadece bir başlangıç evladım.
That's great, mijo.
Bu harika evladım.
They say in Kiseljak 12 people signed a statement saying they saw him in the shop of Mijo Klaric buying bread.
Diyorlar ki Kiseljak'da 12 kişi onu Mijo Klaric'un dükkanından ekmek alırken gördüklerine dair bir ifade imzalamışlar.
Come on, Mijo, get moving!
Hadi, Mijo, kımılda biraz!
- What's going on, "mijo?"
- NasıI gidiyor, "mijo?"
How's it going, "mijo?"
NasıI gidiyor, "mijo?"
I love you, "mijo".
Seni seviyorum, "mijo."
Attaboy, "mijo".
Aferin sana, "mijo."
I heard there's a boat to Flower Island at Port Mijo.
Mijo Limanı'ndan Çiçek Adası'na giden bir tekne olduğunu duymuştum.
We love you, mijo.
Seni seviyoruz.
Come on, mijo I'll take you to a bus stop
Gel bakalım, velet! Seni otobüs durağına kadar götüreyim.
Mijo, run.
Tatlım, koş.
Get on the bus, Mijo,
Otobüse bin, canım.
Ramon, mijo, come out.
Ramon, dışarı çık.
So, mijo, I assume you didn't insist that I travel 2,000 miles for small talk.
Sanırım, üç bin kilometre yol kat etmemi sadece çene çalmak için istemedin.
- Mijo, I wanna make you something to eat.
- Sana yiyecek bir şey yapacağım.
Hey! Nice seeing you, Mijo.
- Seni takrar görmek güzel Mijo.
Thank you, mijo.
Sen sağol canım.
I don't care whose daughter she is, mijo.
Kimin kızı olduğu umrumda değil tatlım.
- Adios, mijo.
- Adios, mijo.
You okay, mijo?
İyi misin, oğlum?
And go where, mijo?
Bak, bu adamın arkadaşını zorla alıkoyduğunu düşünüyoruz.
- Yeah. Got a look at his license plate, too.
Peki nereye gideceksin mijo?
Do what he says, mijo, please!
- Silahı bırak.
- About tonight, mijo.
- Bu gece, dostum.
Mijo, life is full of surprises.
Hayat sürprizlerle doludur.
Beating yourself up isn't going to bring him back, mijo.
Kendini hırpalamak onu geri getirmez oğlum.
- Mijo, that's not gonna change anything.
- Oğlum, bu hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
Never lose that feeling, mijo.
O hissi asla kaybetme evlat.
Ay, mijo.
Oğlum.
I got the info you wanted, mijo.
Aradığın bilgiye ulaştım pislik.
My health is ailing, mijo.
Sağlığım bozuluyor.
- Hi, mijo.
- Selam evlat.
Mijo.
Oğlum.
Hey, mijo.
Merhaba Mijo.
No, mijo. I don't do magic.
Hayır, bilmiyorum.
Mijo, leave your sister alone.
Mijo, kardeşini rahat bırak.
You gonna put a bullet in me, mijo?
Beni vuracak mısın, ufaklık?
Follow your dreams, mijo.
Hayallerinin peşinden git, ufaklık.
I haven't been able to make the mortgage payments, mijo.
Bir süredir evin kredisini ödeyemiyordum, oğlum.
No, mijo.
Hayır evlat
Listen, mijo.
Dinle evlat
Sure, mijo. Yeah, go to sleep.
Tabi evlat, git yat
Don't say that, mijo.
Öyle söyleme oğlum
Be careful, mijo.
Dikkatli ol evlat
Hello, mijo.
Selam evlat
Mijo, come soon, please.
Kısa zamanda gel lütfen
Crap! Pino! Mijo!
Kahrolası herif beni çok sinirlendirdi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]