English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Mika

Mika translate Turkish

480 parallel translation
Just steel pipes and mica parts.
Sadece çelik borular ve mika parçalar.
The prophet Micaiah named Bethlehem.
Mika peygamber, Beytüllahim demişti.
A watchman who slept when the dragon came creeping, Thorin Oakenshield, general of the now destroyed garrison of Dale, and princess Mika Milovana, who sadly watched the crumbling ashes of her once golden realm.
Ejder sürünerek yaklaşırken uyuklayan bir gözcü, artık yok olmuş Dale garnizonunun generali, Thorin Oakenshield, bir de vaktiyle altından diyarının dağılıp giden küllerini hüzünle izleyen prenses Mika Milonova.
Perhaps it was his growing love for the princess Mika.
Ya da, Prenses Mika'ya artan sevgisindendi.
And Bilbo and Mika reigned there together.
Bilbo ile Mika orada saltanat sürdüler.
Here, take this strip of mica.
Şu mika parçasını yanına al.
I relate primarily to micas, quartz, feldspar.
Ben daha çok mika, kuvars ve feldispatlarla ilgileniyorum.
- There's an old mica mine.
- Orada eski bir mika madeni var.
When I was a kid I had a hamster named Mika.
Çocukken Mika adında bir farem vardı.
You're a good guy, Mika.
Sen iyi bir adamsın Mika.
You're right, Mika.
Haklısın Mika.
In our own group, I have to mention someone who came to us from Czechoslovakia, Dr. Mika Popovic.
Kendi grubumuzda adını anmak istediğim kişi Çekoslovakya'dan bize gelen Dr. Mika Popovic.
And some mica, shale limestone.
ve biraz mika, yumuşak kaya kireç taşı.
That's my Mika!
Mika gene bizim her zamanki Mika.
Mika, don't talk.
- Mika, lütfen konuşma.
Mika...
Mika...
Since you wish to talk, Mika, tell me... what... went... wrong?
Madem konuşmak istiyosun, Mika, söyle bana... Ne... yanlış... gitti?
You don't like our game, Mika?
Oyunumuz hoşuna gitmedi mi, Mika?
You want to please me, don't you, Mika?
Bana yalvarmak istiyorsun, değil mi, Mika?
Everything has its price, Mika.
Herşeyin bir bedeli vardır, Mika.
Leo would.
- Tanıştırayım Leo, bu da Mika.
Mika, what's your call?
Tamam, ne diyorsun yani?
And Mika's no longer a little girl.
Mika da artık küçük bir kız değil.
We've always called her Mika.
- Ama hep Mica deriz.
Mika organised everything.
Mica'ya teşekkür etmek lazım. Çünkü her şeyi o organize etti.
I agree with Mika.
Ben Mika'ya katılıyorum.
I think Mika wants to leave.
- Mica gitmek istiyor. - Ne zaman istersen, sevgilim.
Mika! I've seen you before, young lady.
- Ben sizi tanıyorum küçük bayan.
Something to drink, Mika?
Bir şey içmek ister misin Mika?
Shall I make more chocolate?
Tekrar kakao hazırlamamı ister misin? Hayır Mika.
No, Mika, really.
Gerçekten. Zaten midemde yer kaldığını sanmıyorum.
Forgive my insisting like this but I really must see you.
Bu konuda ısrar ettiğim için özür dilerim Mika ama bu gerçekten önemli. Seninle mutlaka konuşmalıyım.
Meanwhile, sample Mika's chocolate, the world's eighth wonder.
Bu arada Mika'nın kakaosundan bir tat, bence dünyanın sekizinci harikası.
Mika?
Mika mı?
- Guillaume? Smoked salmon?
- Harika, Mika.
Of course, Mika. It's nothing.
Evet Mika, bir şeyim kalmadı.
Let me help you.
- Size yardımcı olayım Mika.
No, Mika, I'll have coffee tonight.
- Hayır Mika ben bu akşam kahve içeceğim.
I'm going with her.
Ben de onunla gidiyorum Mika.
What are you doing, Mika?
Sen ne yapıyorsun Mika?
Hi, Mika!
Selam Mika. Tamamdır.
Mika.
- Mika.
Oh, no!
- Hayır, olamaz! Mika!
Then you must call me Mika.
- O zaman sen de bana Mika de.
Mika invited us to live here when we were in Switzerland.
İsviçre'ye geldiğimizde Mika bizi evine davet etti.
Forgive me, doctor.
Kocam kızınızın yeteneğinden çok etkilenmiş. Kusura bakmayın Ben Mika Muller.
Patou, it's Mika.
Patou, ben Mika.
Mika says that lunch is ready.
Mika yemeğin hazır olduğunu söyledi.
- Jeanne?
- Hayır, sağ ol Mika, ben almayayım.
Mika found me two great tapes.
- Mika bana harika iki film getirdi.
Mika and Guillaume won't mind.
Mika ve Guillaume için de sorun olmaz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]