English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Mike's

Mike's translate Turkish

6,139 parallel translation
Look, I know Mike said you can't talk about Lobos, but, I mean, he's not gonna find out out here, right?
Dinle, Mike'ın Lobos hakkında konuşamazsınız dediğini biliyorum ama bu işi çözemeyecek, değil mi?
Mike said if you fuck up now, it's on me.
Mike, eğer işi batırırsan her şeyin benim üzerime kalacağını söylüyor.
There's nothing I can do, Mike, we're stopping.
Yapabileceğim hiçbir şey yok Mike, duruyoruz.
There's nothing here, Mike.
Burası boş Mikey.
When did this all become normal for us, Mike?
Bunlar ne zaman bizim için sıradan şeyler oldu Mike?
Let's hear it for Mike Bocchetti.
Mike Bocchetti için elleri göreyim.
Mike and Amy are on TV!
Mike ve Amy televizyona çıkmış!
Well, do you care that after Mike grilled me, I was so impressed with him that I wonder why I'd forgotten him? But I couldn't find any record of him ever being in my class.
Peki Mike'ın beni köşeye sıkıştırmasına o kadar hayran kaldım ki onu nasıl unuttuğuma şaştım fakat onun dersimi aldığına dair hiçbir kayıt bulamamam umrunda mı?
- It's fine. Mike.
Mike.
Harvey, I know, I know he'll never tell anyone, but someday, someone's gonna find out who will, and I'll be done.
Harvey, biliyorum, kimseye söylemeyecek ama bir gün, birisi kimin söyleyeceğini bulacak ve benim işim bitecek. Mike, o bunu- -
Mike, he's not- -
Harvey, ben bu işe insanlara yardım etmeyi denemek için girdim ve ne kadar zamanım kaldı bilmiyorum,
Relax, I'll take care of Jeffrey Bender. Wait a second, you're not gonna try to cut Mike's legs out from under him
Bir dakika, daha işe girişemeden Mike'ın önünü tıkamayacak mısın?
crash Mike's meeting.
Mike'ın toplantısını basmanı yani.
Yeah, well, why don't you go ask Mike Ross about my headlock? 'Cause it's a goddamn vice.
Bak, Mike Ross'a nasıl kafa kol yaptığımı sor, baya fena alırım da.
Mike, you've been working for seven hours straight. You need a break.
Mike aralıksız 7 saattir çalısıyorsun.
Mike, he's not gonna find out from me, but if I've learned one thing in the last six months of working here, it's that if he finds out from somebody else, you're gonna regret it.
Mike, benden öğrenmeyecek, ama son 6 ay bana burada çalışmak bir sey öğrettiyse o da eger Harvey başkasından duyarsa pişman olacaksın.
Guapo already heard we picked somebody up by the time Mike got there.
Mike buraya geldiği sıra Guapo birini aldığımızı duymuş zaten.
Standard inner-ear mike, spinal stabilizer, pancreatic pump, run of the mill, for the sedentary.
Standart kulakiçi mikrofonu, omurga sabitleyici hareketsiz biri için sıradan bir pankreas pompası.
Today's your lucky day, Mike.
Şanslı günündesin Mike.
Mike Milligan, the low-level enforcer for the Kansas City mafia, was playing a dangerous game.
Mike Milligan, Kansas City mafyasının alt düzey infazcısı tehlikeli bir oyun oynuyordu.
Destiny. Mike, if you can extrapolate from the missing stars where our next body might be found. Hmm.
Mike, eğer eksik yıldızlardan tahmin yürütebilirsen sıradaki cesedin yeri bulunabilir.
School's still on lock-down, and they won't release kids without a parent, and Mike's M.I.A.
Okul hala tecrit altında ve çocukları aileleri olmadan bırakmayacaklar ve Mike piyasada yok.
No, s-stop, Mike, okay?
Hayır, dur, Mike, tamam mı?
The name's Mike Miller.
Ben Mike Miller.
- The name's Mike Miller...
- Ben Mike Miller.
That's Mike Russo.
Bu da Mike Russo.
"Monstrous Mike's Morning Mash-Up" moves on with a little Zevon to get you all the way up.
Müthiş Mike'ın Sabah Neşesi devam ediyor. Sizi iyice kendinize getirmek için biraz da Zevon dinleyelim.
- Hey Frankie, it's Mike.
- Selam Frankie, ben Mike.
If I try to tell Mike that Mona isn't what he's looking for...
Mona'nın aradığı kız olmadığını söylersem -
I know Mike made pretty good money doing it.
Mike bu işi yaparak iyi para kazanıyordu. - Torbacı mısın?
You don't owe me anything. I get that. But I can't have Mike's kid riding around in a death trap.
Onu anladım ama Mike'ın çocuğunun bununla gezmesine izin veremem.
Mike's an asshole.
Mike puştun teki.
I believe that's what they call a "mike-drop".
Sanırım "mikrofonu atmak" dedikleri şey bu.
Saw the look on your face when we mentioned Mike Peterson.
Mike Peterson'dan bahsettiğimizde yüzündeki bakışı gördüm.
My name's Mike.
Benim adım Mike.
And who's there to look after Mike's injuries?
Peki Mike'ın yaralarıyla kim ilgilenecek?
HYDRA's already removed Mike's eye.
Hydra şimdiden Mike'ın gözünü çıkarttı.
You know Mike Peterson's hardware.
Mike Peterson'ın sistemini tanıyorsun.
We'll monitor the entire meet through Mike's eye.
Tüm görüşmeyi Mike'ın gözünden izleyebileceğiz.
Joey, we've established that Mike is always a tool. But trashing your mom's place?
Joey, Mike'in hep öyle olduğuna karar vermiştik ama annenin evini dağıtman?
Who's Mike?
Mike kim?
Mike, those books on religion that we got from Stroh's cell...
Mike, Stroh'un hücresinden aldığımız şu dini kitaplar...
Can you get a Mike in Mendoza's shoes?
Acaba Mendoza'nın ayakkabısına bir mikrofon yerleştirebilir misin?
- Any sound on that Mike in his shoe yet? - Negative.
- Ayakkabısındaki mikrofondan bir ses çıkmadı mı daha?
Just got the warrant to use that Mike the captain wanted in Javier Mendoza's shoe.
- Vay canına.
Yeah. Mike's shift just started.
Mike'in vardiyası başladı.
It's a bitch being Chief of Staff, Mike.
Genel kurmay Başkanı olmak böyledir Mike.
Mike, what's up?
- Mike, ne oldu?
But it's the truth, Mike.
Ama gerçekler böyle Mike.
It's Mike Tyson all over again.
Yeniden Mike Tyson olayı yaşanıyor ya.
Mike's punishment went from six months to six weeks, but Sue didn't think it was enough, so she jacked it back up to eight.
Mike cezada altı aydan altı haftaya indi ama Sue yeterli olmadığını düşündüğü için sekize çıkardı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]