English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Milord

Milord translate Turkish

412 parallel translation
Postcards, milord.
Kartpostallar, asilzadem.
- Yes, milord.
- Evet.
Yes, milord.
Var, efendim.
Milord, he didn't use the bayonet.
Süngüyü kullanmadı, efendim.
No, milord.
Yok, efendim.
Milord, I should like to ask a few questions of Captain Bligh.
Efendim, Kaptan Bligh'a soru sormak istiyorum.
Milord, gentlemen, let me explain.
İzninizle açıklayayım.
Milord Midshipman Stewart died in the Pandora's boat.
Efendim Stewart Pandora'da öldü.
Milord, much as I desire to live, I'm not afraid to die.
Efendim, ölmek istemiyorum ama ölümden de korkmuyorum.
One man, milord, would not endure such tyranny.
Efendim, bir adam bu zorbalığa dayanamadı.
But Christian lost too, milord.
Ama Christian da kaybetti.
Milord, may I congratulate the court?
Efendim, mahkemeyi kutlayabilir miyim?
How much are you charging this morning, milord fishmonger?
Bu sabah balık fiyatı nedir balıkçı Lordum?
Please, milord?
Lütfen, milord?
Yes, milord.
Evet, milord.
I'm sorry, milord.
Üzgünüm efendim.
Alas, milord, what may you mean by that?
"Heyhat, lordum," Ne demek istediniz?
Oh, banish me, milord, but kill me not.
" Beni sürgün edin, lordum, ama öldürmeyin.
Milord!
" Lordum!
Oh, good milord, I would speak a word with you.
"İyi lordum," Bir şey söyleyeceğim size. "
What ho, milord?
Dolaşıp durma, gevşe biraz.
Oh, beware, milord, of jealousy.
" Lordum, kıskançlıktan sakının,
Oh, banish me, milord, but kill me not!
" Sürgüne gönderin beni, ama öldürmeyin!
Milord is getting impatient.
Lordum sabırsızlanıyor.
- These are the men, milord.
- şu adamlar, lordum.
- Milord, I had no idea.
- lordum, fikrim yoktu.
- Allow me, milord.
- İzninizle lordum.
Alas, milord, that fault is none of yours.
Ama Lordum, bu sizin kabahatiniz değil ki.
We are, milord, and come to have the warrant that we may be admitted where he is.
Hazırız, Lordum. Bu kişinin bulunduğu yere girebilmek için yetki belgesini almaya geldik.
Tush! Fear not, milord, we will not stand to prate.
Yo hayır Lordum, bizim laflamaya niyetimiz yok.
Milord, you shall o'errule my mind for once.
Peki Lordum, bir defalığına dediğinizi yapacağım.
Did Julius Caesar build that place, milord?
Orayı Julius Caesar mı yaptırmıştı, Lordum?
- He hath, milord.
- Evet, Lordum.
Why, you, milord, methinks should soonest know his mind.
Onun aklından geçeni en iyi siz bilirsiniz, efendim.
Milord?
Buyurun efendim?
Unless I have mista'en his colors much, his regiment lies half a mile at least... to northward of our power, milord.
Takip edebildiğim kadarıyla, flamasındaki renklerde yanılmamışsam şayet birlikleriyle yarım mil kadar kuzeye konuşlandı, efendimiz.
- Milord.
- Efendimiz.
- No, milord.
- Hayır, efendim.
You laugh at me, milord.
Bana gülebilirsiniz, efendim.
- No, emptiness, milord! - Lt cannot be.
- Hayır, boşluk, efendim!
Excuse me, milord.
Afedersiniz, lordum.
Tell your fortune, milord?
Tanrı sizi korusun.
Will you come to bed, milord?
" Yatağa gelmiyor musunuz, lordum.
Ay, milord.
" Henüz Tanrının bağışlaması için başvurmadığın bir suçun varsa,
Milord, have mercy on me.
" Âmin.
What, milord?
- Neyi, lordum?
Milord!
Lordum!
Oh, good milord!
" Ah, iyi lordum!
What, Milord?
" İtiraf etti.
Milord! Oh, good milord.
" İyi lordum.
No, milord.
Hayır, efendim, kimseyi görmedim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]