Milou translate Turkish

Don't you think so, Snowy?

Sence de öyle değil mi, Milou?

Come on...

- Buraya gel, Milou.

Snowy!

Milou!

Snowy. Come here quickly, Snowy.

Milou, buraya gel, çabuk.

Snowy's got a scent.

Milou bir koku aldı.

You'll guard the motorbike, won't you Snowy? And be good!

Sen motoru koru, tamam mı Milou?

Now, now, Snowy, do you see me worried?

Yeter, Milou.

Give me a hug, Snowy, you saved our lives!

Cesur Milou! Hayatımızı kurtardın!

Snowy's on fire! Ouch! Snowy's on fire!

Milou yanıyor!

When you care about people, Milou, they're nice.

İnsanlara değer verdiğin sürece, Milou, çok iyidirler.

You're sensitive, Milou, but you don't want them.

Sen hassassın Milou, ama onları istemiyorsun.

What, Snowy? This parcel?

Ne var, Milou?

Snowy, Snowy!

Milou!

Snowy has been chloroformed!

- Milou'yu kloroformla bayıltmışlar!

Snowy! Snowy!

Milou!

Be quiet, Snowy. Quiet, quiet!

Sus, Milou!

I should inform you, gentlemen, that Tintin, Captain Haddock and Snowy have also disappeared.

Bilmenizi isterim ki, baylar, Tintin, Kaptan Haddock ve Milou da ortadan kayboldular.

Bravo, Snowy!

Aferin, Milou!

Come on, Snowy, here...

Gel, Milou...

What do you have there, Snowy?

O nedir, milou?

Well, I'm very happy to see you all again, you know, very happy - but I'm not alone.

Ve Milou! Sizi tekrar gördüğüme çok sevindim, biliyor musunuz? Çok sevindim.

Snowy, go quickly and tell Pablito! Quick!

Milou, çabuk Pablito'ya haber ver!

Some vacation, huh Snowy?

Biraz tatil yapalım, değil mi, Milou?

What is this, Snowy?

O nedir, Milou?

Believe in curses, Snowy? Me neither! Let's go!

Lanetlere inanır mısın, Milou?

Let's get out of here, Snowy!

Çıkalım buradan, Milou!

Snowy, you're safe!

Milou, güvendesin!

It's getting really rough.

Durum gerçekten zorlaşıyor, Milou.

What's going on?

Neler oluyor, Milou?

We must find a town, Snowy.

Bir şehir bulmamız gerekiyor, Milou.

Want some?

Biraz ister misin, Milou?

Someone wants us out of the way.

Biri, bizi hâlâ engellemek istiyor, Milou.

Now is our chance, Snowy.

Şansımız varmış, Milou.

Are you ready for it, Snowy?

Hazır mısın, Milou?

Let's find the road to Gaipajama, Snowy.

Gaipajama'ya giden yolu bulalım, Milou.

Snowy!

- Milou! - Ah, evet.

No, Snowy! Don't look at him!

Hayır, Milou!

C'mon, Snowy!

Haydi, Milou!

Mitsuhirato. How are we going find him?

Mitsuhirato'yu nasıl bulacağımızı bilmiyorum, Milou.

I hope this is the way back to the hotel, Snowy.

Umarım otele dönüş yolu budur, Milou.

What do you think, Snowy?

Sen ne düşünüyorsun, Milou?

Bravo, Snowy.

Aferin, Milou.

- Quick, let's go in...

- Ve Milou.

Aha, Tintin and Snowy!

Tintin ve Milou!

Thank you, Snowy!

Teşekkürler, Milou!

Go, Snowy!

Haydi, koş, Milou!

Come on, Snowy!

Haydi, Milou!

There it is, Snowy.

İşte orada, Milou.

Thanks, Snowy.

Teşekkürler, Milou.

Jump, Snowy!

Atla, Milou.

C'mon, Snowy!

Haydi, Milou.