Mimosa translate Turkish
149 parallel translation
You guys have a mimosa, by chance?
Beyler mimozanız olma ihtimali var mı?
Mimosa...
Mimoza! ..
You and your casinos and mimosa!
Sen ve kumarhanelerin ve mimozan!
with mimosa.
Mimozayla...
- That's mimosa.
Mimoza.
Mimosa.
Mimoza.
No, it's mimosa.
Hayır, bu mimoza.
Rick, the mimosa scent!
Rick, mimoza kokusu!
Before you take a sip... don't you smell mimosa?
Bir yudum almadan önce, koklasana mimoza kokusu almıyor musun?
The mimosa scent...
Mimoza kokusu...
- But what about the mimosa?
- Ya mimoza kokusu?
The mimosa scent... that comes with the gentle ghost, that was Mary's scent.
İyi hayalete eşlik eden mimoza kokusu. Bu, Mary'nin kokusuydu.
July, the mimosa in blossom, you wore ankle boots.
Temmuz da mimoza çiçeği getirip, ayak bileğine kadar çizme giymiştin.
Mimosa, geraniums, gladiolas...
Mimoza, gül, glayol.
See the mimosa tree by the wall?
Duvarın önündeki mimoza ağacına bak?
Smell that mimosa.
Mimozalar ne hoş kokuyor.
- Mimosa?
Mimosa?
Mimosa is the name of the drink.
Mimosa içkinin ismi.
After a while, i'm going to plant all different kinds of trees... eucalyptus... olive trees... japanese maples... mimosa.
Kısa zaman içinde pek çok çeşit ağaç yetiştireceğim. Okaliptüs... Zeytin ağacı Akçaağaç...
The Wachootoo dart is made of wood from a mimosa tree while the other is carved from a red fungus-bearing acalla.
Vaçutu oku mimoza ağacından. Diğer ok ise kırmızı mantarlı akalla ağacından yapılmış.
We had mimosa
Mimoza vardı o gün.
Lavender, mimosa
Lavanta, mimoza
Lavender, mimosa, holy thistle Cleanse this evil from our midst
Lavanta, mimoza, deve dikeni Sil bu şeytanı zamanımızdan
I can't have a mimosa with breakfast?
Ne yani kahvaltıda bir mimosa * içmiş olamaz mıyım?
Can I get a mimosa and a coffee.. And a water?
Mimoza ve kahve alabilir miyim?
Mimosa.
Mimoza. Mimoza.
They both want a mimosa.
Her ikisi de Mimoza istiyorlar.
Mimosa.
İçeceğim.
AND THEN WE CAN ALL RETIRE TO PALM SPRINGS, WEAR MUUMUUS AND SIP MIMOSAS.
Sonra da emekliliğimizi Palm Springs'te, çiçekli gömlekler giyip Mimosa içerek geçireceğiz.
Another mimosa, Mr Tookie-Tookie?
Bir tane daha ister misiniz Bay Tuki Tuki?
Mimosa for mi posse.
Dostlarıma Mimosa.
Oh, not my grandma. I want every day for her to be new year's eve - - drinking mimosas, giving old men a hard time.
Ben de onun için her günün yılbaşı olmasını, Mimosa içip yaşlı adamlara zorluk çıkartmasını istiyorum.
Come on, you fa-la-la mimosa motherfuckers.
Gelin bakalım homo adiler!
But I really want a mimosa.
Mimosa içmeyi gerçekten çok istiyorum.
Grab a mimosa, have some quiche.
Bir Mimosa alın. Biraz kiş alın.
I had seven mimosas and way too much coffee.
Yedi Mimosa ve çok fazla kahve içtim.
Would you care for more mimosa?
Biraz daha mimoza alır mıydınız?
How about a mimosa for my little samosa.
Küçük samosam için bir mimozaya ne dersin?
Mimosa?
Mimoza mı?
She was found dead two miles south of there, supposedly on her way to her friend Mimosa's house here.
Oranın 2 mil güneyinde ölü bulundu, arkadaşı Mimosa'nın evine giden yol da şurası.
Mimosa, look, it's me.
Mimosa, bak, benim.
Time for a mimosa.
. Mimosa zamanı
I think I'm going to need another mimosa... to open the rest of these gifts.
Öbür hediyeleri açmak için bir tane daha... - mimoza kokteyline ihtiyacım olacak.
Mimosa?
Mimoza?
Give Pete a second mimosa, and your wish may come true.
Pete'e ikinci bir mimoza kokteyli verirsen hayalin gerçekleşir.
Mimosa, my darling?
Kokteyl ister misin sevgilim?
I'm not saying she wouldn't put up a fight But hey crumble up a few Xanax in her mimosa and we could probably coax her into a cave full of bats
Karşı çıkmayacağını sanmam, ama küstüm otu çiçeğine birkaç Xanax ufalayıp koyup, ve yarasa dolu bir mağaraya kapatırsak ikna olacaktır.
I'd still be at brunch... with my friends, having a mimosa.
Hala elimde bir mimozayla arkadaşımla birlikte pazar kahvaltısına gitmek istiyorum. Dr. Morales, sizi pazar günü rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Like what- - the O.J.In her mimosa was fromconcentrate, not fresh-squeezed?
Ne gibi? Mimozasındaki portakal suyu taze sıkılmamış da konsantre miymiş?
I once took my cold medication with a mimosa.
Bir kere soğuk algınlığım sırasında küstümotu almıştım.
Mimosa?
- Mimoza ister misin?