English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Minimize

Minimize translate Turkish

388 parallel translation
- I never minimize at a time like this.
- Doktor Bey, emin misiniz?
I don't frighten, but I don't minimize.
- Böyle durumları asla hafife almam.
We're not trying to minimize the importance of treatment.
Tedavinin önemini küçültmeye çalışmıyoruz.
By degrees you minimize your ugliness, your lameness... and you begin to think of yourself... as a presentable young man with a slight limp.
Çirkinliğini, sakatlığını bir derece azalmak için kendini kısa boylu, hoş bir genç olarak tanıtabilirsin.
Oh, don't minimize this.
Sakın bunu küçümseme.
If I try to stop it or even minimize it with an antidote, I might kill him.
Durdurmaya veya panzehirle azaltmaya çalışsam bile, onu öldürebilirim.
And when he expresses reasonable skepticism he is not being unreasonable not in view of the fantastic discovery which I shall not minimize by any false modesty.
Ve makul şüphecilik içeren ifadeleri... aslında makul değildir... muhteşem keşiften ötürü değil... ki bunu alçakgönülllükle küçültmeyeceğim.
Most patients prefer to minimize the amount of time they spend in recovery.
Hastalarımın çoğu iyileşme dönemini mümkün olduğunca kısaltmaya çalışırlar.
You want to minimize the entire incident.
Olayın vehametini küçültmek istiyorsunuz.
Naturally, that means taking risks... but our intention is always to minimize those risks.
Doğal olarak, bu risk almak demek... ve bizim maksadımız da bu riskleri azaltmak.
In a word, to minimize unknown quantities
Sözün kısası, bilinmeyen miktarını asgariye indirmek için
And, men, no matter what you do don't minimize your importance on the Bedford.
Ve ne yaparsanız yapın Bedford'daki öneminizi sakın küçümsemeyin.
And our job as administrators... is to minimize the inconvenience which this is going to cause.
Memurlar olarak bizim görevimiz de... bu olayın sebep olacağı tatsızlıkları asgariye indirmek.
That's our only job, Rich, to minimize the inconvenience of things.
Tatsızlıkları asgariye indirmek bizim tek görevimizdir Rich.
Acts of heroism fade in the memory of dying... but foreign detractors, envious of us... can never minimize this, one of our finest hours.
Ölenler akla geldiğinde kahramanlıklar anlamsızlaşır. Ama bize imrenen dış düşmanlarımız bunu, bizim en iyi anlarımızdan birini, asla hiçe sayamazlar.
'You know we've had trouble - bad trouble. I won't try to minimize it.
Doğruyu söylemek gerekirse çok kötü bir olay atlattık.
I'm asking you to put the experiment off until we understand a little more, in order to minimize the risk.
Senden deneyi ertelemeni istiyorum. Riski azaltmak için neler olduğunu biraz daha öğrenelim.
But you try to minimize that stuff... and be the best person you can be.
Ama bunIarı en aza indirgemeyi dener ve oIabiIdiğince iyi oImaya çaIışırsın.
I'll minimize the vigilante stuff with the press, say it's creeps killing creeps.
Basının senden haberi olmamasını sağlayacağım. Onlara "serseriler birbirlerini öldürüyorlar" diyeceğim.
I don't know why this guy's done anything that he's done, but we gotta minimize our risks.
Bu adamın, yaptığı herhangi bir şeyi neden yaptığını bilmiyorum ama risklerimizi en aza indirmeliyiz.
I want to minimize the chance of any incident.
Herhangi bir olay olasılığını en aza indirmek istiyorum.
All we can do now is minimize it.
Artık tüm yapabileceğimiz hasarı en azda tutmak.
On the other hand, he's very anxious to minimize publicity.
Bir yandan da bunun halka yayılmasından korkuyor.
As one professional to another I would appreciate if you would minimize your constant use of profanity.
Bir profesyonel olarak konuşmandaki küfür oranını azaltırsan çok sevinirim.
" And she's unwilling to minimize its effect...
" ve bunun öğrenciler üzerinde yapacağı...
We are presently executing a plan of redeployment... that will minimize response time... while maximizing coordination between patrol units... in a decentralized networking scheme.
Şu anda çabuk cevap verebilmek için... yeni yerleşim planları yapmaktayız. Tek network merkezine bağlı olmayan maximum... devriye kontrol koordinasyonu yapmaktayız.
Please minimize the damage.
Lütfen hasarı en aza indirin.
With the furnace positioned that way, the duct work is minimized.
Kalorifer kazanını buraya koydum ki bu da boru olayını minimize etti.
These arrests will be staggered by location and time... to minimize the possibility of alerting any of the suspects.
Bu tutuklamalar zaman ve mekana göre aşamalı olarak yapılarak, Şüphelilerin birbirini uyarmaları en aza indirgenecektir.
We could minimize seismic activity by creating isobaric fissures and relieving some of the tectonic stress but that would just be a temporary fix.
Sismik hareketliliği eşbasınç çatlakları oluşturup tektonik gerilimin bir kısmını serbest bırakarak asgari düzeye çekebiliriz. Ancak bu sadece geçici bir onarım olurdu.
That should minimize the seismic stress that we'll generate while we're drilling.
Bu delerken yaratacağımız sismik gerilimi asgari düzeye indirecektir.
Give us time to determine what is going on. So we can minimize the risks in bringing her to you.
Bize burada neler olduğunu belirlememiz için zaman verin ki onu size getirirken riskleri en aza indirebilelim.
And I was concentrating extra hard on minimizing ours.
Ve ben, bizimkini minimize etmek için çok fazla konsantre oluyordum.
I want to minimize the risk of contact with the inhabitants.
Yerel halk ile temas riskini en aza indirmek istiyorum.
It'll minimize the distortion.
Bozulmayı en aza indirir.
It'll minimize our power signature.
Güç izimizi en aza indirir.
Mr. Stevens, recalibrate the structural integrity field to minimize the strain caused by the torpedo.
Bay Stevens, torpilin sebep olduğu gerilimi azaltmak için yapısal bütünlük alanını yeniden ayarlayın.
I prefer to minimize the amount of time that contact lasts.
Temas süresini, en az olarak tutmayı tercih ederim.
That should minimize the eruption.
Bu şekilde patlamanın etkisini azaltabiliriz.
Run bioplasm up the carotid to minimize injury to the brain cells.
Beyin hücrelerine asgari hasar vermek için şah damarına biyoplazma verelim.
Now, to minimize our losses, I'll take a skeleton crew.
Olası kayıpları en aza indirmek için asgari mürettebatla gideceğiz.
I'm trying to minimize the risks.
Riskleri en aza indirmeye çalışıyorum.
And use cautery instead of a scalpel to minimize bleeding.
Ve kanamayı azaltmak için neşter kullanmak yerine yakalım. - Ondan sonra? - Kapatalım.
Hey, it's not like your dad and I are going steady, so let's minimize this oedipal stuff.
Babanla ciddi bir ilişkimiz yok, o yüzden bu trajedik olayları kes.
"Starfleet officers shall take all necessary precautions " to minimize any participation in historical events. "
"Yıldız Filosu subayları tarihsel olaylara katılımı minimumda tutmak için gerekli tüm tedbirleri alır."
I mean, a creature, one of this size, must have adapted its behavior over the years to minimize its chances of being seen by its only predator, us.
Bu boyutta bir yaratık bu kadar yıl yaşamak için ortama adapte olmalı biz yırtıcılara göründüğü anda hiç şansı kalmaz.
I wanna minimize casualties.
- Ölü sayısını en aza indirmek istiyorum.
See, their job is to minimize damages, and ours is to try and maximize them.
Yani, onların işleri zararı en az göstermek... bizimki de en çok.
They plan to initiate Third Impact... using the Eva series instead of the Angels. because it was the only way to minimize the potential damage.
üçüncü Darbeyi başlatmayı planlıyorlar Meleklerin yerine Eva dizilerini kullanarak. 15 yıl önce, İkinci Darbe insanoğlu tarafından kasten düzenlendi,
Do whatever you can to minimize damage!
Hasarı minimize etmek için ne yapabilirsen yap!
We must minimize the injury, minimize the damage, minimize the losses, but we must continue. "
"Devam etmeliyiz, elimizdeki tek strateji bu."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]