Mint condition translate Turkish
136 parallel translation
I note it's not in mint condition, but I am nothing if not always a man of my word.
Temiz durumda olmadığına dikkat çekiyorum, ama hiçbir şey olmasam bile, her zaman sözümün eriyim.
It is not in absolutely mint condition, but it could certainly be used in an emergency.
Mükemmel olmadığı kesin ama... acil durumlarda kullanılabilir elbette.
- Mint condition, you mean!
- Kullanılmamış diyorsun yani?
It's a civilian yacht, flying U.S. flag about 50 feet in length, old but in mint condition.
sivil bir yattı, Amerikan bayraklı 50 feet uzunluğunda, eski tip ama çok iyi durumdaydı.
Mint condition.
Çok iyi durumda.
I'm talkin about a mint condition print of It Came from Outer Space.
Yenice bir "Uzay Boşluğundan Geldi" baskısından bahsediyorum.
MINT CONDITION.
Yepyeni.
The next item in your catalog is Mr. Quick's 1932 Auburn, which has been in his possession since 1938... and is, as you can see, in mint condition.
Kataloglarınızdaki diğer parça Bay Quick'in 1938'den beridir şahsında bulunan 1932 Auburn ve gördüğünüz gibi çok iyi durumda.
My engine was in mint condition.
Benim motorum yepyeni durumda.
Well, it's an Earth antique. Mint condition.
Dünya'ya ait bir antika.
Suppose I told you I have 50 in mint condition.
Sana elimde iyi durumda 50 tane olduğunu söylesem.
- Mint condition coins.
- Gıcır gıcır paralar.
- Mint condition?
- Sahi mi?
In the end, all she had left was $ 3,600 in mint condition coins.
Sonunda elinde sadece 3600 dolarlık gıcır gıcır bozuk para kalmıştı.
Pretty soon you realize if you don't return this kid in mint condition as soon as possible, you're gonna be the most hunted man on the face of the Earth.
- Kısa süre sonra çocuğu... sağ salim teslim etmediğin sürece, yeryüzündeki en çok... aranan adam haline geleceğini anlarsın.
Mint condition.
Paha durumu.
It's a mint condition 1969... ca - mare - oh.
Bir icat durumu 1969... ca - mare - oh.
You'll be preserved in this Mylar pouch... forever remaining in... near-mint condition between Doctor Who and, of course, Yasmine Bleeth. - [Lisa] I don't think so.
Mylar saklama poşetinde sonsuza kadar taptaze kalacaksın Doktor Kim ile tabi ki Yasmine Bleeth arasında.
The Amazing Spider-Man, number 1 29, mint condition.
TheAmazing Spider-Man, 129. sayı.
Mint condition.
Mükemmel durumdalar.
Mint condition, cherry red, black interior eight cylinders, three speeds, convertible.
Yepyeniydi. Vişne kırmızısı, içi siyah, sekiz silindir, üstü açık.
You know, by the way your birthday present would've been a copy of Born to Run mint condition, on vinyl.
Bu arada doğum günü hediyen "Kaçmak İçin Doğmuş" olacaktı. Yepyeni haliyle.
But if you find one mint condition, no creases, that's $ 65.
Ama iyi durumda bir tane bulursan, buruşuk değilse altmış beş dolardır.
Mint condition, no creases.
İyi durumda.
I'd like to buy a mint condition Spider-Man number one, please.
Örümcek adamın özel sayısını almak istiyorum.
It is in perma-mint condition.
Kapağının dış yüzeyi çok özel.
Many of them were in mint condition.
- Birçoğu yepyeniydi.
- Mint condition. Tax free.
Yepyeni, vergisiz.
In mint condition, and you made me take it out of the package!
Hem de yepyeni, sizin yüzünüzden paketinden çikardim!
A first-edition Flaubert... mint condition, shoved behind several of my Churchill biographies. - No.
- Flaubert'in birinci basımı Churchill biyografilerimin arkasında sıkışıp kalmış.
Mrs MacDougal is willing to offer her son's collection of mint condition, silver buffalo coins.
Bayan MacDougal oğlunun madeni para koleksiyonunu vermeyi öneriyor.
And I'm starting to think that his mind is no longer in mint condition.
Aklının eskisi kadar iyi çalışmadığını düşünmeye başladım.
Warrior Angel, number one, mint condition.
Savaşçı Melek, sayı bir, yeni durumda.
Mint condition, the entire lot.
Fabrikadan yeni çıktı, hem de hepsi.
They got it back too. Mint condition.
Onu çıkardılar Hala gıcır gıcırdı
Mint condition, too.
Hem de iyi durumda.
- Mint condition.
İyi durumda.
It's in mint condition.
Gıcır gıcır.
A 996, mint condition, black with black interior, parked right outside, in which the donor, who will remain anonymous, drove here.
996 son model, iç-dış siyah, dışarıda park halinde duran bu otomobilin sahibi anonim olarak kalmak istiyor.
He works for mint condition car detailing off the interstate.
Otobandaki Mint Oto Kuaförü'nde çalışıyor.
Mint condition, 300.
Aşağı yukarı 300 $.
In less than mint condition.
Peki ya brandanın altında olan araba? Ona ait değil mi?
mint condition, still shrink-wrapped.
ve Led Zep 4 hepsi gıcır gıcır üstelik hediye paketli
- In mint condition.
- Gıcır gıcır olursa.
No, no, no, I mean it's, uh... it's actually strange for a bill this old to be in such mint condition.
Hayır, hayır, hayır, demek istediğim... böyle eski bir paranın bu kadar iyi durumda olması gerçekten ilginç.
Mint condition.
Mükemmel durumda.
For delivery and security in a mint-condition Bonneville?
Mükemmel bir Bonneville'de güvenli taşıma için mi?
That's a limited edition, 1979 mint-condition Boba Fett.
O 1979 sınırlı sayıda, özel yapım Boba Fett.
I'm bidding on a mint-condition Mentalo, and I'm 30 seconds away from reeling'him in.
Tertemiz bir Mentalo için artırmaya katıldım. Almama 30 saniye kaldı.
a 1978 in mint condition?
- Elinde iyi durumda bir 1978 var mı?
That used to be a mint-condition'73 GTO.
Bu hale gelmeden önce iyi bakımlı'73 model bir GTO idi.