English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Mirza

Mirza translate Turkish

252 parallel translation
It is the fever. I am Mizrar, chief shepherd of the flocks of Behram Khan.
Bu ateş... ve ben Behram Han'ın sürülerinin çobanı Mirza.
Quiet, Mirza.
Sessiz ol, Mirza.
Mirza, quiet now.
Mirza, sessiz ol dedim.
You're Mirza, aren't you?
Adın Mirza, değil mi?
It's a nice name, Mirza.
Ne de hoş bir isim, Mirza.
Stay, Mirza, stay.
Mirza, kal orada.
Mirza, quiet down.
Mirza, sessiz ol.
Stay, Mirza, stay.
Mirza, kal.
Abuzer, Sivan, Mirza and me will go to Ankara.
Pervari'ye silahsız inemeyiz. Ankara'ya ben, Şivan, Abuzer ve Mirza gideceğiz.
No way, Silo will replace Mirza.
Çaresiz, Silo gelecek Mirza'nın yerine.
Get up! Mirza.
Vur oğlum, uyumasın.
My brother Mirza and I are to be circumcised.
Ağabeyim Mirza'yla ben sünnet olacakmışız.
I asked Mirza what "circumcised" means.
Mirza'ya sünnetin ne olduğunu sordum.
Mirza!
Mirza!
Mirza showed it to me on the map, where they're building a hydroelectric station.
Mirza haritada orayı gösterdi. Orada hidro-elektrik santral inşa ediyorlarmış.
Mirza, come here.
Mirza, buraya gel.
Mirza ghassemi.
Mirza ghassemi.
By the way, any news from your father, Mirza?
Bu arada, babandan haber var mı, Mirza?
What she did to Mirza was bad.
Mirza için kötü şeyler yapmıştı.
Where is our father, Mirza?
Baban nerede, Mirza?
In fact, a few days ago some Iraqi refugees came, and they talked a Iot with Mirza.
Neyse, birkaç gün önce bazı Iraklı mülteciler geldi, Mirza ile uzun süre konuştular.
Barat, the son of your master, Mirza.
Barat, ustanın oğlu, Mirza.
- Son of Mirza?
- Mirza'nın oğlu mu?
Master Mirza, Barat is here to see you.
Mirza, Barat burada ve seni görmek istiyor.
- hello, Mirza.
- Aleykümselâm, Mirza.
But that's a big lie, Mirza.
Fakat bu büyük bir yalan, Mirza.
Because you are their famous Mirza.
Çünkü sen onların idolüsün Mirza.
Mirza, why did you break up the band?
Mirza, neden şarkı söylemeyi bıraktın?
Mirza, this is not GoIige.
Mirza, Golige değil.
Mirza.
Mirza.
Hey, Mirza.
Hey, Mirza!
hello, Master Mirza.
Selamûnaleykum, Mirza usta.
- Master Mirza!
- Mirza usta!
Is there anybody who doesn't know you and your father, Mirza?
Seni ve baban Mirza'yı tanımayan mı var?
- Mirza.
- Mirza.
I beg you, Mirza.
Yalvarıyorum, Mirza.
- Mirza, don't leave me.
- Mirza, beni yalnız bırakma.
Mirza, I know that soldier.
Mirza, ben bu yüzbaşıyı hatırlıyorum.
Mirza...
Mirza...
- Isn't it Mirza, the old singer?
- Bu Mirza değil mi, yaşlı şarkıcı?
- What do you want to eat, Mirza?
- Ne yemek istersin, Mirza?
believe me, Mirza, these things never happened around here before.
İnan bana, Mirza, böyle şeyler eskiden olmuyordu.
- Mirza, do you have any news of Hanareh?
- Mirza, Hanare'den haberin var mı?
Thank you, Mirza, for all this trouble.
Teşekkür ederim, Mirza, bütün bu belalar için.
Mirza, for heaven's sake, Iet's go home!
Mirza, Allah aşkına, haydi eve gidelim!
- Mirza, stay tonight at the camp with us.
- Mirza, bu gece bizimle kampta kal.
- hello, Mirza.
- Selamûnaleykum, Mirza.
I'm Audeh, Mirza's son.
Ben Udeh, Mirza'nın oğlu.
- Why Silo?
Ben, Mirza, Abuzer, Silo.
I only know he told Mirza,
Ama Mirza'ya şöyle dediğini biliyorum...
- hello, Mirza.
- Aleykûmselam, Mirza.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]