English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Miso

Miso translate Turkish

107 parallel translation
Dried fish and miso soup again?
Yine mi balık çorbası?
I'd settle for a bellyful of cold rice and miso soup.
Miso çorbası ve yanında haşlanmış soğuk pirince hayır demezdim!
I'll give you plenty of nice hot miso soup.
Bu güzelim sıcak miso çorbasından bol bol vereceğim.
How the hell did you burn Imune with miso soup, when you're tied hand and foot?
Ellerin ayakların bağlıyken, nasıl oldu da Imune'yi miso çorbasıyla yaktın lan?
Onions in miso...
Miso'lu soğanlar...
The one where the incident involving people being poisoned by miso soup containing pesticides occurred?
Böcek ilacı karıştırılmış çorbadan dolayı insanların zehirlendiği okul değil mi orası?
It has something to do with the aerosol you put in the miso soup.
Çorbanın içine karıştırdığın spreyle ilgili bir mevzu var.
One is always unique. Causing hardship. Causing sadness.
miso çorbası ve sake ile başlar.
A traditional Japanese breakfast begins with rice, Miso and sake.
Geleneksel Japon kahvaltısı pirinç, Miso ve sake dir...
The smell of miso soup?
Miso çorbası mı kokuyor?
As a pimp, I'll blend into the city like MSG into miso soup.
Bir pezevenk olarak, çorbaya konan tuz gibi şehre karışabilirim.
Miso soup, Daria.
Soya çorbası, Daria. - Geliyor.
Wow, miso soup, fried egg and seaweed.
Ooo, miso çorbası, yağda yumurta ve deniz yosunu.
The ginger's good in miso soup.
Miso çorbasının içinde zencefil çok iyi gitmiş.
Miso soup with seaweed.
Yosunlu "miso" corbası.
She probably prepared Miso soup for her husband right around 6 o'clock each day.
Muhtemelen her gün saat altıda, kocası için Miso çorbası hazırlıyordu.
I'll make you some Miso soup.
Sana Miso çorbası yapacağım.
Some pizza, some miso soup.
Biraz pizza, biraz soyalı çorba.
And that goes in the miso soup.
Ve işte miso çorbası.
Dried giant horse-radish dried fiddleheads, miso paste...
Kurutulmuş iri turplar, kurutulmuş eğreltiotu, miso hamuru... Kusaka!
Vegetables, miso paste...
Sebze, soya ezmesi.
Now, if you'll excuse me, I'm gonna go for a jog... and let my miso dressing set for an hour.
Şimdi, eğer izin verirseniz dışarı çıkıp biraz koşacağım soya sosumu da bırakın, bir saat kadar demlensin.
Have some miso soup.
Biraz Miso çorbası iç.
Bulkanoids for my lats, Miso-Max for my delts and estrogen blockers for that minty taste.
Kanatlar için Bulkinoid katalım. Omuzlar için biraz Mesomax. Mis gibi nane aroması için de östrojen blokeri.
But not without a good L.A. beating, huh?
Onu Melrose'daki yeni galeriye götür. Sonra da bir miso çorbası için Banzai'ye uğrayın.
You see I know this Paul because Miso agreed to drop her off.
Gördüğün gibi bunu biliyorum, çünkü onu oraya Miso bıraktı.
I think you'll find there's more to life in Hong Kong than dance clubs, Miso.
Hong-Kong'da dans kulüplerinden başka şeyler de var, Misu.
I don't know whether I want milk or miso soup
Zaten süt veya miso çorbasını sevdiğimi de hatırlamıyorum.
How to clean, lay up preserves, make miso how to cook, sew weave, grow flowers calligraphy, poetry...
Temizlik yapmayı, erzak depolamayı, Miso yapmayı yemek yapmayı, dikiş dikmeyi dokumayı, çiçek büyütmeyi yazmayı, şiiri...
So that's five miso soup Four seaweed salad
İşte beş pirinç çorbası Dört yosun salatası
"Do you have any Miso?", "Soy sauce?", "Can I borrow some money?" and so on.
"Herhangi bir Miso var mı?", "Soya sosu?", "Biraz para ödünç alabilir miyim?" ve benzerleri şeyler.
- Miso noodle soup, please.
- Baharatlı şehriye çorbası, lütfen.
Extra miso.
Bol baharatlı olsun.
# Miso, miso, fighting in the dojo
# Miso, miso, judo döğüşçüsü ( miso : japon çorbası )
# Miso, miso
# Miso, miso
Is any miso soup left?
Miso çorbası kaldı mı?
Yesterday at Rika's home, a pot was on the stove and miso soup was in it.
Dün Rika-chan'ın evinde, ocakta içinde soya çorbası olan bir tencere vardı.
You put the tofu in miso soup at the very, very end.
Tofu soya çorbasına koyulan son şeydir.
It's so lovey-dovey! There are no ingredients in the miso soup. That's because it is soup made of miso.
Şimdiye kadar, hayatımı istediğim gibi yaşadım.
Because the typhoon is looking to strike straight on, Ms. Yamada said it's ok to go.
Hak ettin sen bunu. Miso çorbası katili!
You know what he wrote in his review of my famous miso yellow tail roll?
Ünlü miso çorbama eleştirisinde ne yazmıştı biliyor musunuz?
"Miso disappointed."
"Miso düş kırıklığı."
And if I'm on a roll, tomorrow's miso. Sugar and soy sauce, and spend 300 yen on meat and vegetables Thanks for your hard work
Bu doğru, çünkü 400 yen ile köri yapamazsın turşu ve köri sosu için 100 yen, ve şansım yaver giderse, yarınki miso, şeker ve soya sosu, ve de et ile sebze için harcanacak 300 yen kazanırım
I got miso.
Bana miso geldi.
Isn't the miso soup too salty?
Miso çorbası çok tuzlu olmamış mı?
Even if Ren made it all the way to the top, it's not like Nana to be waiting at home making miso soup for him.
NANA'ya sordum, ama ilgilenmedi bile.
Is anyone there?
Yere kalem attı ve meslektaşım kalemi yerden alırken koca kase miso çorbası meslektaşımın kafasına düştü.
Miso soup typically has seaweed, tofu, green onions or some other ingredients in addition to the miso base itself. )
Şimdi farklı bir hayat seçiyorsun.
Mischo.
Mişo.
If you're going to cook, I assume you've bought rice and miso, at least
Almadınız mı?
It's miso, Richard.
Bu miso Richard.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]