English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Mn

Mn translate Turkish

62 parallel translation
" 5 mn after I leave, your yard and your rocket
" buradan ayrılmamdan 5 dakika sonra,
"M.Helius, the 24 hours of reflection are exceeded of 61 mn..."
"Bay Helius, 24 saatlik düşünme süreniz bir saat önce doldu..."
"Everybody at his post... we take off in 50 mn!"
"Herkes yerlerine... 50 dakika içinde kalkıyoruz..."
" During 8 mn, we'll feel crushing loads
Dakikada üzerimizde bizi dünyaya geri döndürecek kadar,
Mn, very rough.
Çok farklı.
It was MN the bike's plate of the man who came to your room this morning!
Bu sabah odana gelen adamın bisikletinde MN plakası vardı!
With a MN plate?
MN plakalı mı?
Bud, I think it's so sexy, what you're doing for your sister.
Bud, kızkardeşin için yaptığımn şeyin çok seksi olduğunu düşünüyorum.
Yes, I am here, but I am not an animal.
Evet buradayımn ama ben bir havan değilim.
I've picked up a shuttle in your area. It's priming for take off, no more than 3 mn.
Bulunduğunuz alanda bir mekik saptadım, Kalkış için ikmal yapıyor, 3 dakika içinde işini bitirir.
We'll never cover that ground in 3 mn!
Oraya asla 3 dakikada gidemeyiz!
All right, we've got the addresses on all 50 ladies.
50 hanımımn adresi var.
You should too.
Sende yapmalısımn.
I think she likes you.
Sanırımn senden hoşlanıyor.
Sometimes, crystals exposed to the air evaporate into 40 to 50 mn instead of 5 to 10.
Bazen havaya çıkmış kristaller 40 50 dakikada buharlaşıyor 5 10 dakikada olacağına.
Mark, she was in possession of a controlled substance that could've killed our daughter.
Mark, kızımn ölümüne yol açabilecek yasa dışı madde bulunduruyordu.
You've all been on call before.
Daha öncede nöbete kaldımnız.
The bad news was that from then on, Miranda had to go downtown to the notorious Weight Watchers next to the Krispy Kreme, where she wouldn't bump into Tom.
İşin kötüsü, Tom'la karşılaşmamak için Miranda'mn artık,.. ... Kilo Takipçileri toplantılarına "Kremalı Gevrek" in yanındaki binada gitmeye başlamasıydı.
Mm-mn. It don't smell right to me.
Pek mantıklı gelmedi.
God... Da... mn... It...
La... net... ol... sun...
As ready as my patients are for the world, I guess the world isn't always ready for them.
Hastalarımnın bu dünyaya hazır olduğu kadar, sanırım dünya onlara hazır değil.
Mn, I think I was a bit hard on you earlier.
Galiba sana biraz sert davrandım.
You know what I'mn saying?
Şehir dışı iyidir.
Looks Like Your Boss To Put The Mn His Mother.
Görünüşe göre patronun, annesini tavlamaya çalışıyor. Ne?
I said, yo mama's so fat, Jabba the Hutt said, "da-a-a-mn!"
Dedim ki, annen o kadar şişman ki, Jabba the Hutt diyor ki : "Va-a-a-y anasını!"
- ('banging on door ) - ('mn shout )
- Buraya girdi! - Aç kapıyı!
Any whores? ('mn laugh. )
Yani dans etmek için diyorum.
('mn laugh. )
Hadi şerefe!
_ _ g _ _ _ Mn _ _ n l had to go and see to the food.
En son ne zaman denize girdin? Gidip yiyecek bir şeyler almam gerekiyor.
_ Ug _ _ _ _ _ _ _ M m Mn
Ama yapabileceğin bir şey var.
No, it's "muh." Like C. Thomas Howell or F. Murray Abraham.
MN tabii ki. Thomas Howell Fire ya da Murray Abraham'daki gibi.
Ah... mn... thats right.
Haklısın.
Em mn, 9 : 00 sharp, to see this place.
Yarın buraya, tam 09 : 00'da evi görmek için birileri gelecek...
You might want to explain it to Mn Mueller
Bunu Bay Mueller'e kendin açıkla istersen.
I am very much looking forward to seeing the two of you this evening, Mn Conrad
Bu akşam ikinizi de görmek için sabırsızlanıyorum Bay Conrad.
Mn McNamara, the President is expecting you.
Bay McNamara, Başkan sizi bekliyor.
Go ahead, Mn President.
Pekâlâ, konuşabilirsiniz Sayın Başkan.
Yes, Mn Brazos.
Efendim Bay Brazos?
Come on, Mn, el.
Hadi Mabel.
Hey, Mn Sumner,
Hey, Bay Sumner,
It's actually a mn good case, and thanks to Alex, we now own fifty rcent.
Aslında iyi bir dava, Alex sayesinde, % 50 bizimdir.
Mn, I love your consistency.
Bu tutarlı yönüne hayranım.
I know, but Jane is part of my life now.
Anlıyorum, ama Jane benim hayatımn bir parçası artık. Evet.
But Mn not a muscle head I play an instrument too
Tabii ki sadece o da değil, enstrüman da çalıyorum.
My message to them, and Mn Shaughnessy, is this :
Onlara ve Bay Shaughnessy'e mesajım şu :
Look, I didn't mn... dad?
Bak, ben öyle... Baba?
- Let me see.
Mn bakmama izin ver.
- 5 mn!
- 5 dakika!
You Were Kind Of Mn The First Time.
İlk seferde huysuz davranmıştın.
mn it.
Lanet olsun.
('mn clamor )
Ben gelirim!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]