English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Molar

Molar translate Turkish

161 parallel translation
Bet you've never felt a twinge of pain from that molar yet, have you?
Eminim o dişin hiç sızlamamıştır.
Upper left molar.
Sol üst azıdişi.
- Molar?
- Azı mı?
To have a tooth out, for the pre-molar, uh, premiere
Prömiyer için... Dişinin...
Easy, you'll loosen my molar up.
Sakin ol, azı dişim gevşeyecek.
Anybody seen my goddamn molar?
Kahrolası azı dişimi gören oldu mu?
Come on boys, let's help Big Abe find his goddamn molar.
Haydi çocuklar, Koca Abe'in azı dişini bulalım.
Come on and help me find Big Abe's molar.
Koca Abe'in dişini bulmama yardım et.
Mr Molar. Could you bring us to the charges?
Bay Morlar, lütfen suçlamalara gelir misiniz?
- Oh Mr Molar... - Please, listen to me.
Lütfen beni dinle!
It's too bad, the wisdom tooth's gotta come out and the molar we can save with a temporary.
Çok kötü, akıl dişimin çekilmesi gerekiyor ve azı dişini geçici bir dolguyla kurtarabiliriz.
You can't leave without a temporary in that molar.
Azı dişinde geçici bir dolgu olmadan ayrılamazsınız.
This is the skull of an older animal, and already the first molar has gone, and the second one is so worn down here that it's virtually useless, and had the animal not died, it would have been shed.
Bu daha yaşlı bir hayvanın kafatası ve ilk azıdişi çoktan gitmiş. İkincisi de o kadar aşınmış ki neredeyse işlevsiz kalmış durumda. Hayvan ölmeseydi bu diş de düşmüş olurdu.
Ah, it's a big molar.
Gerçekten büyük bir azıdişi.
I have to get that molar fixed.
Dişime baktırmam lazım.
Hold it against your molar.
Dişinin üzerine koy.
Your molar had come up.
Azı dişin büyümüş.
his 124 year molar.
Onun 124 yıllık azıdişi.
Miranda's left molar.
- Miranda'nın sol azı dişi.
- He admired your molar. - What?
- Azı dişine hayran oldu.
Extracted a molar pain bottom right like this While I was unconscious.
Sağ arka dişinden, bilincin yerinde değilken çıkardık.
Yes, Lieutenant. Lower left, second-to-last molar.
Sol alt, sondan ikinci azı dişi.
Victim had incomplete formation of the second molar root tips, and his wisdom teeth hadn't erupted.
Kurbanın ikinci azı dişi gelişimi tamamlanmamış, ve akıl dişi henüz çıkmamış.
I'm draining Mrs. Pelissier's molar.
Bayan Pelissier'nin azı dişiyle uğraşıyorum.
Bat, you're being about as sociable as an ulcerated molar.
Bat, ancak çürük bir diş kadar arkadaş canlısısın.
All Cardassians are required to give the Bureau of identification a molar.
Bütün Kardasyanlar kimlik bürosuna birşeyler bırakmak zorundadırlar.
Dr Bashir discovered that Boone was missing his first molar.
Dr. Bashir Boone'nun bazı moleküllerinde eksiklikler ve hatalar tespit etti.
This bologna is stuck in my molar.
Bu bolonya dişime yapıştı.
As soon as we walked in he got a call from one of his patients with an impacted molar so he had to leave.
Eve girer girmez, bir hastası aradı. Dişi bir başkasının altında kaldığı için çıkmıyormuş falan. Gitmek zorunda kaldı.
I'm getting the crown replaced On my number 15 molar.
15 numaralı azı dişime kaplama yapılacak.
Peter. On the number 16 molar, there's a crown that's been done recently.
Peter... 16 numaralı azı dişinde, diğerine göre çok daha yakınlarda yapılmış bir kaplama var.
I have some discomfort in my molar.
Azı dişim rahatsız ediyor.
Two bicuspids and a molar.
İki kaplama diş ve bir azı dişi.
Your molar-Pullin'girlfriend roped us in and left us swingin'in the breeze.
Senin kafası iyi kız arkadaşın bizi tuzağa düşürdü ve kargaşanın ortasında bırakıp gitti.
'Cause I have got a molar that's been bothering me since St. Louis.
St. Louis'den beri beni rahatsız eden bir azı dişim var.
It-It was blessed by a-an Eskimo medicine man.
Eski-molar diyorki o su kutsal.
Put it on your back molar.
Arka azı dişinize koyun.
Slicing molars have become useful tools... for grinding tough roots and tubers.
Kesici molar dişler sert kökleri ve yumruları çiğnemek için faydalı birer araç haline geliyor.
The little guy had the salt pork... the sausage, the dagger... a molar.
Diğerinden de tuzlanmış domuz eti sosis hançer azıdişi çıktı.
Molar World.
Azıdişi Dünyası.
Back molar.
Azı dişi.
So, it's my left rear molar.
Evet, arkadaki azı dişim.
You can see the bridgework on this impression of a premolar and an adjoining molar.
Buradan, küçük azı dişi ve yanındaki azı dişi izinden görebilirsin.
And there's no evidence of a wisdom molar on this impression.
Ve buradaki etkide yirmilik diş izleri yok.
There are the empty molar sockets. There, two little pre-molars.
Büyük azı dişi deliklerinin yanı sıra iki tane küçük azı dişi görülüyor.
And she invented the molar mike.
Ayrıca azı dişi mikrofonunu icat etti.
Not before I got two bruised ribs and a cracked molar.
Bir azı dişim ve iki kaburgam kırıldıktan sonra.
And yet he cracked your molar.
Azı dişinizi kırdığı halde.
Get that molar looked at, Bram.
Azı dişine bak, Bram.
I also excised a portion of the femur, scraped a tissue sample from inside the pelvis and yanked a molar.
Kalça kemiğinden de parça aldım. Leğen kemiğinin içinden doku örneği aldım ve bir dişini çektim.
I recovered DNA from your Jane Doe skeleton, clean samples from the molar and femur.
Kimliği belirsiz iskeletten DNA çıkarmayı başardım. Azı diş ve kalça kemiğinde temiz örnekler vardı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]