Montpellier translate Turkish

They want you in Montpellier today.

Bugün Montpellier'de olmanı istiyorlar.

They're in cahoots with Montpellier.

Montpellier'dekilerle işbirliği yapıyorlar.

Montpellier 2000.

Montpelier 2000.

I realized the last train to Montpellier is at 11 : 45.

Montpellier'e son trenin saat 23 : 45'te olduğunu hatırladım.

I was born in montpellier.

Montpelier'de doğmuşum.

Now he's in Montpellier.

Artık Montpellier'e taşındı.

But Madame de Montpellier's bed was slept in by two people?

Yani Madam de Montpellier'nin yatağında iki kişi mi yatmıştı?

Commissioner, Madame de Montpellier has been murdered!

Müfettiş, Madam de Montpellier öldürülmüş!

Police still searching for the murderer of Madame de Montpellier.

Polisler, hala Madam de Montpellier'nin katilini arıyor.

I was transferred to Montpellier to work with delinquents.

Montpellier'ye tayin oldum.

Well, when we have a long weekend, we'll go to Montpellier.

Belki hafta sonları görüşürüz. Montpellier'ye gideriz.

I'm going back to Montpellier, if you give me a little time, I'll find you a good job there.

Ben Montpellier'ye gidiyorum. Bana biraz süre tanıyın. Size orada iyi bir yer bulabilirim.

Working in Montpellier?

Demek şimdi Montpellier'desiniz?

- We're staying in Montpellier now.

- Şimdi Montpellier'ye yerleşmeyi düşünüyoruz.

MONTPELLIER

Montpellier - Noel'76

No. I'm calling from Montpellier.

Sizi Montpellier'den arıyorum.

There never was an accident. Ever since I saw you in Montpellier...

Sizi Montpellier'de gördüğümden beri aklımdan çıkmıyorsunuz.

She's the one you saw in Montpellier.

Montpellier'de gördüğünüz kişi o.

Did the Montpellier Moral Society make you remove the black lingerie?

Montpellier Ahlak Cemiyeti gelip sizi siyah çamaşırları kaldırmaya mı zorladı?

When I moved to Montpellier, one ofmy first mistresses was Fabienne.

Montpellier'ye taşındığımda ilk kadınlarımdan biri Fabienne olmuştu.

Are you from Montpellier?

Montpellier'li misiniz?

It just arrived in Montpellier yesterday.

Montpellier'ye de daha dün geldi.

You undoubtedly prefer Montpellier.

Montpellier'yi tercih ettiğiniz belli oluyor.

So, we'll meet again in Montpellier.

Montpellier'de görüşürüz.

It's called Montpellier.

"Montpellier" deniyor.

And you never come to Montpellier.

Siz de Montpellier'ye gelmezsiniz. Ben de zaman zaman sizi düşünüyorum.

In any case, can't M. Betany transfer his firm to Montpellier?

Mösyö Bétany, şirketini Montpellier'ye taşıyabilir herhalde.

Valerie Bontemps is not in Montpellier.

Valérie Bontemps, Montpellier'de değildir.

Lately I've been in France in Montpellier, to research the coal tar derivatives.

Geçenlerde, katran ve türevlerini araştırmak için Fransa Montpellier'de idim.

I realized the last train to Montpellier is at 11 : 45.

Montpellier'ye son trenin 23 : 45'te olduğunu hatırladım.

The medical school at the university of Montpellier... is the best, is because only we get cadavers we can dissect

Montpellier Üniversitesi Tıp Okulu en iyi okuldur. Çünkü orası kadavraları kesip biçebildiğimiz tek yer.

Then, in Montpellier, medicine.

Sonra, Montpellier'de Tıp.

His stay at Montpellier was too brief.

Montpellier'deki kalışı çok kısaydı.

Genevieve is visiting from montpellier where she's a pupil of maillol.

Geneviéve Montpellier'de okuyor, Mayol'ün öğrencisidir.

When do you go back to montpellier?

Montpellier'e ne zaman dönüyorsunuz?

After Genevieve left for montpellier, I didn't return to Picasso's studio for several weeks.

Geneviève'in Montpellier'e dönmesinden sonra Picasso'nun atölyesinden birkaç hafta uzak durdum.

Is she still in montpellier? She comes to Paris sometimes.

- Hala Montpellier'de mi?

This is my friend Genevieve from montpellier. You don't look like someone who lives in Paris.

Bu Montpellier'den bir arkadaşım Geneviéve.

I want bring them with me in France, in Montpellier.

Onları Fransa'ya götürmek istiyorum. Montpellier'e.

Your husband's body was found next to the train tracks, just outside of Montpellier.

Eşinizin bedeni Montpellier'in hemen dışında tren yolunun karşısında, bulundu. "

- The girl from Montpellier.

- Montpellierli kız.

There's also a girl from Montpellier?

Montpellierli bir kız da mı var yoksa?

There's no girl from Montpellier.

Montpellierli bir kız yok.

If it goes well, I think we're going to MontpeIIier and Bordeaux.

Eğer iyi giderse, sonra da Montpellier ve Bordeaux'ya gideceğiz sanırım.

The contagion has spread to Burgundy, Salzburg, Montpellier and Nantes.

Bu bulaşıcı hastalık şimdi de Burgundi, Salzburg,

Every day brings more news of the virulence of this heresy.

Montpellier ve Nantes'a yayıldı. Bu din karşıtı düşünce her geçen gün daha da yayılıyor.

Only as far as Montpellier.

Sadece Montpellier'e kadar.

Well, I'll go back to Montpellier.

Montpellier'ye döneyim.

The Caravell Montpellier-Paris takes exactly forty minutes.

Montpellier-Paris arası uçakla tam olarak 40 dakika sürüyor.

There it is.

İşte şurada, Beziers ile Montpellier'nin arasında.

You drive from Beziers to Montpellier... and then straight down towards Spain.

İspanya da işte şurası.