English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Moods

Moods translate Turkish

433 parallel translation
- This is no time for any of your moods.
- Terslenmenin sırası değil şimdi.
Yeah'Cause Crossing The Atlantic Was Gon'Be A Bitch If She Was In One Of Her Moods.
Evet, çünkü siniri bozuk olsa, Atlantik'i geçmek işkenceye dönerdi.
- Well, my moods change indoors.
- Evet, evde ruh halim değişiyor.
You mustn't worry about old Maxim and his moods.
Eski Maxim ve huysuzlukları konusunda endişelenmemelisin.
You're in one of your romantic moods again.
Yine şu romantik havalarından birindesin.
You have just seen her in one of her quieter moods.
Ona sessiz günlerinden birinde rastladınız.
- I alternated between moods of overoptimism and overpessimism.
Aşırı umutlanmakla aşırı karamsarlığa düşmek arasında geçişler yapıyordum.
These moods are getting deeper and longer.
Bu ruhsal değişiklikler daha derinleşiyor ve daha da uzun sürüyor.
All my life I've had black little moods... but just for a minute or two.
Hayatım boyunca sadece bir ya da iki dakika süren... karamsarlıklarım olmuştur.
What I really want to know is... would I be likely to do anything criminal during one of these moods?
Gerçekten bilmek istiyorum ki... Bu mizaç değişikliği esnasında suç oluşturacak bir fiil yapabilir miyim?
What do you think sends you into these moods?
Seni bu ruhsal duruma iten sebep için ne düşünüyorsun?
I've been thinking about these moods of yours, Mr. Bone.
Mr. Bone sizdeki bu mizaç değişikliği için epeydir düşünüyorum
When he goes into one of his moods... his subconscious mind has control.
Ruhsal durumu birden kötüye değiştiğinde... Ondaki bilinçaltı, bilincini kontrol altına alabilir.
- One of her moods again.
- Yine tersinden kalkmış.
No, he's a genius, and every genius has his moods.
Hayır, o bir dâhi ve her dâhinin bazı huysuzlukları vardır.
- You were in one of those moods.
Beni bütün gece ayakta tutan hallerinden biri vardı üzerinde.
And I thought I knew all his moods.
ve bütün hava koşullarını bilmesine rağmen.
You just go, I'm fed up with your moods.
Sen gideceksin, bense senin surat asmanı hatırlamakla kalacağım.
depressed or gay or angry or tender or in any of your moods. I know them all. Let's have our party.
bunalmış, neşeli, sinirli alıngan yada içinde bulunduğun ruh halleri Hepsini bilirim
Oh, moods.
Ruhsal durum.
He didn't suffer from moods either.
Onun da ruh hali değişmezdi.
I'm fed up with Earl, his wife, his moods, his money, his everything.
Earl'den sıkıldım, karısından, parasından, her şeyinden.
Oh, I've been in better moods.
Daha iyi günlerim olmuştu.
To spend your life with someone you don't need lust which soon dies but similar minds temperaments and moods
Biriyle koca bir hayat geçirmek için kısa süre sonra kaybolacak şehvete ihtiyaç duymazsın ihtiyaç duyacağın şey benzer düşünceler, benzer bir mizaç ve ruh halidir.
He plays the piano on the set for Don and Lina to get them into those romantic moods!
Don ve Lisa film çevirirken Cosmo onları... romantizm havasına sokmak için sette onlara piyano çalar.
He has his moods.
Ruh hali gidip geliyor.
Well, your moods are over.
Güzel, havanı söndürmenin zamanı geldi.
We still have our moods and doubts, don't we Rupert?
Pişmanlığı ve karamsarlığı devam ediyor tabi.
You know how I am when I'm in one of my creative moods.
Yaratıcı hallerimden birinde iken nasıl olduğumu bilirsin.
We all have moods.
Hepimiz değişik ruh durumlarına sahibiz.
He's in one of his moods.
Ruh hali iyi değil.
in all tenses of the indicative... conditional and subjunctive moods...
Haber kipi, şart kipi ve dilek kipini tüm zamanlarda çekeceksiniz. Diğerleri defterlerini çıkarsın!
Damnable moods.
Kahrolası ruh halleri.
"Preserve me at all tasks from nature in her adverse moods."
Tanrı bizi doğanın ters tarafından korusun.
I've seen you in some funny moods but I've never seen you like this before.
Senin tuhaf hallerini görmeye alışığım ama daha önce hiç böyle görmemiştim.
This is one of his precious moods.
Bu onun iyi günlerinden biri.
I don't know how to make him understand these moods of mine
Ona benim bazı krizlerimi anlatmanın yolu yok!
She was very good at reading grown-ups'moods.
Yetişkinlerin ruh hallerini çözümlemede üzerine yoktu.
I know the sea god's moods.
Deniz Tanrısının huyunu bilirim.
He was really in one of his moods last night.
O gece gerçekten kötü durumdaydı.
"Simone, whose moods change as frequently as an April sky."
"Simone'un ruh hali, bir nisan havası kadar çabuk değişir."
- I alternated between moods of overoptimism and overpessimism. - [Phone Rings]
Aşırı umutlanmakla aşırı karamsarlığa düşmek arasında geçişler yapıyordum.
" Where the unfit contrarious moods of men recoil away
" İnsanlığın haksız tavırları eriyip gitsin
He's in one of his bleeding moods.
Yine huysuzluğu üzerinde.
I can't take this moods of yours any more.
Bu hallerini hiç çekemiyorum artık.
He doesn't have bad moods.
Keyfi hiç kaçmaz.
I have a right to my moods.
Bu ruh halinde olma hakkım var.
They learned to sense one another's moods... to make each other happy.
Birbirinin ruh halini sezmeyi, birbirini mutlu etmeyi öğrenmişler.
Even his loyal friend Churchill was troubled by his moods, his resignations, and his quarrels with Bevin.
Sadık arkadaşı Churchill bile, onun ruh halinden, çekilmelerinden ve... Bevin ile kavgalarından rahatsızdı.
He has his moods.
O böyle.
Makes me suffer with her moods.
- Onu nasıl becerdiysen beni de öyle becer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]