More than anything in the world translate Turkish
447 parallel translation
I love you more than anything in the world.
Seni dünyadaki her şeyden çok seviyorum.
More than anything in the world.
Hemde Dünyadaki herkesten.
I thought you loved me more than anything in the world.
Beni dünyadaki her şeyden çok sevdiğini sanmıştım.
More than anything in the world, sire.
Dünyada her şeyden çok, kralım.
Yes, more than anything in the world
Evet, her şeyden daha fazla.
I love her more than anything in the world.
Onu dünyadaki her şeyden daha çok seviyorum.
I do love you, more than anything in the world, but i only bring disaster on those who love me.
Seni dünyadaki herşeyden çok seviyorum. Ama beni sevenlere sadece felaket getirdim.
I love balls more than anything in the world!
Dünya'daki herşeyden daha fazla topları seviyorum!
I've wanted you to say that more than anything in the world.
Bunu söylemeni dünyada her şeyden çok istedim.
But I love Angela more than anything in the world.
Ama Angela'yı her şeyimden çok seviyorum.
I loved him more than anything in the world.
Onu dünyadaki her şeyden çok sevdim.
But I would. I'd like that more than anything in the world.
Dünyada bundan çok arzuladığım bir şey yok.
What would you kids like more than anything in the world?
Çocuklar dünyada en çok neden hoşlanıyorsunuz?
Mr. Blaisdell, I'd like your help more than anything in the world, but it's time this town stood on its own.
Bay.Blaisdell, şu an her zamankinden çok yardımınıza ihtiyacım var, ama artık kasabanın ayakta durma zamanı geldi.
Don't you know that I love you more than anything in the world?
Seni dünyadaki her şeyden çok sevidiğimi bilmiyor musun?
I love Danny more than anything in the world.
Danny'i dünyadaki her şeyden daha çok seviyorum.
Love you more than anything in the world.
Seni dünyadaki herşeyden daha çok seviyorum.
I want to be with Katya more than anything in the world.
Katya'yı görmeyi her şeyden çok istiyorum.
I want you more than anything in the world, pussycat.
Seni, dünyadaki her şeyden daha çok istiyorum, pisipisi.
I love food more than anything in the world.
Bu dünyada en çok yemeği severim.
What do you want more than anything in the world?
Dünyada herşeyden daha fazlasını isteyin.
We want more than anything in the world to find his wife and children for him.
Onun karısı ile çocuklarını bulmasını her şeyden çok istiyoruz.
I want to fly more than anything in the world.
Dünyada herşeyden daha hızlı uçmak istiyorum.
He loved her more than anything in the world.
Adam onu dünyadaki her şeyden daha fazla seviyor.
More than anything in the world.
Dünyadaki her şeyden çok.
I love my sister Julia more than anything else in the world.
Kız kardeşim Julia'yı dünyadaki her şeyden çok seviyorum.
- I love you. More than anything in the world?
Dünyadaki herşeyden çok mu?
More than anything else in the world.
Dünyadaki herşeyden fazla.
- More than anything else in the world. - Oh.
Dünyada her şeyden çok.
There are more women in the world than anything else, except insects.
Dünya üzerinde çok kadın olduğu bilinir, böcekler kadar çok.
Someone who wants to marry me more than anything else in the world.
Benimle evlenmeyi dünyadaki her şeyden daha çok isteyen biri olmalı.
I came along tonight because I wanted to be with you more than anything else in the world.
Bu akşam geldim çünkü seninle olmayı dünyada her şeyden çok istiyordum.
- More than anything else in the world.
- Dünyada en çok istediğim şey.
I love you more than anything else in the world.
Seni dünyadaki her şeyden daha çok seviyorum.
What he would wish for more than anything else in the world is that neither he, nor his sister, nor I be the last
Ama onun dünyada en çok istediği şey kendinin, kız kardeşinin, yada benim son olmamamız.
He wanted that job more than anything in the world.
Ona gitmek istememiştim.
I know this comes as a big shock to all of you, but... it's what I want more than anything else in the world.
Biliyorum sizi şok ettim. Ama hayatta istediğim tek şey bu.
Getting this money means more to me than anything in the world I'll do anything rather than lose out on it.
Bu parayı almak, benim için, dünyadaki her şeyden daha önemli, onu kaybedeceğime her şeyi yaparım.
"I love Papa more than anything in the whole world."
"Babamı dünyadaki her şeyden çok seviyorum."
Gwen, it's something I want more than anything else in the world.
Gwen, bu dünyadaki her şeyden daha çok istediğim bir şey.
I think I'll want that more than I want anything in the whole wide world.
Dünyada her şeyden daha çok isteyeceğim şey bu.
Anyone in the world would give anything to do a performance because performing is nothing more than a form of expression.
Dünyadaki herkes bir performans için her şeyi yapar çünkü performans bir tür ifadeden başka bir şey değil.
You know what I want more than anything else in the world? No.
Dünyada her şeyden fazla neyi istediğimi biliyorsun, değil mi?
He wanted to be a doctor more than anything else in the world.
Doktor olmayı her şeyden çok istiyordu.
I love him more than anything else in the whole wide world.
Onu bütün dünyadaki her şeyden daha fazla seviyorum.
On the bias, which means that they will not attack me, but will attack something that I love more than anything else in the world.
- Bu açıdan. Yani bana saldırmayacaklar. Bu dünyada en çok sevdiğim şeye saldıracaklar.
And what... What do I love more than anything else in the world?
Ve benim bu dünyada en çok sevdiğim şey ne olabilir?
Perhaps more than anything else in the world.
Belki de dünyadaki her şeyden daha çok.
Consciousness is paid more dearly than anything in the world
Bilinçli oluş günümüzde her şeyden daha değerli.
Across town, located in the teeming metropolis... known as downtown Baltimore... live Connie and Raymond Marble, two jealous perverts... that hate Divine's fame and notoriety... more than anything in the whole world.
Kasabayı geçince, Baltimore diye bilinen bereketli topraklara kurulmuş yerde... Divine'ın şöhreti ve pisliğinden... başka hiçbir şeyden olmadığı kadar nefret eden... iki kıskanç sapık, Connie ve Raymond Marble yaşamaktadır.
More than anything in the whole world?
Bütün dünyada her şeyden daha çok sevdiğimi?