English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Mossad

Mossad translate Turkish

665 parallel translation
Once we get a composite of the man, we can match it through the files of the Sûreté, Interpol, CIA, the Mossad...
Birinin fotoğraflarını elde ettikten sonra bunu Sûreté, Interpol, CIA ve Mossad'ın dosyalarıyla karşılaştırabiliyoruz...
Colonel, I assume your Mossad still has people planted in Lebanon, right?
Albayım, Lübnan'da hala Mossad ajanlarınız var değil mi?
"Attaché Israeli Embassy." Attaché spelled Mossad?
"Ataşe İsrail Elçiliği." Mossad'daki ataşe mi?
- Mossad?
- Mossad?
- You know, the Mossad.
- Mossad'da, biliyorsun.
And Gassim, who may work for either the Mossad or the P.L.O.... married Sue Ellen so he could get information on Sue Ellen's brother... who is the prince of Saudi Arabia.
Şu hem Mossad hem de P.L.O için çalışan Gassim de Sue Ellen ile evlenmiş. Böylece Sue Ellen'ın Suudi Arabistan prensi olan kardeşi hakkında bilgi toplayabilecekmiş.
There's the Mossad.
Mossad var.
Com picked up intel from our friends at Mossad.
Mossad'dan bazı bilgiler geldi.
The FBI, the Mossad...
FBI, Mossad...
The dentals match those the Israeli government sent us for an ex-Mossad agent named Gabriel Shear.
DişIer, İsraiI hükümetinin eski Mossad ajanı... ... GabrieI Shear için verdiği diş kayıtIarına tıpatıp uyuyor.
I know. It wasn't easy. K.G.B., Mossad, also wrong.
Biliyorum kolay değilK.G.B., Mossad, hepsi yanılıyor.
Perhaps I'm an idiot, but what happens if your friend belongs to the Mossad?
Belki aptalım ama ya arkadaşın bir Mossad ajanıysa, ne olacak?
Mossad is lying to you.
Mossad yalan söylüyor.
Then mossad has to have a dossier on him.
Mossad'da mutlaka onunla ilgili bir dosya vardır.
Mossad.
Mossad'dan.
Ari's father was mossad.
Ari'nin babası Mossad'dandı.
You tell them Marta was mossad and that she blew the op.
Marta'nın Mossad'dan olduğunu ve operasyonu bozduğunu söyleyeceksin.
And when they search Marta's apartment, they will find money and documents traceable to mossad.
Marta'nın evini aradıklarında çıkacak para ve belgeler Mossad'la bağlantısını ispatlayacak.
He works for Mossad.
Mossad için çalışıyor.
My unit, when I joined Mossad.
Benim birliğime, Mossad'a katılırken.
The chief of the Mossad, two generals... and the Prime Minister.
Mossad'ın başkanı, iki general ve Başbakan.
First you resign from Mossad.
Önce Mossad'dan istifa ediyorsun.
Because I joined Mossad 10 minutes ago, and I'm...
Çünkü ben Mossad'a 10 dakika önce katıldım, ve ben...
If I learn that your sudden generosity was an attempt... to buy our acquiescence in your sharing my information... with, let us say, CIA or MI6 or Mossad...
Bu ani cömertliğinin, verdiğim bilgileri, mesela CIA veya MI6 ya da Mossad'la paylaşman için rızamızı almaya yönelik bir girişim olduğunu öğrenirsem...
Mossad and the army will take care of it.
Onlarla, Mossad ve ordu ilgilenir.
Our source doesn't know we're Mossad.
Kaynağımız, Mossad'dan olduğumuzu bilmiyor.
You aren't Mossad.
Mossad'dan değilsiniz.
Lots of people in Mossad don't know about you.
Mossad'daki birçok insanının sizden haberi yok.
I can maybe include one or two of you... but excluding Mossad or the army is impossible.
Sizin bir iki tanenizi içeri sokabilirim belki ama Mossad'ı ya da orduyu dışarıda bırakmak imkansız.
Shooting tourists in the Athens airport... blowing up pharmacies in Amsterdam... and that Mossad agent in Barcelona before that.
Atina havaalanındaki turistleri vurmak Amsterdam'daki eczaneleri havaya uçurmak bunlardan da önce, Barcelona'daki şu Mossad ajanı.
Or Louis is Mossad.
Ya da Louis, Mossad'dan.
Or Mossad's giving it to CIA, which is giving it to Louis... and Ephraim's demanding we give him Louis... because he knows we expect him to do...
Ya da Mossad bilgiyi, Louis'ye bilgi veren CIA'ye veriyor Ephraim de bizden Louis'yi ona vermemizi istiyor çünkü biliyor ki, bizim ondan yapmasını bekleyeceğimiz...
If you're Mossad, you know who I am.
Mossad'dansan, kim olduğumu biliyorsundur.
He drove the Mossad nuts.
Arabasıyla İsraillilerin arasına daldı.
CIA?
Mossad?
Mossad? Man, what you talking about?
- Ne saçmalıyorsun?
Mossad at 21.
21 yaşımda Mossad.
Mossad, Israeli.
Mossad, İsrail.
You can't help because I'm here to stop Special Agent Gibbs from killing a Mossad officer.
Olamazsın çünkü Özel Ajan Gibbs'in bir Mossad ajanını öldürmesine engel olmaya geldim.
- You first. Ziva David, Mossad.
Ziva David, Mossad'dan.
Ziva David, Mossad.
Bu Ziva David. Mossad'dan.
Miss David, whose balls get cut off if Ari is not a Mossad mole, but a terrorist?
Bayan David, Ari, Mossad ajanı değil de terörist çıkarsa kimlerin kellesi gider?
They promote Control Officers young in Mossad. Have to.
Mossad'da kontrol ajanlığını gençlere veriyorlar demek?
Ari Haswari is a Mossad operative undercover in Hamas.
Ari Haswari, Hamas'a gizli kimlikle girmiş bir Mossad ajanıdır.
- Like Mossad did in Norway?
- Mossad'ın Norveç'te yaptığı gibi mi?
- Ziva David, Mossad.
- Ziva David. Mossad'dan.
Mossad's like the Mafia, one big happy family.
Mossad mafya gibidir. Kalabalık, kocaman bir aile.
You know, that's what I like about Mossad.
Mossad'ın da bu tarzını seviyorum.
Is that why you joined Mossad?
- Bu yüzden mi Mossad'a girdin?
I was Mossad long before Tali's death. - Old...
- Tali ölmeden çok önce girmiştim.
Who recruited you? Father?
Seni kim soktu Mossad'a?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]