Motif translate Turkish
211 parallel translation
Well, I'm going to lay some stuff with my left hand on the bass here.
Sadece dört nota. Sana işaret ettiğimde sen de o dört notayı çal. Ben sol elimle bir ana motif çalayım.
A very remarkable construction in the bass pattern.
- İnanılmaz. Ana motif üzerinde son derece yaratıcı yapıda bir çalışma.
I found the motif. But another man used it.
- Nağmeyi ben buldum ama başka birisi kullandı.
I sat mostly, half-asleep, and meanwhile worked on a motif.
Ben daha çok yarı uykulu oturdum, beynimi yeni bir eser üzerine yorarak.
Jealousy has often been a motive for murder.
Kıskançlık birçok kez cinayet için bir motif olmuştur.
He wants to realise them in all-powerful subjectivity to pass on what he and he alone experiences from the motif at the very moment that he grips it, or... that he is gripped by it,
Onları öznelliğin en güçlü hâliyle kavrayıp birçok kez çizdiği motifler sayesinde hâkim olduğu tecrübelerle ya da ona hâkim olan tecrübelerle bütünleştirmek istemektedir.
- It's a motif.
- Bu bir motif.
- It's a d-damned s-silly motif!
- Lanet olası aptalca bir motif!
Light was the motif of the age the symbolic enlightenment of freedom of thought and religion the light that suffused the paintings of the time and light as an object of scientific study.
Işık aydınlanma döneminin özgür düşünce ve din anlamında dönemin resim sanatında ve bilim alanında yapıtaşı olmuştu.
Same reason!
- Aynı motif.
They picked out this yellow and white motif for the wedding.
Düğün için bu sarı beyaz motifi seçtiler.
Yeah. Just as a decorative motif.
- Evet, dekorasyon amacıyla.
I'm going for a fruit motif.
Meyve süslemeli olsun.
'Cause I had friends like- - I had a friend, Motif.
Arkadaşlarım vardı.
The motherfucker, he just sounded so cool.
Mesela Motif. Adi hergele. Çok havalı konuşurdu.
You talk to him, you go, "Hi, Motif." He go...
Mesela onunla konuşurdunuz. "Merhaba Motif." derdiniz. Şöyle derdi.
Me and my friends would go around and talk to him. " Say something to Motif.
Arkadaşlarımla toplanıp onunla konuşmaya giderdik.
Go ahead. Say something. Come on. "
"Motif'e bir şeyler söylesene." "Hadi, bir şey söyle."
Hey, Motif! . Watch, man.
"Motif!"
Motif was cool, Jack.
Motif çok havalıydı.
What you're talking about is like a tropical motif, right?
Yani burayı böyle tropik motiflerle süslersem renk gelir mi diyorsun?
Just blew my whole dead languages motif.
Tüm ölü dil motifimi bozdular.
It's a floral motif, obviously, all hand-done.
Çiçekli bir motif, tabii ki, tamamen el yapımı.
I have always wanted to give a wedding shower with a monster motif.
Sana hep canavar kostümlü bir düğün öncesi partisi yapmak istemişimdir.
He had the opportunity to commit the crime, but as yet, the Police could not find no motif for the crime.
Suç işleme şansını da buldu. Ama şu ana kadar polis, suç işlemesi için herhangi bir sebep bulamadı.
I need to find a motif that's about movement.
Hareketi simgeleyen bir motif bulmalıyım.
Not the most mind-blowing concept for a travel agency but what the hey?
Bir seyahat acentası için çok rastlanmadık bir motif değil... ama kimin umurunda?
No, it's gonna be... It's... It's gonna be an oriental motif, so it'll be, you know...
Hayır, oryantal oryantal bir motif olacak, yani, bilirsin işte.
What's the motif?
Motifi ne?
Something with, uh, maybe a Roman motif?
Eski Roma motifli bir şey mesela.
There does appear to be a recurring motif.
Bu tekrarlayıcı bir hâl almışa benziyor.
"Crazy intent" means "loco motive."
"Çılgın niyet" "loko motif" demek.
Listen to this, the leitmotiv. It's beautiful.
Şunu dinle, ana motif.Harika.
- The leitmotiv.
- Ana motif.
I was going for a refugee motif.
Göçmen dekorasyonu yaptım.
This lovely Dances With Wolves motif.
Kurtlarla dans motifi kullanmışsın.
It's, like, that's why - that's why it's, like, such a potent motif of civilization.
Bu sanki... bu yüzden medeniyetin bu kadar baskın bir motifidir.
- I'm just redecorating my office in a southwestern motif, and this would be perfect.
- Ofisimi dekore ediyordum güneybatı havası için harika olacak.
Cmdr Riker's pattern maintained its integrity with just the one beam.
Kumandan Riker'a ait motif tek bir kapsama ışınıyla da bütünlüğünü korumuş.
How did the second pattern maintain its integrity?
İkinci motif nasıl bütünlüğünü koruyabilmiş?
He says this is the motif of a grand symphony.
Bunun büyük bir senfoninin motifi olduğunu söylüyor.
Cool. Such a violent motif.
Ne kadar vahşi bir dekor.
I know that when I have my own wedding, I want this, like, this whole entire floral motif, like very floral garlands...
Kendi düğünüm olduğunda ne yapacağımı biliyorum. Tamamen çiçek motifi, istiyorum. Hayır.
The drawing contained a peculiar decoration.
Resimlerde dikkat çeken bir motif yer alıyordu.
in the film calm a motif appears which became an important element in your films horses
" Huzur'" filminde diğer filmlerinizde önemli yere sahip olacak bir motif ortaya çıkar : Atlar...
I mean, there were characters, plot lines, themes, a motif.
Karakterler, replikler, temalar, bir motif falan vardı.
I think I've painted one thing, and it's another.
Bir motif çiziyorum ve birden başka bir şeye dönüşüyor.
Maybe you could add a splash of yellow to carry out the motif you've already established.
Belki oraya biraz sarı serpiştirip, Yaptığın motifi tamamlayabilirsin.
It's a traditional motif.
Geleneksel bir motiftir.
Police are considering a personal grudge as the motive and are looking into connections between the two cases.
Polis motif olarak kişisel bir garez olabileceğini var sayıyor ve iki dava arasındaki bağlantıyı arıyorlar.
Except the choice of subject matter.
Sorun olan motif.