Motorcycles translate Turkish
445 parallel translation
Motorcycles, cars...
Motosikletler, arabalar...
- Two motorcycles.
- İki motosiklet.
Scads of police cars and motorcycles.
Bir sürü polis arabası ve motoru.
I told the waiter to bring up two side-cars and he brought two motorcycles as well!
Neden olmasın? Garsona bir çift sidecar getirmesini söyledim, budala motor kokteylide almış.
Side-cars! Motorcycles!
Sidecar'lar...
He also rides motorcycles.
Motosiklet kullanmayı da sever.
I've an order at transport pool, sir, for 14 lorries... 4 motorcycles, 18 drivers and 18 guards.
Nakil ile ilgili bir emir geldi. 14 kamyon, 4 motosiklet 18 şoför, 18 gardiyan lazımmış.
I didn't hang around when they put hussars on motorcycles.
Atlı süvarileri motosiklete bindirdikleri zaman bu komedinin bir parçası olmak istemedim.
You like riding motorcycles?
Motosiklet sürmeyi seviyor musun?
Motorcycles.
Motosiklet.
Motorcycles go very much
- Motorsikletler motorlu arabalardan çok daha hızlı gider. - Hı-hı.
There's a hell of a big truck, there's some motorcycles And there's baby.
Koskoca bir kamyon, birkaç tane motosiklet ve bizim bebek var.
We go from place to place with motorcycles to sell
# Oradan oraya dolanırız Motosiklet satarız #
- Did they drive motorcycles?
- Motorsiklet mi kullanıyorlardı?
There are some motorcycles outside
Dışarda iki motor var!
If they're not getting married, they're getting arrested or joining the navy... or killing themselves on motorcycles.
Evlenmeseler ya tutuklanırlar ya donanmaya katılırlar ya da bir motosiklette kendilerini öldürürler.
Well, that's almost a motorcycle... and I just love motorcycles.
Belki, yani... Şey, bu nerdeyse bir motosiklet... ve ben motosikletlere bayılırım.
Stick to business and stay off motorcycles.
İşine ciddiyet göster ve motorsikletinden uzak dur.
I love motorcycles.
Ben motorsikletleri seviyorum.
They talk about their bosses, the girls they've fucked, or will fuck. In the off-duty room... Their sports cars - motorcycles these days...
Dinlenme odasında patronlarından, yattıkları ya da yatacakları kızlardan, arabalardan, motosikletlerden konuşurlar.
Fifty motorcycles, all that media coverage.
50 motosiklet, bütün medya yayındaydı.
- Motorcycles? . - Sure.
- Motorlardan konuşabilir miyim?
You get all the fun stuff to do, Dad, like kiteflyers and ride motorcycles.
Herkes bu kadar meşgulken ben ne yapacağım? Yarın Cumartesi. Buz pateni var, değil mi?
I could catalogue your art collection, write biographies of jazz immortals, tune up the motorcycles.
Ben, sizin sanat koleksiyonunuzu kataloglayabilirim, caz ustalarının biyogfilerini yazabilirim, motosikletleri ayar edebilirim.
The telegram, the motorcycles back there.
Telgraf, motorsikletler yine orada.
There has been a rumour, Mr Nogerelli, that motorcycles have been driven across our school lawn.
Okul çimlerinin üstünden motorsiklet geçtiğine dair bir söylenti var, Bay Negorelli.
( KITT ) michael, I'm picking up a truck, and two compact cars but no motorcycles.
MichaeI, bir kamyon, iki de küçük araba algılıyorum, ancak hiç motorsiklet yok.
( KITT ) michael, I'm developing a modicum of respect for these motorcycles.
Michael, şu motorsikletlere yavaştan saygı duymaya başladım.
Since then, the younger Bates has spent his time racing motorcycles... mostly in Arizona and Nevada.
Genç Bates vaktini Arizona ve Nevada'da çoğunlukla... motorsiklet yarışlarına katılarak harcamış.
That was love. I was riding motorcycles.
O sevgi dolu.
How do you figure on handling all these guys and their motorcycles?
Tüm bu adamların ve motorların hakkından nasıl gelmeyi düşünüyorsun?
The motorcycles don't run so hot when I'm shooting holes in them.
Motosikletlere bir delik açtığında, tüm havaları söner.
I started riding motorcycles because of it.
O yüzden motosiklet sürmeye başladım.
well, I ride motorcycles.
Ben motosiklet kullanıyorum.
Me and Ben plan to ride motorcycles across Europe. - Yeah?
Ben ile birlikte tüm Avrupa'yı motosikletle dolaşacağız.
There are motorcycles in my house!
Evimde motosikletler var.
But I ran into these guys on motorcycles, and they started chasing me.
Ama şu adamlarla karşılaştım motosikletliler ve beni kovalamaya başladılar.
Motorcycles again!
Yine motosiklet!
You interested in motorcycles?
Motosikletlerle ilgilenir misiniz?
Things like houses, motorcycles, bridges, cities, and rockets...
Evler gibi... Trenler, motorsikletler, köprüler, şehirler ve roketler...
Harley-Davidson Motorcycles.
Harley-Davidson Motosikletleri.
Ed Harley, the Third. Harley-Davidson Motorcycles.
Üçüncü Ed Harley, Harley-Davidson Motosikletlerinden.
So you quit your job, you sell your condo and you buy yourself a Harley, although you're afraid of motorcycles.
İşinden ayrılırsın ve motordan korkmana rağmen gider bir Harley alırsın.
No, but I worked on different motorcycles.
Hayır, ama değişik motosikletler vardı.
But I guess you don't know anything about motorcycles, huh?
Ama sanırım motorsikletler hakkında bilgin yoktur, değil mi?
- We're selling motorcycles.
- Motorsiklet satıyoruz.
You know, there are a lot of myths about motorcycles.
Biliyor musun, motosikletler hakkında bir sürü mit var.
Kelly, honey, you know I rode a few motorcycles when I was young.
Kelly, tatlım, biliyor musun gençken ben de birkaç motosiklet kullandım.
Oh, God, if only they made stationary motorcycles.
Tanrım, keşke daha geniş motosikletler yapsalar. Anlamanızı nasıl sağlayabilirim?
You can ride in a group of other motorcycles.
Başka motosiklet gruplarıyla sürebiliyorsun.
Don't think about motorcycles
Motosikleti aklına getirme.