Mr hogan translate Turkish
49 parallel translation
You've been a wonderful friend, Mr Hogan.
Siz mükemmel bir arkadaşsınız, Bay Hogan. Tanrı sizinle olsun.
- Mr Hogan.
- Bay Hogan.
You're a real gentleman, Mr Hogan.
Gerçek bir beyefendisiniz, Bay Hogan.
It was a miracle you found me when you did, Mr Hogan.
Sizin beni bulup, kurtarmanız bir mucizeydi, Bay Hogan.
Good night, Mr Hogan.
İyi geceler, Bay Hogan.
- Please, Mr Hogan.
- Lütfen, Bay Hogan.
You see, Mr Hogan, what a little prayer can do?
Gördünüz, Bay Hogan, küçük bir dua neler yapabiliyor?
Please, Mr Hogan, looking down from heights frighten me.
Lütfen, Bay Hogan, yüksek yerlerden aşağı bakmak beni korkutur.
Oh, no apology is necessary, Mr Hogan.
- Oh, özre gerek yok, Bay Hogan.
Please, Mr Hogan.
Lütfen, Bay Hogan.
Mr Hogan!
Bay Hogan!
Mr Hogan...
Bay Hogan...
Mr Hogan, remember the train with the French supplies.
Bay Hogan, treni unutmayın, Fransızlara erzak taşıyan treni.
- Oh, no, Mr Hogan.
- Yo, yo, Bay Hogan.
Mr Hogan, you should be happy you're still alive.
Bay Hogan, hâlâ hayatta olduğunuza sevinmelisiniz.
- Hello, Mr Hogan.
- Merhaba, Bay Hogan.
Mr Hogan, I've come up with a little mantra for you.
Mr Hogan bir tür mantar kanseri olduğunuzu söylemeye geldim.
- Mr Hogan, what the hell? - What would you do if your five-year-old begged you to have a bite of his dinner?
- Onun yemeğinden bir ısırık almak içinWhat would you do 5 yaş daha yaş daha yaşlınız size yalvarsaydı ne yaprdınız?
- Will you lay off Mr Hogan?
- Mr Hogan'ı rahat bırakacak mısın?
Mr Hogan.
- Bay Hogan.
Thank you, Mr Hogan.
Teşekkür ederiz.
Next question. " Mr Hogan...
- Sıradaki soru.
- Mr Hogan?
- Bay Hogan?
Mr. Hogan!
Bay Hogan!
Mr. John and Mr. Hogan.
- Bay John ve Bay Hogan.
It may be, Mr. Hogan, but that ice could crush this hull like a matchbox.
Olabilir, Bay Hogan, ancak öyle olmasa bir kibrit kutusu gibi ezilebilirdik.
Gather them up, Mr. Hogan.
Onları toplayın bay Hogan.
Mr. Hogan, could you please help Neelix out for a minute?
Bay Hogan, Bay Neelix'e bir dakikalığına yardım edebilir misiniz?
Mr. Hogan, I need your help over here.
Bay Hogan, burada yardımınıza ihtiyacım var.
Mr. Hogan was helping me, and he detected them.
Bay Hogan, tespit etmeme yardım etti.
Saints and Seattle, a two team parlay, for Mr. Hogan.
Saintsler ve Seattle, Bay Hugan'a iki oyunluk bahis.
Today we'll be cooking with Colonel Hogan himself, Mr. Bob Crane!
Bugün Albay Hogan'la yemek pişireceğiz, Bay Bob Crane, ta kendisi!
I can't stress enough how much you gotta avoid the red meat.
Mr. Hogan kırmızı etten kurtulmanız gerektiğinin stresini daha fazla çekemem.
I came alive under Mr. Hogan's tutelage, and my life's mission is to help you experience an awakening such as mine.
- Evet! Bay Hogan'ın eğitiminden canlandım, benim güörevim hayattan ise sizin tecrubenize ve benim uyanışım gibi size yardım etmek.
Patience is a virtue, Mr. Hogan.
Sabır bir erdemdir, bay Hogan.
For your services, Mr. Hogan.
Hizmetleriniz için Bay Hogan.
Well, in order to prevent another trial, Mr. Hogan is gonna ask the court to commute Mr. Beals'sentence to life.
Pekâlâ, başka bir duruşma olmaması için Bay Hogan, mahkemeye Bay Beals'ın ömür boyu..... hapis cezası alması için talepte bulunacak.
Your honor, we'd like Mr. Hogan's glasses to be marked defense exhibit one.
Sayın hakim, Bay Hogan'ın gözlüğünün savunma makamınca 1 numaralı delil olarak kabul edilmesini talep ediyoruz.
Mr. Hogan, we believe this man is wearing a mask.
Bay Hogan, bu adamın maske giydiğine inanıyoruz.
Mr. Hogan, Mr. John Hogan.
Bay Hogan, Bay John Hogan.
You should sit down, Mr. Hogan.
Ayakta durmayın, Bay Hogan.
Well, if there's anything I can do for you, you just let me know, Mr. Hogan, anything at all.
Şey, eğer yardım edebileceğim bir şey olursa söylemeniz yeter, Bay Hogan, Ne olursa.
Just think of it as part of our services, Mr. Hogan.
Bunu, sunduğumuz hizmetlerin bir parçası olarak düşünün Bay Hogan.
It's never enough, Mr. Hogan.
Asla yetmez Bay Hogan.
- Mr. Hogan?
- Bay Hogan?
Look, I'll take Mr. Hogan to the infirmary, get him patched up.
Ben, Bay Hogan ile revire bakayım. Siz de elbiseleri getirin.