English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Mummies

Mummies translate Turkish

233 parallel translation
Don't any of you think I'm going to eat with a lot of dried-up mummies every night.
Hiç biriniz, her akşam yemeğimi bu kurutulmuş mumyalarla yiyeceğimi düşünmesin.
We get them all the time in Egypt digging up for the mummies.
Mısır'da mumya ararken sürekli onları kullanıyoruz.
Their public is bored to death by museum pieces, dusty tragedies and declaiming mummies who never move!
Seyircileri müzelik piyesler, toz tutmuş trajediler ve hiç kıpırdamadan nutuk çeken mumyalarla sıkıntıdan patlıyor.
This is a tomb, mister, with mummies 400 years old.
Burası bir mezar bayım, 400 yıllık mumyalar var.
" Egyptian mummies, extinct reptiles...
"Mısır mumyaları, soyu tükenmiş sürüngenler..."
Mummies.
Mumyalar.
They got mummies there and everything.
Mumyalar ve daha bir sürü şey var orada.
Look at you insensitive mummies!
Kendinize bir bakın, sizi duyarsız mumyalar!
It would be a pity she would end up, like those mummies out there.
Çiğ çiğ yenerek ölmek utanç verici olur.
And you have the courage to tell those mummies at the Senate that it would be an infamy, a scandal, to deliver him to Rome.
ve bunları Senato'daki mumyalara söyleyecek cesarete sahipsin. Onu Roma'ya göndermek, bir rezalet, bir skandal olur.
I am interested in mummies, meaning Egyptian coffins.
Mumyalarla ilgileniyorum, Mısır mezarlar gibi.
LOTS OF MUMMIES AREN'T LIKE YOU.
Pek çok anne senin gibi değil.
LOTS OF MUMMIES ARE REAL TRICKY.
Pek çok anne gerçekten hilebaz.
As I studied these mummies, I had the feeling that each one had a different story to tell about their own death.
Bu mumyaları incelerken, her birinin ölümleri hakkında anlatacak farklı birer hikayelerinin olduğunu hissettim.
Mummies don't do that.
Anneler bunu yapmaz.
Mummies don't hurt their own children.
Anneler çocuklarını incitmez.
Sometimes, but then they're bad mummies. They're fucked-up mummies.
Bazı anneler çok kötü ve kaçık olabilir.
Mummies never do that.
Anneler bunu yapmaz.
Mummies never hurt their own children.
Anneler kendi çocuklarını incitmez.
You got a liver, and they got spots on it and you're eating this fucking shit and you're looking like these rich fucking mummies in here.
Ciğerinin üstü benek benek olmuş... sen hala o boktan şeyi çekiyorsun. Ve tıpkı buradaki zengin mumyalara benziyorsun.
- To see mummies.
- Mumyaları görmeye.
Lynchin'ain't for mummies.
Asmak mumyalara göre değildir.
Maybe there are good mummies and bad mummies.
Belki iyi mumyalar ve kötü mumyalar vardır.
Mummies ain't got no necks!
Mumyalarda boyun olmaz!
Planet of the Female Mummies.
Dişi Mumyalar Gezegeni.
The salt turns the bodies into mummies.
Tuz, cesetleri mumyaya çeviriyor.
- Mummies!
- Mumya mı?
- I learned about mummies, sir.
- Mumyaları öğrendim, efendim.
- Mummies?
- Mumyaları mı?
About how the ancient Egyptians turned people into mummies when they died.
Eski Mısırlıların ölen insanları nasıl mumyaya dönüştürdüğünü.
Most often the mummies leaked.
Çoğu zaman mumyaların içi dışına çıkıyormuş.
When I told you all those things about mummies coming alive again and walking the earth, well...
Mumyaların hayata dönmeleri ve ayaklanmaları... hakkında sana anlattığım şeyler var ya, şey...
They had me all taped up like one of those mummies... and all you could see were my eyeballs and my lips.
Tabi sonra mumya gibi heryerimi sardılar. Tek görebileceğin yer göz bebeklerim ve dudaklarımdı.
We don't all have rich mummies and daddies we can live off of... or open restaurants when we get bored playing tennis.
Hepimizin geçimini sağlayan zengin anne ve babası yok... yada tennis oynamaktan sıkılınca restoran açmayız.
What about dragons, giant spiders, mummies, the living dead and other figments of my imagination?
Ya ejderhalar, dev örümcekler, mumyalar, zombiler ve hayal gücümün diğer ürünleri?
They've got mummies in there, eyeballs in jars, dead stuff.
- Orada mumyalar var. - Kavanozlarda gözler var.
This isn't a tomb, Croft, and the Shay Ling aren't mummies.
Bu bir mezar değil Croft. Çete üyeleri de mumya değil.
I'm caring about mummies.
Mumyalar çok umurumda.
Giles and I are hunting mummies.
Giles'la ben mumya avına çıkıyoruz.
I'll say one thing for you Incan mummies.
Siz İnka mumyaları için kesin bir şey söyleyebilirim.
Daughters are often embarrassed by their mummies.
Kızların anneleri tarafından küçük düşürülmesi oldukça olağandır.
But what has the Nile to do with mummies and curses?
Fakat Nil, mumyalara ve lanetlilere ne yapmış olmalıydı?
There would be no mummies, no ancient Egypt - in fact, no Egypt at all without her.
Mumyalar ve eski Mısır olamazdı - aslında, onsuz Mısır olamazdı.
Does that have anything to do with mummies?
Mumyalara herhangi birşey yaparlar mı?
DNA analysis is helping to identify family ties of the royal mummies and to give us clues about how they lived... and died.
DNA analizi krala ait mumyaların aile bağlarını tanımlamaya ve nasıl yaşadıkları, nasıl öldükleri hakkında bilgi edinmeye yardım ediyor.
All of you will write letters to your mummies, okay.
hepiniz annelerinize mektup yazacaksınız oldu mu.
The Egyptians buried all kinds of animal mummies.
Mısırlılar tüm hayvan mumyalarını gömerdi.
Mummies, my good son.
Mumyalar evlat.
This is where they made the mummies.
Burası mumyaları yaptıkları yer.
You should sleep with mummies your own age, then you wouldn't need dye...
Kendi yaşındakilerle yatmalısın. O zaman saçını boyamana gerek kalmaz.
Checking the wiring on the animatronic mummies?
Telle bağlanmış maket mumyalarınızı kontrol etmeye mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]