English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Munching

Munching translate Turkish

144 parallel translation
So I waited and, O my brothers I got a lot better munching away at eggiwegs and lomticks of toast and lovely steakie-wakes.
Ben de bekledim kardeşlerim ve yumurtaları tost lokmalarını ve güzel güzel biftekleri hapır hupur yiyerek çok daha iyi oldum.
Yeah. While you were sitting at home watching Captain Kangaroo and munching on Cocoa Puffs...
Sen evde oturmuş Kaptan Kanguru'yu izleyip kakaolu sufleleri yerken -
They're munching jets for lunch!
Tamam, geliyoruz.
I awoke to realize that I was aggressively munching on one of my Air-Pillow silicone earplugs.
Uyandığımda anladım ki meğer silikon kulak tıkaçlarımdan birini çiğniyormuşum.
You zebra-headed, slime-coated, pimple-farming, paramecium brain munching on your own mucus, suffering from Peter Pan envy!
Peter Pan'i kıskanan, zebra kafalı, sümük kaplı, sivilceli, amip beyinli, kendi sümüğünü yiyen birisin!
So what does that make me think of? Makes me think of a triceratops... innocently munching a palm frond, when out of the sky, whammo! .
Peki bu bana ne düşündürüyor?
I don't have to do anything. Heh heh heh heh. [Both munching]
Küçücük çocuğu sadece bu videoyu yaptığı için ağlatmış olabilir.
And so, everybody climbs to the top of the mountain... except the giraffes who, of course, stay in one spot... munching the clouds.
Bu yüzden herkes dağların doruklarına tırmandı tabii durdukları yerde bulutları hapır hupur yiyen zürafalar hariç.
You can dispense with the ass-munching.
Kıç yalamayı bırakabilirsin.
I just rode up nineteen floors with two sweaty moving men munching on chili-dogs which they proceeded to drip onto my suede shoes.
Az önce iki terli hamalla tam 1 9 kat çıktım. Sosisli sandviç yiyorlardı. Sosunu süet ayakkabıma damlatmayı başardılar.
while they're all munching caviar create a small disturbance
Onlar havyar yerken ufak bir kargaşa yaratın
The sheep were munching away at the grass. The breeze was blowing and the sea was singing swish, swish along with it.
Koyunlar otların arasında geziniyor, tatlı bir meltem eserken belli belirsiz bir müzik sesi çıkarıyordu.
Doughnut-munching morons!
Aç gözlü geri zekalılar! Yardım edin bana!
It hasn't changed your life, has it, you sherry-swilling, foie-gras-munching hypocrite?
Sherry ve kaz ciğeri ezmesi meraklısı, ikiyüzlü adam.
First of all... I'd like to thank whichever one of you... doughnut-munching, barrel-assed... pud-pulling sissies leaked this to the press.
Öncelikle içinizden bu olayı hangi çörek kemirgeni, koca götlü, gelişmemiş yumuşakça basına sızdırdıysa çok teşekkür ederim.
[Munching] Wow. You look really hungover, Dad.
Akşamdan bayağı bayağı kalmışa benziyorsun, baba.
But when I went down there to get it I found you munching away on my boyfriend.
Ama onu almak için aşağı eğildiğimde seni, erkek arkadaşımı çatır çutur yerken buldum.
About me munching her boyfriend?
Erkek arkadaşını yediğim konusunda mı?
It may seem surprising... but most grizzles spend the best part of their waking hours... munching plants.
Şaşırtıcı gelebilir ama bozayıların çoğu uyanık zamanlarının büyük kısmını bitki yiyerek geçirir.
We're fast-food munching MTV freaks humping the American dream.
Amerikan rüyasını düzen, hazır yemek delisi TV manyaklarıyız.
Some carpet munching.
Ormanda bir gezinti yapmak.
Donut Munching Bastards?
Çıtır Lokma Piçleri?
It's one thing to talk down to me. Out Donut Munching Bastards? And the uneaten bags of bread in the fridge and hiring a caterer on my salary!
Dolapta bir sürü ekmek var ve bunlar benim maaşımdan kesilecek!
Having coffee, munching on some chocolates.
Kahve içip, çikolata yemişler.
The trash is all munching, crunching, snack-mixing!
Bütün çöpü hatır hutur çiğneyip mideye indirirkene...
The gorillas stay on average for about two hours'intensive munching.
Goriller karınlarını doyurmak için yaklaşık iki saat kadar kalırlar.
We got fish munching fish.
Çakallar soframız da var.
Come on, you mango-munching motherfucker.
Haydi, seni kahrolası yamyam.
And swordfish, for example, you might as well be munching on a bald eagle.
Ve kılıç balığı, örneğin, kel kartallar gibi sesli bir şekilde kıtır kıtır yiyebilirsiniz.
After spending over a year hidden in the ground, munching away as a grub the adult Hercules beetle finally emerges, as big as a truck.
Bir yılı aşkın, toprakta gizlendikten sonra, tırtıl olarak kıtır kıtır beslenen böcek erişkin Herkül böceği olarak, makara büyüklüğünde ortaya çıkar.
If McKeane lost a crate of pottery, that's not my problem. ( MUNCHING )
Eğer McKeane çanakla dolu bir sandık kaybetmişs bu benim sorunum değil,
- Maybe Pavayne's munching on them.
Belki de bu Pavayne onları kıtır kıtır yiyordur.
Maggot munching?
Kurtçuk yutma?
Fucking skinny, butt-munching faggot!
Seni zayıf, şirin kalçalı ibne!
As far as lapses in journalistic integrity go... I'd say that munching underage rug is way the hell up there.
Gazetecilere özgü güvenilirlik nereye kadar sapabiliyorsa... söyleyebilirim ki sübyan kılı yalamak onun çok daha ötesinde bir yerde.
Shepherd munching your cookies doesn't mean you didn't deserve what you worked for.
Sheperd'la mercimeği fırına verdiniz diye uğruna çalıştığın hiçbir şeyi hak etmediğini düşünme.
But... [slurping, munching]... ifyou can't keep your grades up, we're gonna have to pull you outta football.
Ama... Eğer ders notların düşerse... Seni futboldan almak zorunda kalırız.
There was no munching there, either.
Onları da yiyemedin.
Shoulda left her tofu-munching ass back in County.
Islahaneden hiç çıkarmamalıydılar.
After pursuing my degree in history, I'll go ahead and get a minor in major muff-munching.
Tarihten diplomamı aldıktan sonra gidip abur cubur mıncıklama dalında mastır yapacağım.
Not a word, Mr. Minor-in-Major-Muff-Munching.
Tek kelimesini bile, Bay abur cubur mıncıklama mastırı sahibi.
Who never saw a man walk on the moon or listened to Lil'Kim on an MP3 player or watched muff-to-muff triple-penetration cooch-munching
Ne ayda yürüyen bir adam gördü ne Mp3 çalarda Lil'Kim dinledi ne de bahçıvan, aşçı, evin hanımı kanepede üçlü serisini izledi o adam.
First of all, I do the munching.
En başta yeme işini ben yaparım.
To use it. You see those bell peppers that you're munching? They aren't gonna do a truck load of jack
Çiğnediğiniz o dolma biberler, bedeninizin içinde büyümekte olan o kansere karşı bir araba dolusu zırvadan başka bir şey yapamaz.
You're thinking she wouldn't be a lesbian if she'd been married to you, that I must be such a lousy lay that my wife went from dwarf humping to carpet munching.
Eğer seninle evlenseydi lezbiyen olmayacağını düşünüyorsun. O kadar beceriksiz biri olmalıyım ki karım cüce becermekten halıcı sevmeye her şeyi denedi.
That was no elephant that was munching on pickles at kraus'.
O bir fil değildi, orada turşu yiyen biriydi.
♪ Got deep-Fried snacks for munching'♪
# Atıştırmak için dipfirizli abur cubur #
( Munching ) Fuck him.
Sikeyim onu da.
Why don't you ask Max, the Munching Magician?
Neden Obur Sihirbaz Max'e sormuyorsun?
Cindy wrote about munching hair, and getting ass.
- Aman ne güzel. Cindy mahvoldu.
- ( Munching )
Peki.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]