My job translate Turkish
20,559 parallel translation
- No, it is not my job to govern.
- Yönetmek benim işim değil.
But it is my job to ensure proper governance.
Ama iyi bir yönetimin olduğundan emin olmak benim işim.
If I do my job right, you will live in a world without bloodsuckers.
Eğer işimi düzgün yaparsam kan emicilerin olmadığı bir dünyada yaşarsın.
But some day this "Sorry-l Love you"... will cost me my job.
Ama senin " özür dilerim ve seni seviyorumun işime mal olacak.
Yeah, I decided not to quit my job.
Evet, istifa etmemeye karar verdim.
It's my job.
- İşim bu.
Yup, that's my job.
Evet, işim bu.
I can't lose my job. Here.
- Isimi kaybedemem.
You don't seem to like my job.
İşimi beğenmiyorsun sanırım.
If we have to kill someone, I will do my job.
Birini öldürmemiz gerekirse öldürme işini ben yaparım.
Escort and protection is Snoopy and my job.
Eşlik etme ve koruma Snoopy'le benim işim.
And part of my job is not getting killed.
Bu işimin bir parçası. Kendimi öldürmeye çalışmıyorum.
I'm doing my job, right?
İşimi yapıyorum, tamam mı?
I need him to do my job, okay?
İşimi yapmasını istiyorum.
That's my job. It's why you pay me.
Benim işim bu, bu yüzden bana maaş veriyorsun.
My job and first and foremost to protect this hospital.
Benim ilk ve en önemli işim bu hastaneyi korumak.
And who knows how long I can even afford this dump now that I lost my job.
Ve işimi kaybettiğim için de bu çöplüğe daha ne kadar param yeter bilmiyorum.
My job was to figure out which ones were zombies and which ones weren't, and get rid of the ones that are.
Benim işim kimin zombi olup olmadığını bulmak. Olanlardan kurtulmak.
One of the weird, um, "perks" of my job is that I get to know just about every funeral director in the city.
Ayrıca, mesleğimin bir diğer getirisi de şehirdeki tüm cenaze evi müdürlerini tanımak.
And it turns out, I'm not so bad at my job, I was right.
İşimde fena olmadığım ortaya çıktı, haklıymışım.
You can't fire me for doing my job or following the law. I will go to the FBI, and I will reveal what I know to be true.
Sırf işimi yaptım, kanunlara uydum diye beni kovamazsınız, FBI'ya gider her bildiğimi anlatırım.
I lost my job because of the case.
Dava yüzünden işimi kaybettim.
I was making enough after a year to quit my job and do it full-time.
Bir yıl sonra işimi bırakıp tamamen bu işle uğraşmaya başladım.
I like my job.
- İşimi seviyorum.
Sir, I am only doing my job.
Efendim, ben sadece işimi yapıyorum.
I took my job seriously. That part was always real.
İşimi ciddiye aldım.
No, ma'am. It's my job.
Hayır, hanımefendi.Bu benim işim.
Look at you, making my job easy.
Şuna bak, işimi kolaylaştırıyorsun.
You think I'm gonna leave my job here?
Sence buradaki işimi bırakır mıyım?
I want to keep my job.
İşimi elimde tutmak istiyorum.
It's in my job description to listen and help you out if...
Seni dinleyip yardım etmek işimin tanımı...
I switched out my job.
İşimde de zevk alıyorum.
Just take my job.
Benim işimi al.
I like my job, and I'm not quitting.
İşimi seviyorum, ve ben bırakmıyorum.
Wasn't my fault they sucked, but it was my job to keep hacking till it was hacker-proof.
Batırmaları benim suçum değildi, benim işim girilemez olana kadar sisteme girmeye devam etmek.
Best-case scenario : I lose my job and plea-bargain down a jail sentence.
En iyi ihtimalle işimi kaybedip suçumu kabul ederek cezaevine düşürürüm.
I am gonna put you in the ground like it's my job.
Seni bu sanki görevimmiş gibi toprağın altına geri göndereceğim.
Well, I'm doing my job. What about you?
Ben kendi işimi yapıyorum valla, sen kendininkini yapıyor musun?
Best case scenario, I lose my job and plea bargain down a jail sentence.
En iyi ihtimalle işimi kaybedip hapis cezasını itiraf pazarlığıyla azaltırım.
I want my job back.
İşimi geri istiyorum.
My daughter is in a very bad place because of us... because of this job.
Kızım bizim yüzümüzden, bu iş yüzünden çok zor bir durumda.
I gotta go back to my other job.
Gel. Diğer işime geri dönmeliyim.
How did you know my full-time and part-time job?
İki işimi de nereden öğrendin?
And when I screwed up my life, I went back for a job.
Sonra her şeyi elime yüzüme bulaştırınca yine iş için oraya gittim.
I did my job.
İşimi yapacağım.
She wants my fucking job.
İşimi almak istiyor. İşimi almak istiyor.
For example, I got my last girlfriend a job at das Neue Galerie, so...
Mesela son kız arkadaşım Neue Galerie'de iş buldu.
Yeah... and he said to me that I have to find a job where I would never have to get my hands dirty.
Öyleyse seninle gurur duymuş olmalı.
Yeah, my last job was security patrol at a junior high school.
Evet, son işim bir ortaokulda güvenlik devriyesiydi.
I know this is my first day on the job but I want a raise.
Bunun işteki ilk günüm olduğunu biliyorum ama zam istiyorum.
It's for my job.
- İşim gereği.